‘Aziz Nikolaos’un mezarını bulduk’ demek hata olur!

YUSU FYAVUZ / AÇIK GAZETE – Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Karabayram’ın “Noel Baba’nın gerçek mezarını bulduk” değerlendirmesine, Kazı Başkanı Prof. Dr. Sema Doğan’dan açıklama geldi: “Elde edilen verilerin Aziz Nikolaos’un mezarı olabileceğine ilişkin kesin yorum yapmak bu aşamada hata olacaktır…”
 
Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Karabayram, geçtiğimiz hafta basına verdiği demeçte, Demre ilçesinde bulunan Aziz Nikolaos Kilisesi’nin zemininde bozulmamış bir tapınak tespit ettiklerini belirterek, “Bu özel bölümde Noel Baba’nın hiç bozulmamış mezarına ulaşabiliriz” açıklamasında bulundu. Sansasyona neden olan bu açıklamanın ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle yazılı bir açıklama yapan Aziz Nikolaos Kilisesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Sema Doğan, “Jeoradarda görülen zeminin Kilise’nin ilk yapı evresinin zemini olması ihtimali de bulunmaktadır. Bu nedenle jeoradar ile elde edilen verilerin Aziz Nikolaos’un mezarı olabileceğine ilişkin kesin yorum yapmak bu aşamada hata olacaktır. Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün yürüttüğü çalışmalar henüz başlangıç aşamasındadır. Öte yandan Kilisenin günümüze gelen mevcut zemini 9.-10. yüzyıllara tarihli opus sectile tekniğinde çok değerli panolardır; orijinal zeminin sökülmesi yapıda büyük tahribata da neden olacaktır” dedi.
 
Antalya’nın Demre ilçesinde bulunan Aziz Nikolaos Kilisesi, Ortodoks dünyası için önemli bir inanç merkezi. Bugün müze olarak hizmet veren kilise, her yıl yaklaşık 500 bin civarında ziyaretçiyi ağırlıyor. Ancak geçtiğimiz hafta Aziz Nikolaos Kilisesiyle ilgili bir açıklama yapan Antalya Rölöve Anıtlar Müdürü Cemil Karabayram’ın, kilisenin zemininde hiç bozulmamış bir tapınak tespit ettiklerine dikkat çekerek, “Bu özel bölümde Noel Baba’nın hiç bozulmamış mezarına ulaşabiliriz” ifadeleri tartışmalar neden oldu.
‘EĞER BEKLENTİLERİMİZ OLURSA DEMRE’DE YATACAK YER BULAMAYIZ’
Karabayram, arkeoloji çevrelerinde şaşkınlıkla karşılanan açıklamasında, özetle şunları söylemişti: “Kilisenin zemininde yapılan teknolojik çalışmalarda hiç bozulmamış bir tapınak bulundu. Bu tapınağın hiç zarar görmediğini tahmin ediyoruz. Ama içine girmek çok zor. Çünkü zeminde motifli taşlar var. Bu taşların tek tek ölçeklenip kalıp şeklinde alınması lazım. Çok iyi sonuçlar aldık. Ancak çalışmalar asıl şimdi başlıyor. Öz tabana ineceğiz. Noel Baba’nın bırakın kemiklerini, belki de bozulmamış, el değmemiş mezarına ulaşacağız. Buraya ayrı branşlarda 8 bilim adamı atıyoruz. Eğer beklentilerimiz olursa Demre’de yatacak yer bulamayız.
 
‘AZİZ NİKOLAOS’UN BOZULMADAN KORUNDUĞUNU İDDİA EDİYORUZ’
Biz burada toprak tomografi ve jeoradar yaptık. Şimdi bu çalışmaları detaylandırıp kütlesel iniş yapacağız. Dünyanın gözü burada olacak. Biz Aziz Nikolas’ın bu tapınakta bozulmadan korunduğunu iddia ediyoruz. En son noktadayız. Sonuçlanırsa Antalya turizmi de çok büyük bir ivme kazanır. Kazılardan sonra dünya bizimle tartışmaya başlayacak. Biz de bu konuda çok bilimsel davranacağız. Kazı başkanımız Prof. Dr. Sema Doğan. O da şokta. Çalışmalarımız 3 aydır devam ediyordu. Son aşamada kazı yapılacak alan genişletilecek. Şu an giremiyoruz çünkü mozaikler için özel uzmanlar çalışacak.”
 
