Selçuklu sultanları Kılıç Arslan, Mesud ve Keyhüsrev yeniden defnedildi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Selçuklu sultanları Kılıç Arslan, Mesud ve Keyhüsrev yeniden defnedildi!
 
Konya Valisi Yakup Canbolat, restorasyon sırasında kemikleri köpekler tarafından kaçırıldığı iddia edilen Selçuklu sultanlarının törenle yeniden defnedilmesiyle ilgili açıklama yaptı…
 
Anadolu Selçuklu devletinin başkentliğini yapmış olan Konya’da bulunan Alaeddin Camii’ndeki Sultanlar Türbesinde geçmişte yapılan restorasyon sırasında Selçuklu sultanlarına ait kemiklerin plastik torbaya doldurularak ortalıkta bırakılınca, sekiz sultan ait kemiklerin köpekler tarafından kaçırıldığı iddia edildi. Alaeddin Tepesi yakınındaki Kültür Parkı’nda ortalığa saçılmış halde bulunarak toplanan Selçuklu Sultanlarından ikisine ait kemikler, geçtiğimiz Temmuz ayında Konya Valisi Yakup Canbolat’ın yanı sıra iki AKP’li milletvekili ve üst düzey yöneticilerin katıldığı ‘gizli’ bir cenaze töreniyle yeniden defnedildi. 2014 yılından bu yana yeniden restorasyona alınan ve halen çalışmaların sürdüğü Alaeddin Camii’nde düzenlenen cenaze töreniyle Selçuklu Sultanları II. Kılıçarslan ve I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in kemiklerinin belirlenerek yeniden defnedildiği cenaze namazını, Konya Müftüsü Ali Akpınar’ın kıldırdığı öğrenildi. Sır gibi cenaze töreninin ortaya çıkmasıyla bir açıklama yapan Konya Valisi Yakup Canbolat, yapılan çalışmanın valilik talimatıyla gerçekleştirdiğini belirterek, Selçuklu Sultanları naaş ve mezarlarının tecdidi ile ilgili çalışmalar Alâeddin Camiinde sürdürülen restorasyon çalışmaları süresinde, eldeki bilgi ve belgeler doğrultusunda yetkili kurulların görüşlerini içeren ayrıntılı raporlar hazırlanacaktır” dedi.
 
SELÇUKLU SULTANLARININ KEMİKLERİNİ KÖPEKLER KAÇIRDI
Konya’da yaşanan akıl almaz restorasyon skandalıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. İddiaya göre Alaeddin Camii’nde bulunan Sultanlar Türbesindeki sekiz Selçuklu sultanına ait kemikler, geçtiğimiz yıllarda yapılan restorasyon sırasında işçiler tarafından bir torbaya konuldu. İddiaya göre gece açık bırakılan havalandırma bölümünden içeriye giren köpekler, I. Mesud, II. Kılıçarslan, II. Rükneddin Süleyman, I. Gıyaseddin Keyhüsrev, I. Alaeddin Keykubad, II. Gıyaseddin Keyhüsrev, IV. Rükneddin Kılıçarslan ve III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in birbirine karıştırılmış kemiklerini kaçırarak etrafa saçtı.
 
2003 YILINDAN BU YANA AÇILAN BİR SORUŞTURMA YOK
Durumu fark eden restorasyon çalışanları, Selçuklu sultanlarının kemiklerini türbenin yakınındaki parkta buldu. 2003 yılında Konya’daki yerel basında gündeme getirilen bu olayın üstünden 14 yıl geçmesine rağmen konuyla ilgili ne bir soruşturma açıldı ne de kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapıldı. 2004 yılında konuyu bir kez daha gündeme getiren Hürriyet Gazetesi’nin Murat Bardakçı imzalı haberinin ardından bir açıklama yapan dönemin Konya Valisi Ahmet Kayhan, Valilikçe camide yapılan incelemede 1891 ve 1998 yılları arasında çok sayıda onarım ve restorasyon çalışması yapıldığını kaydederek şu ifadelere yer vermişti:  

‘KEMİKLER AYRILARAK İSKELET KURULAMAZ’ RAPORU VERİLDİ
“Vakıflar Bölge Müdürlüğünce en son 1998 yılında yapılan onarımda gerekli hassasiyet gösterilerek üst kat taş yüzeylerinin temizlenmesi, alt kat duvar tonoz yüzeylerin derzlenmesi, alt kat döşeme, mezarların çevre duvarları ile ahşap sandukalar yapılmış ve sultanlara ait kemiklerin; 1995 yılında Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi uzmanlarının, mahallinde yaptığı inceleme neticesinde kemiklerin ayrılarak, iskeletlerin kurulamayacağı raporu ve Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun 20.06.1995 tarih ve 886 sayılı yazıları gereğince layık olduğu veçhile sandukalar içerisine yerleştirilmiştir.”
 
