Şahane züğürt parti CHP

CHP’nin seçimde söylemleri oranında atak yapamamasının temel nedeni parasızlık. Buna karşın, karşı tarafın kaynaklarının ise sınırsızlığı…Tali neden ise çınarın kökünün içinin boşalması ve filizlenen budağın göze batması… İktidar 80 trilyonu, çekirdek alır gibi, en karlı yatırım olan politikaya yatırırken, CHP, örgütlerinin altını madden dolduramadı… Üç kuruşunun çoğunu da, çoğu zorunlu yandaş olan medya kanallarına harcadı… Paradoks 1…
Şimdi Genel Başkan, 800.000 üyeden ayda 1 lira aidat almaktan medet umar halde… Taşıma su ile iktidar mücadelesi veriliyor, oysa iktidarın değirmeninin suyunun nereden gelip, taştığı belli değil… Paradoks 2… CHP ülkenin yüzünü ağartacağı yerde, parti yönetimi saçlarını değirmende ağartmakta… Paradoks 3… Suçlu hep para!!!
Oysa CHP, hesapta dünyanın en güçlü ekonomisine sahip siyasi partilerden biri… Paradoks 4… CHP’nin sadece İş Bankası’ndaki varlığı 3.5 milyar lira… Şirket olsa eski para ile katriliyonerler klübüne girerdi, ama siyasi partiler yasasına ve atılmış muhtelif düğümlere istinaden, gelirleri kördüğüm durumda…
Aslında CHP, yılda 100 milyon liraya yakın temettü gelirinin sahibi. Bu kar payı dışında bir de faiz gelirinden payına düşen birikim ise 1.5 milyar lirayı buluyor.
CHP bir şirket olsa, hisseleri oranındaki karlılığı da son 3 yıldır, ortalama yıllık % 20 artmakta diyebiliriz…. İş Bankası’nın net dönem karından CHP’nin 400 milyon liraya yakın pay alması gerekiyor. Banka, ticaretin finansmanı amacıyla, mevduat dışındaki kaynakları da kullanma politikası çerçevesinde, örneğin 2008 Mayıs ayında 255 milyon USD ve 225 milyon EURO tutarında olmak üzere iki ayrı dilim halinde sendikasyon kredisi kullandığında, bu hesapla CHP, 3 yıl önce İş Bankası’ndaki ortaklığından dolayı uluslararası piyasalara 134 milyon dolar borçlanmış demek oluyor.
Yani diğer bir deyişle, CHP siyasi parti değil de bir şirket olsa ve o borcunu ödemese, uluslar arası mahiyette hacizlik… Ancak, ödemeler de alacaklarına mahsup olarak bloke olduğundan öp eşiği çık dışarı… Ama Allah korusun, İş Bankası global bir krizden dolayı batsa, gitti partideki koltuk kanepe…
CHP kaşıyamıyor alacaklarını, bir nevi reddi miras uykusunda… Fakir ama mağrur bir parti… Tam bir şahane züğürtlük sendromu… Kağıttan zenginlik… İhtiras ve hınç karşısında tevekkül ve tefekkür… Ve gönlü zengin CHP, her yıl sonunda İş Bankası’nda dağıtılan kârın yüzde 28`ini, “Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu`na ödeyin” talimatı veriyor, otomatik talimat gibi… Bu kurumların birikmiş atıl paraları milyarlar düzeyinde… Yaptıkları işlevin ise Atatürk’ün vasiyeti ile alakası yok… Paradoks 5…
CHP, İş Bankası’ndaki yüzde 28′lik ortaklık payı üzerinden GSM operatörü Avea’nın da ortağı… Bu cep telefonu operatörünün ödenmiş sermayesinde yüzde 14′lük ortaklığı bulunan İş Bankası, pazarın yüzde 17′sine sahip bulunan Avea ortaklığı ile, 12 milyon cep telefonu abonesini kontrolünde tutuyor. Yani CHP, İş Bankası’nın yüzde 14′lük hisse bloğunun yüzde 28′ini elinde bulundururken GSM piyasasında önemli bir aktör konumunda… Yani bir anlamda CHP’nin dinlenen telefonları, kendi sektörünün hiyaneti diyebiliriz… Örgüte gelen aylık telefon faturası ise paradoks 6… SMS 41.5 kuruş, MMS 99 kuruş. “ Sayın abonemiz, bakiyeniz kısa süre içinde bitecektir, lütfen yükleme yapınız…” Seçimden başarılı çıkılsaydı şöyle bir mesaj da gelebilirdi. “ Tebrikler, kampanya kapsamında Avea yönüne konuşabileceğiniz 500 dakikanız hattınıza yüklendi. Rahat rahat konuşun…”
CHP’nin iştiraklerinden birisi olan Balıkesir’deki Fora Gıda, tüm zeytin ürünlerini üretebilen tek marka olmasıyla piyasada tanınıyor. Fora’nın ürünleri arasında, siyah zeytin, yeşil zeytin, dilimli, dolgulu, çizik, marineli, çekirdeksiz zeytin, zeytinyağı, zeytin ezmesi bulunuyor. Ama seçimlerde zeytin ezmesi mahiyetinde olmak bile kurtaramıyor CHP ekonomisini… Çünkü zeytinin posasından bile muaf… Ve CHP bir türlü zeytinyağı gibi üste çıkamıyor…
