Geçen hafta yoğun gündeme karşın Açık Gazete kendi çizgisine uygun haberleri öne çıkararak sıcağı sıcağına okurlarıyla paylaştı. Bazı haberlerde Türk medyasının önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz…
Azerbaycan teksilcimiz Ali Ekber, sevgili dostu Elmar Hüseyinov’un ketledilişini ve perde arkasını yazdı. Meksika temsilcimiz Zeynep, Latin rüzgarı estirmeyi başardı. Sevgili Zeynep, köşe yazısı ve son haberiyle Latin Amerika’daki sol yükselişi müjdeledi.
İtalya’dan Aslı, Irak’ta kaçırılan Sgrena’yla ilgili İtalya’da kuş uçurtmadı. Köşesinde de “Sgrena gerçeği ve İtalya”da olup biteni akıcı bir dille özetledi. Sevgili Aslı’nın son yazısı “Öteki İtalya’yı da mutlaka okumanızı öneririm. Hele “Baykuşların gecesi” haberini kaçırmayın…
6 Mart yürüyüşünün AB devreye girince tekelci medyaca manşete taşınması Doç. Dr. Gün’ün gözünden kaçmadı. Dostumuz Mesut IRA’yı mercek alına alırken, Ziya bey idealistce girişimi ‘Yeni Oluşum’u anlattı. İsmail, Avustralya’nın yerlisi Aborigineler’i köşesine taşıdı.
Alpaslan her zamanki çalışkanlığı ile Polonya gündemini eş zamanlı olarak yazarken köşesinde İkinci Dünya Savaşı’nın en çilekeş ülkesinin günümüze yansıyan tortularını ustalıkla aktardı. Alpaslan, Polonya’da eski sosyalist yönetime casusluk yaptığı öne sürülen 25 Türk’ün isimlerini yayınlamıştı. Kendini bilmez birisi Alp’i tehdit etme cüreti gösterdi. Açık Gazete bu tür tehditlere papuç bırakacak bir gazete değildir. Adresimiz, telefonumuz ortada. İsim vermeden, dolaylı yollarla aslan kesilen bay korkak, ya sizinki nerede?
Almanya’dan dostumuz Ozan Şahin hassas bir konu Ermeniler’i öykü tadında yazdı… Kanada’dan Ertan, Hollanda’dan Yakup içinde yaşadıkları toplumun nabızlarını sizin için tuttular. İstanbul’dan, Adana’dan ve KKTC’den akademisyen dostlarımız gündemi sizin için araştırdı. “Yazı Köşesi”ndeki değerli yazarlarımızı da unutmamalıyım. Her biri renkli bir mozayik oluşturarak en çok okunan sayfaları yaratmayı başardılar. Geleceği sorgulayan Melisa henüz 16 yaşında ve geleceğin iyi yazarlarından. O’nu da “İlk biz keşfettik” diye övüneceğiz…
Açık Gazete ailesi için de keyifli bir haftaydı. Avustralya Temsilcimiz İsmail evlenerek balayına uçtu. Mutluluklar sevgili İsmail. Polonya’dan Alp, İkinci Dünya Savaşı’nda 2 bin 500 Yahudi çocuğun hayatını kurtaran Irena Sendlerowa ile aynı günde yaşgününü kutladı. İyi ki doğdunuz dostlarımız…
***
Bu haftaki yazımı bitirmeden sizi biraz gülümseteyim. Geçen hafta arkadaşım Sefer’in anlattığı gerçek bir hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Sefer Akşehirli olmasıyla Nasrettin Hoca’nın torunu sayılır.
Babasını kırmamak için her bayram kuzenleriyle birlikte bayram namazına gider. Pek inancı olmasa da “Ya Allah varsa” diye işi sağlama alma yanlısıdır.
Son bayram namazında hoca vaiz verirken, “Ey cemaati müslim. Camiye yardım edin. Ne kadar yardım ederseniz, öbür dünyada o kadar bal ve kaymak, ölmüşlerinizin önüne konacak” demiş.
Kasketini ters çevirmiş bir cami görevlisi anında, Sefer ve kuzenlerin önünde belirmiş. Birinci kuzen yüklüce bir bağış yapmış. İkincisi onun iki katını kaskete atmış.
Birincisi bakmış ki rahmetli anasına ayıp olacak, biraz da laf olacak… Kaskete biraz daha ek yapmış. Sıra Sefer’e geldiğinde, bizimkisi kafasını kaşımış, “Ya kusura bakma. Bizimkiler şeker hastasıydı” demiş…
***
Keyifli haberlerde görüşmek üzere