5 yıldızlı çöküşün umudu denizde!

‘Celebrity Constellation’ gemisi Türk kıyılarındaki 5 yıldızlı çöküşe çare olabilecek mi?

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE AKDENİZ VE DOĞA – Antalya Demre’de el değmemiş kumsala inşa edilen 5 yıldızlı otel kapısına kilit vurdu, şimdi de kuruvaziyer limanı yapacaklar…

Dünyaca ünlü Noel Baba Kilisesi, görkemli Likya kentleri, benzersiz kumsalları ve dantel dantel koylarıyla bir yeryüzü cenneti olan Antalya’nın Demre ilçesi, bu eşsiz değerlerini kitle turizmine kurban ediyor. Demre’nin el değmemiş kumsalları, önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 5 yıldızlı otellere açıldı, ardından ise inşaatlar başladı. Ancak koruma altındaki Sülüklü kumsalında ilk 5 yıldızlı otel bir yıl çalıştıktan sonra geçtiğimiz yıl kapısına kilit vuruldu. İnşaatına başlanan bir başka 5 yıldızlı otel ise yarım kaldı. 2017 sezonuna umutsuz bir bekleyişle giren turizm sektörü kara kara düşünürken, Ulaştırma Bakanlığı yat limanı yeni tamamlanan Demre’ye yeni bir kruvaziyer limanı inşa edecek.

DEMRE’NİN İLK 5 YILDIZLI OTELİ ANCAK BİR YIL DAYANABİLDİ
Antalya’nın Demre ilçesinde Turizm Gelişim Bölgesi ilan edilerek 5 yıldızlı betonlaşmaya açılan Taşdibi ve Sülüklü kıyıları bütün doğallığını yitirmeye başladı. Koruma altındaki Sülüklü kumsalında inşa edilen ve 2015 yılında hizmete açılan ‘Neilson Andreake Beachclup’ adlı 5 yıldızlı otel, bir yıl İngiliz grupları ağırladıktan sonra kapısına kilit vurdu. 2016 sezonunda kapalı kalan otelin, bu yıl açılıp açılmayacağı ise bilinmiyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz yerel turizmciler, Rusya ile görüşmeler yapıldığını ancak bu konuda kesin bir bilgiye sahip olmadıklarını belirtiyor.

KİTLE TURİZMİ BEKLENTİSİ MEVCUT POTANSİYELİ TEHDİT EDİYOR
Noel Baba Kilisesi, Kekova bölgesine yapılan tekne turları ve yöredeki antik kentleri ziyaret eden yılda yaklaşık 1 milyon turistle Demre Antalya’nın günübirlik turlarının rotası halinde. Yerli halk turizmden daha fazla pay alabilmek ve istihdam yaratabilmek vaadiyle yapılan projeleri koşulsuz destekliyor. Ancak yüzde 90’a yakını tarımla uğraşan yerli halkın turizmden beklentisi, bölgeye hali hazırdaki turları da çeken tarihi ve doğal değerleri tehdit edecek projeleri içeriyor.

ADINI KUTSAL MÜR AĞACINDAN ALAN KENT
Adını mitolojik öykülerde ve kutsal kitaplarda anılan ve mis kokulu yağıyla ünlü ‘Mür’ ağacından alan ‘Myra’ antik kentinin görkemli mirasının kıyısında kurulan Demre, elindeki bütün değerleri ‘kitle turizmi’ kumarına yatırmış durumda. Oysa dünyada benzeri olmayan bir kültür mirasının üzerinde kurulan ilçenin biblo gibi köyleri, sedir ve ardıç kokan yaylaları, Aziz Nokolaus’un ve Anadolu’daki erken Hıristiyanlık döneminin ilçe coğrafyasına yayılan kalıntıları Demre’yi sürdürülebilir turizmin merkezi yapmaya yetebilir.

YERLİ HALK CARETTALARLA BİRLİKTE KUMSALI TERK ETTİ
Ancak Güney Anadolu’nun bu en özel coğrafyası üzerinde son 10 yıldır devlet eliyle yaratılan kitle turizmi beklentisi, ağırlıklı olarak tarımla uğraşan ve yaz aylarını yaylada geçirmeye eğilimli yerel halk üzerinde sihirli bir etki yaratmış görünüyor. Birkaç yıl öncesine kadar yaz gecelerini el değmemiş kumsallarında carettalarla birlikte yıldızların altında sabahlayarak geçiren Demreliler, oteller kıyıyı işgal etmeye başlayınca sahibi oldukları kumsalı yine carettalarla birlikte terk etmek zorunda kaldı.

TURİZMİ PATLATACAK NE VARSA ONU YAPALIM BEKLENTİSİ
Ancak bir kaçının otelde bahçıvanlık ya da komilik gibi işler bulma beklentisi bu kayıplarını telafi etmeye yetmese de şimdilerde yine yetkililerin ağzından duymaya alışık oldukları, turizmi ‘patlatacak’ yeni projeleri bekliyor.

YAT LİMANININ YANINA BİR DE KRUVAZİYER LİMANI
İşte o projelerden biri de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından Taşdibi bölgesinde inşa edilen yat limanının bitişiğinde yapılmak istenen kruvaziyer limanı. 42 bin metrekarelik bir alanı kapsayacak olan kruvaziyer limanı için yaklaşık 530 metrelik bir de dalgakıran ve 350 metre uzunluğunda iskele yapılması planlanıyor. Proje kapsamında ayrıca yolcu terminali, otoparklar, güvenlik ve danışma üniteleri, kamu hizmet binası, satış üniteleri, helikopter pisti, yeme içme tesisleri, konferans ve toplantı salonları ve çeşitli mekânlar inşa edilecek. Ancak yat limanı bile henüz doğru düzgün bir faaliyet yürütmeye başlamış değil.

