Aidiyet

Aidiyet

Uzun zamandır gündem yazmıyorum.
Yazmamakta da direniyorum.
Gündemi önemsemediğimden değil elbet.
Aksine, her şey öyle bir evriliyorki, gündemden uzak kalmak ne mümkün.
Bu gündem yazmama hali; biraz da, diyecek (kayda değer) bir şeyiniz var mı sorusuyla ilgili.

Gündelik işler içinde boğulmak denir ya, bu gündem de böyle bir şey bu ülkede.
Gündem de boğuluyorsunuz.
Her şey ardı ardına geliyor.
Sanki bir boksör suratınızı darmadağın ediyor.
Bir nefes alıp, düşünmeye bile vakit yok.
Ne oluyor derken bir yumruk daha.
Hepimiz dayak yiyoruz açıkçası.
Yumruk üstüne yumruk, beynimiz uyuşuyor adeta.
Ya dayaktan kaçıp, gündem dışına çıkacaksınız ya da sizi dövene siz de vuracaksınız.
Onlardan biri olacaksınız. Onlar gibi olacaksınız.

Son seçenek ise, dışarıda kalıp ‘’sessiz çoğunluğa‘’ katılmak.
Sindirebilirseniz tabii.
Bu ülkede sessiz çoğunluk da, çaresizliğinden sessiz anlayacağınız.
Gel de çık işin içinden.
Her şeye rağmen bir şeyler söylemek mümkün değil mi?
Elbette mümkün.
Reçeteniz varsa çok kolay.
Nitekim, bakın reçetesi olanlara.
Her yerdeler.
Her şeyi açıklayabiliyorlar.
MİT,PKK,TAK,TSK …..
Yetmedi mi ; ABD,İSRAİL,SURİYE,LİBYA …
Her konuda fikirleri var.

Yeni Dünya Düzeni bunun adı.
Türkiye de bu düzendeki yerini alıyor sadece.
Bu düzenin hepimizi getirdiği haldir bu.
Teslimiyet hali.

Sadece toplumlar, devletler teslim alınmıyor, tek tek bireyler de teslim alınıyor.
Böyle bir cendere bu.

Biliyorum, bütün bunlara cevabı olan yüz binlerce ‘’bilmiş’’ var bu ülkede.
Herkes kendi meşrebince; kimi birlik ve beraberlikten dem vurur, kimi örgütlenmekten, kimi dinden.
Kısacası aidiyet.

Ya bir yere ait değilseniz?

667770cookie-checkAidiyet

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.