Ahmet’in ölümünde üç şüphe

Antakya’da 9 Eylül pazartesi gecesi Abdullah Cömert’in katillerinin bulunması için düzenlenen eyleme katılan Ahmet Atakan’ın ölümüyle ilgili tartışmalar sürüyor. Önceki gün görgü tanıkları, Atakan’ın başına gaz kapsülü isabet ettiği için öldüğünü söylerken Emniyet yetkilileri ve Valilik, Atakan’ın yüksekten düşme nedeniyle hayatını kaybettiğini dile getirdi. Ardından akşam geç saatlerde yerel basına yansıyan görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde bir kişinin yüksekten düştüğü açıkça görülüyor. Bu görüntüler üzerine görgü tanıkları ve aileyle tekrar görüştük. Ahmet Atakan’ın ağabeyi Süleyman Atakan, görüntülerdeki kişinin kardeşi olduğunu söyledi. Atakan, “Üç şüphemiz var. Kardeşim ya öldürüldükten sonra aşağı atıldı. Ya polis vurdu düştü ya da dengesini kaybetti düştü” dedi. Ancak görüntülere ve ailesinin ifadelerine rağmen görgü tanıkları iddialarında ısrarlı.

Atakan’ın otopsisinde bulunan avukat Mevlüt Yeşildağ, dün 10 görgü tanığının jandarmaya ifade verdiğini söyledi. Yeşildağ, “İifadeler Ahmet’in gaz kapsülüyle vurulduğu yönünde. İfade tutanaklarını henüz aileden vekalet almadığım için göremedim” dedi.

VURULDUĞUNU GÖRDÜM

Görgü tanıklarından Tolga Ocak ise şöyle konuştu: “Yukarıdan akrepler iniyordu. Caddeye biber gazı doldu, göz gözü görmüyordu. O an Ahmet ağabeyin yanındaydım, sokağın başındaydı. Akrepler yavaşladı. Ahmet ağabey akreplere yaklaştı. O sırada biber gazı kapsülü kafasına isabet etti. Akreple arasındaki mesafe 3-4 metreydi. Kapsülün kafasına isabet ettiğini gördüm. Düşme görüntülerine inanmıyorum, Ahmet ağabeyin vurulduğunu gözlerimle gördüm. Buradaki hastanedekırık var demediler.”

Halk Evleri Hatay İl Başkanı Eylem Mansuroğlu’nun önceki gün BBC Türkçe’ye verdiği demeç ise, “Olay hemen yanımda oldu. Ahmet önce kapsülle vuruldu ardından da polis, akrep aracıyla çarptı” şeklindeydi. Mansuroğlu dün Taraf’a şunları söyledi: “Dün verdiğim ifadede şöyle dedim: Vurulma anını görmedim. Vurulma anından beş dakika önce oradaydım. Yere düşmeden beş dakika önce yanımdaydı ve arabanın arkasındaydık. Gaz bulutunda birbirimizi kaybettik. Sonra akrepler indiğinde yerde yatıyordu. Akreplerin oraya girip çıkması arasında üç buçuk dört dakika var. Ne çatıya çıktığını ne de vurulma anını gördüm. Diğer görgü tanıklarının aktardıklarını söyledim.”

Görüntülerdeki kişinin kardeşi olduğunu söyleyen ağabey Süleyman Atakan’ın değerlendirmesi ise şöyle: “Kardeşim eyleme gitmişti. O çatıya niye çıktığını bilmiyoruz. Tek başına mıydı, yanında birileri mi vardı bilmiyoruz. Ahmet’in güneş enerjisi panelini polise atmaya çalışırken düştüğü söylendi. Çatıya gidip baktım, güneş enerjisi paneli yoktu. Sadece antenler vardı. Görüntülerde düşen kesinlikle benim kardeşim. Zaten ölüm nedeni de yüksekten düşme. Doktorların kesin olmamakla beraber ölümüyle ilgili tahminleri var. Doktorlar başına gaz kapsülü isabet ettiği için kafasında göçme olabileceğini ya da göçmenin düşmeden dolayı gerçekleşmiş olabileceğini söylüyor.

KAFASINDA KIRIK VAR

Süleyman Atakan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vücudunda, boyundan aşağısında kırık yok. Sadece göğüs kafesinde bir kırık var o da doktorun kalp masajı sırasında zorlamayla neden olduğu kırık. Sadece kafasında kırık var. Doktorlar o kadar yüksekten düşmeyle daha çok yaranın olabileceğini söylüyor. Ancak vücudunda çok sayıda morluk tespit edildi. Üç şüphemiz var. Kardeşim ya öldürüldükten sonra aşağı atıldı. Ya polis vurdu düştü ya da dengesini kaybetti düştü.