MALTA BANDIRALI ‘CELEBRİTY CONSTELLATİON’ GEMİSİ MODEL ALINDI
Bakanlık, Demre kuruvaziyer limanı için Malta bandıralı ünlü ‘Celebrity Constellation’ gemisini model almış. Kısacası inşa edilecek limanın, 294 metre uzunluğa sahip ‘Celebrity Constellation’ gemisinin yanaşabileceği özelliğe sahip olması planlanıyor. Taşdibi Mevkii’nde bulunan mevcut yat limanına bitişik olarak yapılması planlanan kruvaziyer limanıyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan proje tanıtım dosyasında, projeye neden ihtiyaç duyulduğu şöyle özetleniyor:

BAKANLIK: ‘KRUVAZİYER LİMANI BÖLGEYİ GELİŞTİRECEK’
“Demre İlçesi tarihi geçmişi ve coğrafi konumu itibari ile turizm beldesidir. İlçede tarihten kalan Noel Baba Kilisesi, Myra antik kenti ve tiyatrosu, Andreake antik kenti, kaya mezarları, Simena antik kenti turizm için cazibe oluşturmaktadır. Kekova adaları, batık kentin tertemizdenizi ve iklimi ile de belde coğrafi yönden de turizm açısından şanslı bir yerleşim yeridir. İlçenin bütün bu özelliklerine rağmen turizmden yeterli derecede faydalandığı söylenemez. Bunun sebebi ulaşımın zorluğu ve konaklama tesislerinin azlığı nedeniyle hizmet sektörünün gelişmemesidir. Bu nedenlerle; Antalya rotası üzerinde önemli bir yere sahip olan Demre Taşdibi Plajındaki turizm merkezinin tam ortasına yapılacak Demre Kruvaziyer Limanı, ülke ve yöre ekonomisine sağlayacağı katkıların yanında, bölge turizminin canlılık kazanması ve gelişmesinde de çok önemli rol oynayacaktır. Yapılması planlanan modern ve eksiksiz ‘Demre Kruvaziyer Limanı Projesi’, bölgenin turizm açısından gelişmesini sağlayacak bir proje olarak önem arz etmektedir.”

YATIRIMCININ BEKLENTİSİNE GÖRE ŞEKİLLENEN BÖLGE
Demre’de bir grup işadamı ve yatırımcının bir araya gelmesiyle turizm altyapısını oluşturmak için kurulan ‘DETUYAB’ın talep ve beklentileri doğrultusunda kamu eliyle şekillendirilen bölge turizmi, havaalanı, otoyol, kruvaziyer limanı ve tüm bunların paralelinde hali hazırdaki turizm potansiyelini dinamitleyecek olan 5 yıldızlı betonlaşma girişimleri üzerinde inşa edilmeye çalışılıyor. Ancak yerel halkın yalnızca grafik animasyonlarını gördükleri ve siyasilerin ağzından bol rakamlı hayallerle duydukları projelerin ne getirip ne götüreceğinden gerçekte hiç haberi yok.

YEREL HALKIN PROJEDEN HABERİ YOK
Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 28 Nisan’da yapılacağını duyurduğu Demre kuruvaziyer limanıyla ilgil halkın katılımı toplantısı (ÇED toplantısı) öncesinde bilgisine başvurduğumuz Demrelilerin pek çoğu konudan haberdar değillerdi.

ANTALYA’NIN BATI KIYILARINDA İKİNCİ BİR İNTİHAR DENENİYOR
Özetlemek gerekirse, çevresiyle birlikte Antalya’nın batı kıyılarında geleceğin turizmi sayılan doğa-tarih ve kültür üçlüsünün yaygın yaşam alanı bulabileceği en önemli alanların başında gelen Demre, kentin doğusunda tıkanan kitle turizmi rantının yeni kurbanın olarak seçilmiş görünüyor. Lara kıyılarından Alanya’ya kadar uzanan ve bir kaç yıl içinde beton mezarlığı olmaktan başka bir anlamı kalmayacak olan, getirisi az, götürüsü telafi edilemez düzeydeki kitle turizminden ders alıp kentin batısını bundan korumak yerine, Demre kıyılarında ikinci bir intihar deneniyor.

TÜRKİYE’Yİ GÜNEY AVRUPA’DAN AYIRAN BENZERSİZ MİRAS KORUNMALI
Korkulan odur ki, bu 5 yıldızlı çöküşün Demre’den Kaş ve Patara’ya uzanması. Türkiye’yi bütün Akdeniz çanağı ülkelerinden ve güney Avrupa’dan ayıran ve avantajlı kılan benzersiz doğası, coğrafyası, tarihi ve kültürel mirasını 5 yıldızlı yıkıma kurban etmek, gelecekte bedellerini hepimizin ve ağır biçimde ödeyeceği bir çöküşün habercisidir. Bu güzel topraklara karşı sorumluluğu bulunan hemen herkesin başta kamu idarecileri olmak üzere bu gemide yolculuk yapan bütün yatırımcıları uyarması tarihsel bir sorumluluktur…

2072980cookie-check5 yıldızlı çöküşün umudu denizde!
Önceki haberReferandumun AKP’cesi…
Sonraki haberMilitana  notlar (II)
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.