KAZI BAŞKANI PROF. DR. SEMA DOĞAN’DAN AÇIKLAMA GELDİ
Antalya Rölove ve Anıtlar Müdürü Cemil Karabayram’ın tartışmalara neden olan açıklaması, dünya basınında da yer buldu. Ancak arkeoloji çevrelerinde şaşkınlık yaratan bu değerlendirmeleri yapmak için henüz çok erken olduğu ortaya çıktı. Aziz Nikolaos Kilisesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Sema Doğan, konuyla ilgili yazılı bir açıklamada bulunarak akıllardaki sorulara açıklık getirdi.
‘ÇALIŞMALARIMIZ BİLİMSEL VERİLER ÇERÇEVESİNDE SÜRÜYOR’
Aziz Nikolaos Kilisesi‘nin, Azizin mezarı üzerine inşa edilmiş olması nedeniyle Ortaçağ’dan günümüze dek hacıların ziyaretgâhı olarak Ortodoks Hıristiyan dünyasında dini önemiyle öne çıkan bir yapı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sema Doğan, “1989 yılından itibaren sürdürülen arkeolojik kazı çalışmalarımız bilimsel amaç ve yöntemlerle Kilise’nin çevresinde, yapının içinde yer aldığı Manastır yapılarının açığa çıkarıldığı, mimari ve küçük buluntuların değerlendirildiği, elde edilen sonuçların bilimsel yayınlarla bilim dünyasına sunulduğu çalışmaları içermektedir. Çalışmalarımız her yıl bilimsel veriler çerçevesinde Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne verilen plan ve program içerisinde sürdürülmektedir” bilgisini verdi.
‘HENÜZ SOMUT VERİLER BULUNMADI BU YORUMLAR İÇİN ÇOK ERKEN’
Geçtiğimiz hafta basında yer alan “Aziz Nikolaos Kilisesi’nde jeoradar çalışmaları sonucunda bir tapınak keşfedildiği, Noel Baba’ya ait mezar ve kemiklerin yeni bulunan tapınakta bulunabileceğine dair bulgulara ulaşıldığı” yönündeki haberlere değinen Prof. Dr. Sema Doğan, “Aziz Nikolaos’un mezarına ilişkin bilimsel somut veriler henüz bulunmamış olup, bu tür yorumların çok erken yapıldığı düşünülmektedir” dedi.
‘ZEMİNDEKİ PANOLAR SÖKÜLÜRSE YAPIDA BÜYÜK TAHRİBAT OLUR’
Antik kentlerde tapınaklar üzerine kilise inşa edilmesinin Bizans yerleşimlerinde sıklıkla rastlanan bir durum olduğuna dikkat çeken Doğan, “Aziz Nikolaos Kilisesi’nin yapı evreleri mevcut olup ilk evresi 6. yüzyıla kadar inmektedir. Jeoradarda görülen zeminin Kilise’nin ilk yapı evresinin zemini olması ihtimali de bulunmaktadır. Bu nedenle jeoradar ile elde edilen verilerin Aziz Nikolaos’un mezarı olabileceğine ilişkin kesin yorum yapmak bu aşamada hata olacaktır. Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün yürüttüğü çalışmalar henüz başlangıç aşamasındadır. Öte yandan Kilisenin günümüze gelen mevcut zemini 9.-10. yüzyıllara tarihli opus sectile tekniğinde çok değerli panolardır; orijinal zeminin sökülmesi yapıda büyük tahribata da neden olacaktır” diye konuştu.
2129840cookie-check‘Aziz Nikolaos’un mezarını bulduk’ demek hata olur!
Önceki haberTürkiye’nin en sevdiği lezzetlerin sırrı bu kapsülde saklı
Sonraki haberÜryan geldik…
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.