CHP’nin, İş Bankası kanalıyla, en büyük iştiraklerinden birisi olan Türkiye Şişe Cam Sanayi ise onlarca ülkeye yaptığı cam ve cam ürünleri ihracatı ile en büyük üretici ve ihracatçı… En istikrarlı ve köklü firmalardan biri. Bulgaristan, Çin, Güney Kore, İtalya, Rusya, İspanya, Arnavutluk ve Gürcistan, ihracat yapılan ülkelerden başlıcaları… İç politikada sık sık “Türkiye İran olmayacak” söylemini dillendiren CHP, Şişe Cam üzerinden bu ülkeye de ihracat yaparken, İran’ın cam pazarının yüzde 30′unu elinde bulunduruyor… Paradoks 7… Ama CHP için bu da camdan bir menkul değer…
CHP’nin İslam ülkeleri ile ilişkileri ayrıca Arap-Türk Bankası ortaklığıyla da devam ediyor. Bu bankanın iştiraklerini de deşersek, korkarım, iktidarın finansmanına akan yeşil sermayeye dayanır… Paradoks 8… Joe Dalton’un mermisinin, barda elli yerde sektikten sonra kendi silah tutan elini vurması gibi bir şey bu… Burada Red Kit kim? tahmin edin bakalım…
İş Bankası ve CHP’nin işbirliğinde oluşturulan iştirakler şu firmalardan oluşuyor; İşbank GmbH, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Anadolu Sigorta, Anadolu Hayat, Milli Reasürans, İş Dublin, İş Finansal Kiralama, İş Gayrimenkul, İş Yatırım, Türkiye Şişe Cam, Camiş, Çayırova Cam, Avea, İş Net, Ant Gıda, Bayındır Hastaneleri, Kültür Yayınları, Nemrut Liman, Trakya Yatırım. CHP yalnız İş Bankası´nın değil, bu bankanın iştiraklerinden dolayı iki bankanın daha ortağı… CHP 32 şirkete doğrudan, 87 kuruluşa ise dolaylı olarak ortak. Lastik sanayiine de ortak ama kendi aşınmış lastiklerini değiştiremiyor.
CHP sözcüleri, bu varlığa rağmen züğürtlüğün nasıl hasıl olduğunu anlatırlarken, Türkiye İş Bankası`ndan CHP`ye para aktarılmadığını ve malı götüren TTK ile TDK`nın Atatürk`ün miras bıraktığı kurumlar olmadığını söylüyorlar… 11 kişilik İş Bankası Yönetim Kurulu’nun 4’ü CHP tarafından atanıyor ama yönetimde yer alması, bankanın sahibi olması anlamına gelmiyor.
CHP, mülkiyetinde olan banka hisse senetleri karşılığında nemalanıyor mu? Hayır. CHP bugüne kadar kasasına Türkiye İş Bankası kanalından tek kuruş temettü (kâr payı) koymadı ve koyamaz. Tahakkuk eden söz konusu para bankada bloke edilmiş durumda ve mahkeme kararını bekliyor.
Özetle, Türkiye İş Bankası`nın yüzde 28`i de aslında CHP`nin malı değil. CHP sadece bir yediemin sıfatıyla Atatürk adına bankayı, hissesi oranında denetliyor.
Karşı çarşının başı ise, ucuz nalıncı keseri üreten kurnaz tüccar fırsatçılığı ile bu durumu kendine yontarak, sempatizanlarına “ Bu banka CHP`nindir ve onunla çalışmayın ” mesajı veriyorsa, buna faul denir. Bir sonraki pozisyonda lehte düdük çaldırmak için, şimdiki pozisyona abartılı itiraz ederek, hakemi önceden tesir altına alma taktiğidir bu top terminolojisinin adı… Spor etiği adına pek makbul ve muteber bir davranış değildir bu… Ayrıca, bilinsin ki, CHP`nin bütün mal varlığı, CHP’nin isteği ile, çok partili sistem oturmadan önce, adil demokrasi olması adına, 1951 yılında Hazine`ye devredildi. Bir de şimdiki demokrasinin adaletine ve hazinenin nasıl kullanıldığına bakın… Paradoks 9…
Ziraat Bankası`nın ardından ülkenin ikinci büyük bankası olan İş Bankası, 55 milyar TL`lik aktif büyüklüğüne, 18.5 milyar dolar da piyasa değerine sahip. Bu tür itibar müesseselerinin, siyasi polemik içine sokulması, ülkeye zarar vermek anlamına geliyor…
CHP ise, ince bir musluktan akan taşıma su ile döndürmeye çalıştığı siyaset değirmeninde öğütmeye soyunuyor ülkenin ve kendisinin kaoslarını… Onca rüzgar boşa gidiyor, yel değirmeni yapacak sermaye yok…
Diyelim ki, elimizde son kalan bir iki bankamızdan biri olan İş Bankası da iktidarca yabancıya satıldı kazayla… CHP işte o zaman şak diye alır 5-10 milyar payını ve bu para ile iktidara yürür… Paradoks 10…