Soyadlardaki “oğlu” ulağı Türkçe’ye yakışmıyor…
Eurovision Türkiye finallerini izlerken İngilizceye öykünme çabaları üzücüydü. Oysa Türkçe dünya dillerinden o kadar farklı ve özel ki, kıymetini bilmeyenleri uluslararası bir etkinliğe kültür temsilcisi seçmek de garip bir cahillik…
Türkçe, dünyada cinsiyet ayrımcısı olmayan dillerden biri. Pek çok dünya dilindeki dişi ve erkek kavramlar Türkçe’de yok. Örneğin, İngilizcedeki “sister” ve “brother” yerine “kardeş” diyoruz. Dünyanın en zengin dili Arapça’daki “müdür”, “müdire” ya da İngilizce’deki “waiter”, “waiteres” cinsiyet ayrımcılığı Türkçe’de yer almıyor…
İngilizcede “o” anlamındaki “he, she, it”, Almanca’daki “der, die das”, Arapça’da “huva, hiya” cinsiyet ayrımcılığı Türkçe’de yok…
Güzel Türkçe, 1934’deki Soyad Kanunu ile gölgelendi. Nasıl mı? İrlandalıların soyadlarında kullandığı “oğlu” anlamındaki “Mac” eki ve Rusların “…ovsky” ulağı Türkçe’ye de getirildi.
Bir kadının “oğlu” ile biten soyadı kullanması Türkçe’nin cinsiyet ayrımcı olmayan bütünlüğüne yakışmıyor değil mi? Çarpıcı olması için tersten örneklersek; “kızı” diye biten soyad, nasıl bir erkeğin kullanması açısından komikse, aynı şey bir kadının kullanmak zorunda kaldığı “oğlu” için de geçerli…
Bence cinsiyet ayrımcısı olmayan güzel Türkçe, sonradan ulanan “oğlu” soyadlarını sindirmeyecek ve süreç içinde dışlayacak.
Son yıllarda Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Film Festivali’ndeki başarısı, Orhan Pamuk’un ödülden ödüle koşması güzel Türkçe adına sevindirici.
Keşke Eurovision’da da Türkçe’nin güzelliğini bütün dünyaya duyurabilme bilincinde olsaydık…