70 bin öğrencisi olan üniversitede ulaşım çilesi

Yaklaşık 70 bin öğrenciye ev sahipliği yapan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde (SDÜ) yaşanan ulaşım çilesi öğrencilerin yanı sıra tıp fakültesinde tedavi gören hasta hastaları canından bezdirdi. Kent merkezinden, Çünür Mahallesi’nde bulunan üniversitenin ana kampüsüne düzenlenen otobüs seferlerinin yetersiz olduğunu dile getiren öğrenciler, tıklım tıklım seferler nedeniyle de zor anlar yaşadıklarını belirterek ulaşım sorunun bir an önce çözülmesini istiyor.

ESKİ REKTÖR LÜKS ARACINI ‘BEN ZENCİ MİYİM’ DİYE SAVUNMUŞTU
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), 2 yıl önce eski rektör Prof. Dr. Hasan İbicioğlu’nun 215 bin liralık Audi A6 model lüks makam otomobiliyle gündeme gelmişti. 70 bine yaklaşan öğrenci sayısıyla ülkenin en büyük üniversiteleri arasında anılan SDÜ’nün eski rektörü İbicioğlu, bir bankanın promosyonuyla alınan lüks makam aracıyla ilgili yapılan eleştirilere tepki göstererek, “Bu şehre cumhurbaşkanları, bakanlar, rektörler geliyor. Allah aşkına gelen cumhurbaşkanının altına 92 model zorla yürüyen bir otomobil mi verelim? Bana kalsa daha iyisini almak isterdim. İnsanlar giyimiyle karşılanır, konuşmasıyla uğurlanır. Kurul toplantılarına katılıyorum. Birçok üniversitenin rektörü çok daha lüks araçlarla geliyor. İyi de SDÜ Rektörü zenci mi yahu? Bu benim şahsi meselem değil. Benim kullandığım araç orta halli bir işadamının altında bile var” ifadelerini kullanmıştı.

ÖĞRENCİLER MEKTUP YAZARAK ULAŞIM ÇİLESİNİ ANLATTI
Ancak eski rektörün lüks makam aracıyla gündeme gelen SDÜ’de öğrencilerin ulaşımına yönelik sorunların çözülememiş olması otobüs kuyruğunda ve balık istifi seferlerde stres yaşayan öğrencileri canından bezdirdi. Adını açıklanmasını istemeyen bir doktora öğrencisinin ulaşım çilesiyle ilgili yazdığı mektup SDÜ’de öğrenim gören öğrencilerle üniversite bünyesinde hizmet veren tıp fakültesi hastanesinde tedavi gören hastalar ve yakınlarının yaladığı ulaşım çilesine işaret ediyor.

‘OTOBÜSTE AYAKTA TUTUNACAK YER BİLE YOK’
İşte yaşayanların gözünden SDÜ’deki ulaşım çilesini anlatan o mektup:
“Öğrenci misiniz ya da SDÜ Araştırma Hastanesi’nde tedavi görmek isteyen bir hasta mı ve üniversiteye gitmek için Doğu-Batı aracını mı tercih ettiniz? Hele de mahallenizden geçen sabah aracını tercih ettiniz ise vay halinize! Otobüsün içinde ilerlemek bir yana tutunacak yer bulma şansınız bile öyle düşük ki, en iyi ihtimalle fren anında önünüzde ya da arkanızda sizinle temas etmemek için direnen vatandaşın tampon görevi görmesi hayatınızı kurtarıyor. Otobüslerde bulunan üç kapının halini anlatmaya kelimeler yetmez. Kapı önünde ikamet ederek yolculuk işkencesine maruz kalan arkadaşların durumu cidden vahim. Herhangi bir kaza anında otobüsten fırlamak suretiyle hayatını yitirme tehlikesiyle her sabah burun burunalar.

‘ISPARTA’DA ÖĞRENCİ OLMAK MESELE’
Güzergâh bilmeyen acemi şoförlerin sayesinde bu işkenceye bir de derse ya da sınava yetişme kaygısı ekleniyor. Sürenin gitgide uzadığı Isparta caddeleri, mahalleleri… Otobüs ana yola kavuştuğunda mahallede dolmayan boşluklar İstanbul Caddesi üzerindeki duraklarda alabildiğine doluyor. Isparta’da öğrenci olmak da ayrı bir mesele. Ama ne yapsanız suç sizde! Ayakta alınması gereken yolcu sınırını sorduğumuzda şoförlerden aldığımız ‘öğrenci mağdur olmasın diye aldım’ yanıtı da ayrı bir komedi.

ULAŞIM SORUNU İÇİN YAPILAN PROTESTOLAR İŞE YARAMADI
Öğrenciye ihtiyacı olan bu kentin, sahip olduğu en büyük geçim kaynağını bu kadar hor kullanması akıl alır gibi değil doğrusu. Öğrenci protesto etse de eline bir şey geçmiyor. O otobüs hattından başka çaresi olmayan öğrenci ne yapsın? Kentteki tek şans o güllü otobüsler. Dolmuş yok, tren yok, tramvay yok. Metro mu? Öğrenci için büyük lüks ve bu kent için en az 20 yılı var. Öğrencinin yapabildiği en ideal protesto 15 kadar bisiklet kullanabilen arkadaşın ulaşım için şahsi bisikletlerini kullanmalarıydı ancak bu da ses getirmedi.

‘YETKİLİLERİN BİR KARARIYLA SORUN ÇÖZÜLEBİLİR’
Bu soruna artık bir çözüm getirilmesinin zamanı geldi de geçiyor bile. Belediye başkanı, zabıta müdürü ve işletme müdürünün birlikte verdikleri kararlar doğrultusunda gerçekleşebilecek değişiklikler neredeyse öğrencinin geleceğini bağlıyor. Şimdi elini vicdanına koyup bu işletmeye çeki düzen verecek ve halkı mağdur etmeyecek en yetkili kişi kim? Bir şeylerin değişme vakti sizce de biraz geçmiyor mu?”

ÖĞRENCİLER ULAŞIMI ‘İŞKENCE’ VE ‘FACİA’ OLARAK NİTELENDİRİYOR
Ulaşım sorunundan dolayı mağdur olan üniversite öğrencilerinden bazıları ise “tek cümle ya da kelime ile Isparta Otobüslerini özetlemeniz gerekirse ne söylersiniz?” sorusuna “İşkence kaynağı”, “İnsafsız”, “Trafik canavarı”, “Felaket”, “Facia, kalabalık” ve “Sayısal olarak seferler az” yanıtlarını verirken bir öğrenci de yaşadığı otobüs anısını şöyle anlattı:

‘OTOBÜSTE CAN TAŞIDIKLARINI UNUTUYORLAR’
“Bir okul çıkışı otobüse bindim. Ayaktayım. Şoförün hemen yanın da duruyorum. Ağzına kadar dolu otobüs batı kampüsünden çıkarak tek şeritli yoldan hızlı bir şekilde gidiyor. Şoför bir yandan poşetten çıkardığı bozuk paraları sayıyor, bunu yaparken de sürekli yoldan çıkıp giriyor. Şoföre, ‘kaptan gözünü seveyim ver paraları ben sayayım. Hepimizi öldüreceksin!’ dedim. Adam hiç oralı olmadı. Bazen otobüste can taşıdıklarını unutuyorlar.”

SDÜ 70 BİNE YAKIN ÖĞRENCİSİYLE BÜYÜK BİR EĞİTİM KURUMU

Isparta’da öğrencilerin otobüs çilesi bitmiyor

1578020cookie-check70 bin öğrencisi olan üniversitede ulaşım çilesi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.