ABD’li senatör, yörükleri nasıl ters köşeye düşürdü?

Geçtiğimiz hafta, Cihan Haber Ajansı kaynaklı bir haber düştü yerel basına. Haberde, Toros Yörükleri Kültür ve Diyalog Derneği (TOYÖKÜD) Başkanı Mücahit Gündoğdu’nun gündemden bir türlü düşürülmeyen darbe söylentileriyle ilgili karşı açıklamaları yer alıyordu.

Buraya kadar her şey normaldi. Anormal olan, Yörük derneği başkanının bu açıklamayı Patara’dadaki antik meclis binası üzerinden yapmasıydı.

Önce Gündoğdu’nun açıklamalarına bir göz atalım:

“Toros Yörükleri Kültür ve Diyalog Derneği (TOYÖKÜD) Başkanı Mücahit Gündoğdu, dünyanın hayran olduğu Patara Meclisi’nin bulunduğu Anadolu topraklarında asırlar sonra darbe planlarının ortaya çıkmasının insanları üzdüğünü söyledi. Anadolu’nun dünyanın hâlihazırda tarihi kaynaklara göre en mükemmel demokratik cumhuriyet devleti örneği olduğunu ifade eden Gündoğdu, “Patara Meclisi’nin bulunduğu Anadolu topraklarında cuntacılar ve darbeciler utanmalı.” dedi.

Amerika Birleşik Devleti (ABD) Anayasası’nı M.Ö. 2’nci yüzyılda kurulan Patara Likya Birliği Meclisi kararlarının biçimlendirdiği bilgisini veren Avukat Mücahit Gündoğdu, günümüzde yazılı kaynaklara göre dünyada en demokratik meclisin Antalya ‘nın Kaş ilçesi Kalkan beldesi Gelemiş(Patara) köyünde bulunan ve halen kazıları devam eden Patara Likya Birliği Meclisi olduğunu söyledi.

Gündoğdu, ABD’li siyaset bilimci ve hukukçu Montesquieu’nun ‘ Eğer mükemmel bir konfederasyon cumhuriyeti örneği vermem gerekse Lykia (Likya)’yı gösteririm.” sözünü hatırlattı.

Gündoğdu, “Antik Çağ’da bile dünyanın en demokratik cumhuriyeti meclisi Anadolu topraklarında bulunurken, 21’nci yüzyılda ülkemizde halen darbeleri konuşuyoruz. Patara Meclisi’nin bulunduğu Anadolu topraklarında cuntacılar ve darbeciler utanmalı. Likyalılar demokrasiyi içlerine M.Ö. 2’nci yüzyılda sindirmiş. Bizdeki ara rejim özlemcileri cuntacılar demokrasiyi rafa kaldırma için Eldiven, Ayışığı, Sarıkız, Yakomoz, Çarşaf ve Balyoz diyerek darbe planı yapıyor. Bu ülkede demokrasi gerçek anlamda özümsenecekse okullarımızda Patara Likya Birliği Meclisi’nde o dönemde 24 ülkenin aldığı kararlar iyi şekilde öğretilmeli. ABD ve Avrupa ülkeleri demokraside Patara Likya Birliği Meclisi kararlarını anayasalarına aldığı için darbenin ‘d’sinden bile bahsedilmiyor. ” diye konuştu.

DÜNYA MECLİS BAŞKANLARI 29 EKİM’DE PATARA’DA TOPLANACAK

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin ve Antalya Valiliği’nin katkılarıyla dünya meclis başkanlarının 29 Ekim 2010’da Patara’da toplanacağını hatırlatan Gündoğdu, Şahin’in cuntacıları utandırmak için elini biraz daha çabuk tutması gerektiğini söyledi.

Patara Meclisi’nde o dönemde her ülkenin temsil hakkının bulunduğunu belirten Gündoğdu, Atina’da yöneticiler ömür boyu tahta kalırken, Patara’da her yıl bir ülke temsilcisinin meclis başkanı olduğunu ifade etti. Gündoğdu sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın en demokratik meclisi Anadolu topraklarında Antalya ‘nın Kaş ilçesinde. Dünya böyle tarihi meclis olduğu için Türkiye’ye hayran, bizdeki cuntacılar da balyozlara. Bu nasıl yaman çelişki, asırlar öncesi Antik Çağ’da yaşayan insanlar demokrasiyi içselleştiriyor. 21’nci yüzyılın ilk çeyreğinde ise kirli oyunlarla darbe yapıp da insanları futbol sahalarına kilitlemeyi, her şehri açık hava cezaevine çevirmeye planlayanlar var.” diye konuştu.

Gündoğdu, darbe planlayıcıların yüzünün kızarması için Patara Meclisi’nde kazı yapan Akdeniz Üniversitesi arkeologlarına büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti.”

YÖRÜK DERNEĞİ BAŞKANI NASIL TERS KÖŞEYE DÜŞTÜ?

Yörük derneğinin başkanı Gündoğdu’nun açıklamaları böyle. Haberi yapan CHA. Bu açıklamaların yapıldığı sırada biz de Kalkan’da bir haber için araştırma yapıyorduk. Ne büyük tesadüf ki, Patara üzerinden demokrasi soslu açıklamalar yapan Yörük derneği’nin başkanını ters köşeye düşürecek skandallar çıktı ortaya.

Patara’yı ABD demokrasisinin ilham kaynağı olarak tanıtan kişilerin, hiç de demokratik olmayan bir yöntemle cennet koylarımızı yasaları hiçe sayarak pazarladığı ortaya çıktı. Patara’da, Kalkan’da, Kaş’ta, Kekova’da; siyasiler bölgeyi keşfettikçe akıl almaz yöntemlerle bu cenet koyları sahipleniyorlar, pazarlıyorlar. Dünyanın gözü bu bölgede diyerek Kaş’ın gözünü çıkarıyorlar! Beş yıldır bu olup bitenleri izliyoruz, yazıyoruz, haberleştiriyoruz. Atılmadık iftira, edilmedik hakeret kalmadı.

Beş yıldır Patara’da dünya parlamenterlerini toplama çabası bir türlü bitmedi. Önce ABD Kongresi üyeleri gelecekti, sonra dünya parlamenterlerine dönüştü. Sonunda boynunda puşisiyle Yörükler de katıldı bu demokrasi şovuna!

İşte ABD Kongresini Patara’ya getirecek olan senatörün Kalkan’daki imar oyunları döküldü ortaya!

Sevgili Yörük kardeşim seni fena işletmişler! Yakın tarihine iyi bak, darbe paranoyası yayanların geçmişte darbecilerle nasıl kucak kucağa olduğunu unutma. İnsana ölümü gösterip sıtmaya razı edenlerin demokrasiyle bir işlerinin olmadığını unutma! Demokrasi masallarıyla uyutulan halkların topraklarının ellerinden nasıl kayıp gittiğini unutma!

Konuyla bağlantılı haberler için:

http://www.evrensel.net/06/08/24/politika.html
https://acikgazete.com/yazarlar/yusuf-yavuz/2009/10/02/kalkanli-solarz-neden-ankara-ya-abd-buyukelcisi-olamadi.htm

http://www.acikmutfak.com/yazarlar/yusuf-yavuz/2007/11/05/amerikali-senatorler-patara-da-ne-ariyor.htm?aid=2361

1195950cookie-checkABD’li senatör, yörükleri nasıl ters köşeye düşürdü?
Önceki haberKanada açılımı (V)
Sonraki haberAdnan Gerger’den ”Faili Meçhul Öfke”
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.