Dengesini kaybedip düştüğüne inanmıyoruz. Çünkü kardeşim fizik olarak güçlüydü. İsteğimiz gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin yerini bulmasıdır. Polisin demokratik bir hak olan protesto ve yürüyüşlere orantısız göç kullanımını bitirmesini istiyoruz.”

BİR ÇUVAL GİBİ YERE YIĞILDI

Ahmet Atakan’ın dayısı Nihat Dönmez ise düşme gerçek olsa bile nasıl düştüğünün belli olmadığını söyleyerek, “Bu görüntülere baktığımızda düşme var. Ama nasıl düşmüş vurularak mı, bayıldıktan sonra mı, itilerek mi, belli değil. Görüntülere bakılırsa sanki bir çuval düşmüş gibi. Hiç hareket yok. Bu neyi ifade eder, anlamaya çalışıyoruz” dedi.

CHP Milletvekili Refik Eryılmaz ise Atakan’ın öldüğü yerde inceleme yaptıklarını ve çevre sakinleriyle görüştüklerini belirterek şunları söyledi: “Bir genç, Ahmet Atakan ile evin çatısından polis müdahalesini izlediklerini, ‘Geri çekil’ diyerek Ahmet’i uyardığını söyledi. Daha sonra, Atakan’ın birdenbire düştüğünü gördüğünü aktardı. Ama düşme anının nasıl gerçekleştiğini bilmediğini söyledi. Gencin nasıl düştüğü soruşturma sonucunda ortaya çıkacak”.

Mahallede polise karşı tepkinin büyümesi üzerine ise olay yerinde inceleme ile görevli jandarma timleri delilleri topladı ve çevre işyerlerindeki güvenlik kameralarını inceledi. Jamdarmanın delill ve bulguları rapor eşliğinde Cumhuriyet Savcılığı’na teslim ettiği belirtildi.

Olayla ilgili devletin yetkili makamlarından da açıklamalar yapılıyor. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adli yönden gerekli incelemeyi başlattığını, Bakanlık olarak da mülkiye müfettişleri görevlendirerek olayı bütün boyutlarıyla incelettiklerini belirten İçişleri Bakanı Muammer Güler şöyle konuştu:

“İzlediğiniz gibi televizyonlara düşen görüntülerden, olay sırasında polis aracının geçmekte olduğu sırada herhangi bir polis müdahalesinin bulunmadığı ve yüksekten düşme sonucu bir görüntünün olduğu ortaya çıktı. Otopsi raporu da yüksekten düşmeyi teyid ediyor. Bunlara rağmen incelememizi sürdürüyoruz. Bütün ayrıntılar ortaya çıkmadan birilerini suçlama, konuyu hemen polise mal etme veya hemen provokasyon aracı haline getirmek doğru değil. Hatay’daki gibi karışıklık çıkartmak, etnik provokasyonla insanları birbirine düşürme eğilimini de yakından biliyoruz.”

Can kaybından üzüntü duyduğunu belirtden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “İncelemeler yapılıp netice açıklanacaktır. Tartışmalı bir konu ama büyük üzüntü uydum” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise aileyi arayarak başsağlığı dileklerini sundu.

“DEVLETİN ‘BİZ YAPMADIK’ DEMESİ HUKUKA AYKIRI”

AVUKAT Ergin Cinmen, “biz birşey yapmadık, kendisi düştü” şeklindeki açıklamaların hukuka aykırı olduğunu söyledi. Cinmen şunları söyledi:

“Hiçbir şekilde böyle söylemlerde bulunmamak gerekir. Çünkü olay yargı önüne gelmiştir, savcı durumu araştırıyor. Mahkemenin kararından önce devletin “Biz yapmadık” açıklaması hukuka aykırı. Aynı Eskişehir Valisi’nin “Biz onu öldürmedik arkadaşları dövmüştür” demesi gibi. Bu, hukuk tarihine geçecek bir açıklama. Daha ikinci gün bir Vali bunu söylüyorsa ve hâlâ görevdeyse İçişleri Bakanı’na sormak lazım “Bu kişiyi nasıl görevde tutuyorsun” diye. Ama İçişleri Bakanı da benzer açıklamalar yapmaktadır. Polise karşı güvensizlik her zaman vardı. Ahmet’e ne olduğunu Adli Tıp raporu söyleyecektir. Tartışılması gereken konu nasıl öldüğü değil, polisin böyle olaylara karşı gösterdiği oransız şiddettir.

Nasıl öldüğü konusu hukuki bir olaydır. Ama şu söylenebilir ki polis her yerde olduğu gibi oransız güç gösteriyor. Bunları sadece biz söylemiyoruz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi söylüyor. Teftiş kurulu da bunu söyledi. Polis orantısız güç kullanmayı keserse bu olaylar yaşanmayacak.” HÜSEYİN İSTEMİL / AYFER ÇALIKIRAN Taraf

1395850cookie-checkAhmet’in ölümünde üç şüphe

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.