Çeyrek puanlık artış, faizlerin yüzde 1’den yüzde 1,25’e çıkışı anlamına geliyor.
Ancak bu artışa karşın Amerika’da faiz hadleri halen, son 50 yılın en düşük düzeylerinde seyrediyor.
Amerikan ekonomisinden gelen sinyaller de büyümenin hızlı gittiğini gösteriyor.
Ekonomi yorumcuları, enflasyon kaygısı nedeniyle faiz hadlerindeki artışı kaçınılmaz görüyordu.
Kısmen Orta Doğu’daki istikrarsızlık sebebiyle petrol fiyatları tırmanırken, Çin’in süratle sanayileşmesi en başta çelik olmak üzere ham maddelerin maliyetini artırıyor.
Amerikan Merkez Bankası’nın kararının, diğer ekonomileri de etkileyebileceği düşünülüyor.
Washington’da daha karar açıklanmadan önce, Polonya Merkez Bankası faiz hadlerini yarım puan yükselttiğini duyurdu.
ABD Merkez Bankası, yayınladığı bildiride, ileriki aylarda faizlerin yeniden yükseltilmesini muhtemel görmediklerini açıkladı.
Şayet Amerika’da faizler belli aralıklarla yükselmeye devam ederse, en başta büyük borç yükü altındaki gelişmekte olan ülkelerin bundan etkilenmesi bekleniyor.
Fakat çeyrek puanlık bu seferki artışın tek başına ciddi bir etkisi olması beklenmiyor.
