1 Mayıs 2009

1 Mayıs sendikalara bırakılmayacak kadar önemli olduğunu iki sene boyunca yapılan etkinlikler ile daha çıplak olarak gözükmüştür. DİSK ve KESK önderliğinde Taksim kutlamaları üzerine yaptıkları çağrılar ve çağrıları yönünde gerçek anlamda hazırlık yapmadıkları ortada gözükmektedir.

Taksim alanı, devlet güçleri tarafından her 1 Mayıs’ta işgal edilir, orası koruma bölgesi ilan edilir ve orada devletin gücünün denediği bir gösteri alanına dönmektedir. Devlet, burada amacını açıkça ilan etmektir, biz izin verirsek her şey olur, bize rağmen bir şey yapamazsınız!

Taksim alanı hedef olarak görenlerin bu yönde çalışma ve işyerlerinde propaganda yapmadıklarını genel olarak izlenimlerim ışığında söyleyebilirim. 1 Mayıs ile ilgili afiş çalışmaları caddelerde ve sokaklarda genel olarak yoktur. Sendika binalarının cephelerinde 1 Mayıs’ı çağrıştıran afişler geçen senelere göre yok diyebiliriz. 1 Mayıs çalışması sanal ortamda, biz bize propaganda şeklinde olmuştur.

1 Mayıs sendikaların inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemli olduğunu yazımın başında belirmiştim. İşçi sınıfını temsil eden siyasi partiler bu hazırlık aşamasında direkt olarak katılamadıkları ve kendi bayrakları altında kortej dahi oluşturamadıkları gözükmüştür. 1 Mayıs kutlamaları içeriği burada önem kazanıyor. 1 Mayıs siyasi içeriği olan bir gün müdür, yoksa bir meslek günü gibi mi algılanmaktadır? Polisler kendi günlerini özgürce ve sadece kendilerinin katıldığı bir havada kutlamıştır. Şimdi bu mantık içinde işçilerde, sadece kendi disiplini altında kendilerinin kutladığı gün mü olması istenmektedir. Sınıf mücadelesi, bu şekilde bir meslek kutulamasına mı dönüştürülmek istenmektedir. Sendikalar buradaki tutumları nedir? Neden siyasi partiler ve sınıf partileri ile ortak karar alamazlar?

1 Mayıs, 2009 yılında bir takım pazarlıklar ile kutlanmaya çalışılıyor. Bu yazının yazıldığı saatlerde pazarlıkların sonucunu yaşamaktayız. Polis geçen senekinden daha fazla kitlesel olarak 1 Mayıs emek ve dayanışma bayramında katılmaktadır. Onlar görevlerini, verilen emirleri toleransız yapmaktadırlar. Peki, işçilerin durumu nedir? İşçiler kitlesel olarak hazırlar mıdır? Kitlelerini bir arada toplanması için ne gibi çalışmalar yaptılar, kurulan barajları aşmak için işçi seli oluşturabildiler mi?

Geçen sene oluşan sorular ve sorunlar bu sene de yanıt verilmeden ve dersler çıkarılmadan yapılmış bir pazarlık sonucunu yaşıyoruz. İşçi sınıfının birliği ve kitlesel katılımı için, neden çalışmalar kitlesel olarak yapılmamıştır? Siyasi tarihimiz içinde ve sınıf tarihi içinde 1 Mayıs sadece sendikalara bırakılmayacak önemli görülüyor ve açıklamalar yapılıyorsa, açıklama yapanlar, sadece görsel çalışmalar dışında neler yapmıştır? Sokaklar buna şahittir.

Taksim alanına sadece birkaç çelengin bırakıldığı yer midir? Normal zamanda dahi yasaklı alan ilan edilen heykele varmak ve onu hedef olarak görmek acaba 1 Mayıs amaçları içinde değerlendirilebilir mi? Sadece oraya çelenk bırakmak, bu etkinliğin amacı mı olmalıdır?

Makul sayı konusunda anlaşanlar, meydanda bulunan heykele çelenk bıraktılar. Bu etkinliği de disiplinli ve sadık olduklarını çelenk koyarak kanıtlamışlardır. Makul kelimesi, bu seneki yürüyüşe damgasını vurmuştur. Ve bu sonuç içinde, kimlerin makul sendikacı ve eylemci olduğunu kanıtlamıştır. Bu eylemlerin şenlik içinde, sorunların anlatıldığı, sınıf dayanışmasının gösterildiği bir gün olmadı. Bugün görüldü ki, 1 Mayıs sadece sendikacılara bırakılacak gün değildir. Sınıf partisi olduğunu iddia edenlerin ise, sınıfı temsil edemediklerini sendikalara kendilerini teslim ederek göstermiştir.


—————————
http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

1584590cookie-check1 Mayıs 2009

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.