Tek kutuplu dünya uzun süre devam etme şansını bulamadı ve biraz palazlanan Rusya dişlerini gösterince haritalar da değişmeye başladı. Bunun doğal sonucu olarak iki kutuplu hale geldik yine.
İşte Gürcistan’ın son hali.
Amerika ne yapar, dengeler nasıl kurulur bilemem ama bizim yolumuz belli.
Avrupa Birliğine giden trene herhangi bir istasyonda atlamak.
Bu açıdan bakınca iyi bir şey.
Batıya açılan pencerenin sık sık kapandığını gördüğümüz, Avrupa trenine binemediğimiz zamanlar ülke içindeki tartışmaların hangi boyutlara geldiğini gördük, yaşadık.
Bütün dünya biliyor ki tek başına yaşamak mümkün değil.
Eskiden belki büyük devletlere kafa tutarken kükreyip “Dünya değişir, yeni bir dünya kurulu ve Türkiye yeni dünyada yerini alır” gibi hamasi cümlelerle başka bir blokta yer alabileceğimiz ima edilirdi…
Ama şimdi amiyane tabirle “yemezler”…
İki kutuplu dünyada bir tarafta olacaksın.
Tarafsızlıklar bloku da var ama yıllardır bir işe yaramadı, yarayacağı da yok.
O halde ya Batı’yı tercih edeceksin…
Ya Rusya’yı…
İki süper güç arasında bir tercihle karşı karşıya kalsak da tek adres Avrupa olarak görünüyor.
Hem çok taraflı siyaset izlemek zorundayız, hem de Avrupa’ya doğru yol almamız en isabetlisi.
Acaba bu yolda verilen mücadeleler olumlu sonuçlar verir mi?
Önce AK Parti’nin Batı’ya giden trene aldığı, almak istediği bilet gerçek mi, sahte mi tartışması yapıldı…
Yani dini referanslı bir partinin Batıcı olamayacağı iddia edildi ve takiye yapıldığı öne sürüldü.
Gerçekten bu kuşkuda herkes haklıydı.
Çünkü Ak Parti’nin samimiyeti sınanmamıştı.
Kuşkuyu güçlü bir şekilde ortaya koyan CHP daha da haklıydı, nedeni Milli Görüşcülerin değişmeyeceğine olan inancıydı.
Oysa AK Parti Milli Görüşüsimgeleyen eski gömleği çöpe attığını söylüyordu.
AB’ye karşı çıkanlar ise aksini savundular “Ve bu gömlek çöpe atılmadı. Bunlar eskisini terkedemezler, bir gün kirliler arasından çıkarıp aynı gömleği yine giyerler” tezine sarıldılar.
Ve hala da bu görüşlerini sürdürüyorlar.
AK Parti ise Anayasa Mahkemesi kapısından dönmenin hızıyla şimdi hem Anayasa ve hem de Avrupa’ya gşden trene binebilmek için ikinci ve en büyük hamlesini yapmaya kararlı.
Nitekim Avrupa için sayısıni dahi unuttuğumuz paketleden en büyüğünü hazırladığını açıkladı.
Ben yine bu paketin meclisten geçirilirken sancılı günler yaşayacağımızdan endişeliyim.
CHP Avrupa’ya giden trene binmemek için rayların arasında mayınları döşemeye başladı bile.
İşimiz zor.
Aklım hep bu noktada karışır nedense.
85 yıldır mu ülkenin gideceği yol ve yön belliydi.
Sahi işareti kim vermişti ve hangi parti “Muasır Medeniyet”i savunuyordu?
Birileri hatırlasa iiyi olur…
Ama nerdeeeee….