SELÇUKLU SULTANLARI YENİDEN DEFNEDİLDİ
Ancak geçtiğimiz Temmuz ayında Konya Valiliği’nin talimatıyla Alaeddin Camiinde düzenlenen Selçuklu sultanlarının yeniden defnedilmesiyle ilgili sır gibi cenaze töreni, eski valinin bu açıklamasını da yalanlamış oldu. 28 Temmuz 2017 tarihinde düzenlenen ve Konya Müftüsü Ali Akpınar’ın kıldırdığı cenaze namazına, Konya Valisi Yakup Canbolat, AKP’li iki milletvekili ve kimi üst düzey yöneticiler katıldı.
KONYA VALİSİ CANBOLAT: ‘TALİMATI BEN VERDİM’
Selçuklu sultanlarının kemiklerinin köpekler tarafından kaçırıldığı ve karışan kemiklerin birleştirilerek yeniden defnedildiği yönündeki haberlerin ardından bir açıklama yapan Konya Valisi Yakup Canbolat, konuyla ilgili talimatı kendisinin verdiğini belirterek cenaze törenini doğruladı. 
‘KEMİKLERİN BİLİMSEL TESPİTLERİ VE CENAZE TÖRENİ KAYDEDİLDİ’
Selçuklu Sultanları Türbeleri ve mezarlarına geçmişteki farklı tarihlerdeki yanlış uygulamalar nedeniyle Selçuklu Sultanlarına ait kemikler plastik torbalara konularak lahitlerin içerisine bırakılmıştı” diyen Konya Valisi Yakup Canbolat, şunları dile getirdi:  Valiliğimce verilen talimat doğrultusunda; İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp birimi marifetiyle, Ülkemizde konuyla ilgili uzmanlardan bir heyet oluşturulmak suretiyle, Selçuklu Sultanları’nın naaşları ve kalıntıları, bilimsel usullere ve verilere göre tasnif edilmiştir. Konu ile ilgili ileri tetkikler için bütün kemiklerin bilimsel tespitleri, raporları ve fotoğraflama çalışmaları, başından sonuna kadar yapılan görüntü kayıtları muhafaza altına alınmıştır. Ayrıca yapılan bu defin programı ile ilgili arşivleme amaçlı fotoğraf ve video kayıtları yapılmıştır.”
 
‘MESUD, KILIÇARSLAN VE KEYHÜSREV’İN KEMİKLERİ KEFENLENDİ’
Söz konusu çalışmalar yapılırken türbe içerisinde torbalarda bulunan kemikler üzerinde tasnif ve inceleme yapıldığını belirten Vali Canbolat, diğer kabirler üzerinde bir kazı çalışması yapılmadığına dikkat çektiği açıklamasında, şu bilgileri aktardı: “Tarihi kaynaklar da dikkate alınarak torbalarda bulunan kemikler üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda;
 
1- Rükneddin Mes’ud I (1116-1156) yaşı ve hastalığı dikkate alınarak uygun kemikler birleştirilerek kefenlendi.
 
2- Kılıç Arslan II (1156-1192) Sinostoz saptanan kemiklerin kifotik olduğu bildirilen Sultan II. Kılıçarslan’a ait olduğu kabul edilerek diğer ileri yaş uygun kemikler kefenlendi.
 
3- Gıyaseddin Keyhüsrev II (1237-1246) yaralanması ve ileri yaş özelliği itibariyle uygun bulunan kemikler birleştirilerek kefenlendi. Ayrıca, 1-3 yaş arasında olan 1 bebeğe ait kemikler kefenlendi.”
 
SULTANLARIN CENAZE TÖRENİNE KİMLER KATILDI?
Tarihi kayıtlar göz önünde bulundurularak bütünleştirilen Selçuklu sultanlarına ait naaşların, Konya Müftülüğü nezaretiyle yeniden kefenlendiğini bildiren Vali Canbolat, “Konya Valisi, Milletvekilleri,  Garnizon Komutanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, Üniversite Rektörleri,  Siyasi Parti İl Başkanları ve bazı kamu kurumlarının amirleri davet edilmiş, davete katılanlarla cenaze namazı ve akabindeki dualarla, kendileri için vefatlarında yaptırılan türbelerindeki asıl ziyaretgâhlarına defin ile toprakla buluşturulmaları sağlanmıştır. Selçuklu Sultanları Naaş ve Mezarlarının Tecdidi ile ilgili çalışmalar Alâeddin Camiinde sürdürülen Restorasyon çalışmaları süresinde, eldeki bilgi ve belgeler doğrultusunda yetkili kurulların görüşlerini içeren ayrıntılı raporlar hazırlanacaktır” açıklamasında bulundu.
 
ATATÜRK 86 YIL ÖNCE BUGÜNÜ GÖREREK UYARMIŞTI
Bugün restorasyon skandallarıyla gündemden düşmeyen Selçuklu kültür mirasıyla ilgili Atatürk’ün 86 yıl önce yaptığı uyarılar bir kez daha anımsandı. Şubat 1931’de Konya’ya yaptığı ziyarette ‘Acele ve mühimdir’ başlığıyla Başvekil İsmet İnönü’ye bir telgraf çeken Mustafa Kemal Atatürk, telgrafında uyarı niteliğindeki şu ifadelere yer veriyor: “…Konya’da sırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir harabi içinde bulunmalarına rağmen sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin hakiki mimari eserleri sayılacak kıymette bazı mebani vardır. Bunlardan bilhassa Karatay medresesi, Alaeddin Camii, Sahip Ata Medrese, cami ve türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami derhal ve müstacelen tamire muhtaç bir haldedirler. Bu tamirin gecikmesi bu abidelerin kâmilen inhisarını mucip olacağından evvela asker işgalinde bulunanların tahliyesinin ve kâffesinin mütehassıs zevat nezaretiyle tamirinin temin buyurulmasını rica ederim…” (Selçuk Mülayim, İslam Sanatı. İSAM Yayınları, 2004)
2128030cookie-checkSelçuklu sultanları Kılıç Arslan, Mesud ve Keyhüsrev yeniden defnedildi!
Önceki haberTıbbi ve aromatik bitki cenneti çöp cehennemine döndü!
Sonraki haberKılıçdaroğlu, AKP’nin parayı nereye harcadığını açıkladı
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.