İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan turu üç ülke gündemine çok önceden oturmuştu. Açık Gazete’nin taradığı Güney’deki ulusal Rum Gazeteleri İngiltere’yi Türk yanlısı politika izlemele suçluyor ve Straw’un ‘işgal altındaki topraklara geçerek sahte cumhurbaşkanıyla makamında görüşmesinin de hazmedilemeyeceğini yazıyordu… Rum Kesimi gazetelerinin bir başka öne sürdüğü de Türkiye’nin BM’ye sunduğu “Eylem Planı” ile Straw’ın turunun denk düşmesinin bir tesadüf olamayacağı savıydı…
STRAW’UN GEZİSİNDE NELER OLDU?
Straw, ince eleyip sık dokudu ve İngiliz politikacılarına özgü politik dilini yeirne göre başarıyla kullandı. Nasıl mı?
– Güney’de “Çıkmazın kimseye faydası yok. Şu anki durum Kıbrıs için kötüdür, Doğu Akdeniz için kötüdür, AB için kötüdür” dedi.
– Talat ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüşürken de 2006’nın çözüm yılı olmasını diledi ve ziyaretinin iki topluma yönelik olduğunun altını çizdi.
– Ara bölge Ledra Palas’ta düzenlediği basın toplantısında orta-yolcu konuştu, Talat’ı makamında ziyaret etmesinin Kıbrıslı Türklerin siyasi düzeyini yükseltme ve Kıbrıs politikasında bir değişiklik anlamına gelmediğini söyledi. Ayrıca Türkiye’nin “Eylem Planı” ile ziyaretindeki zamanlamanın tamamen tesadüf olduğunu belirtti.
– Türkiye’de de Annan Planı’nın kabul edilmemiş olmasının yarattığı sorunların devam ettiğini söyleyerek açıklamalarına Türkiye’nin hoşuna giden baharatlardan kattı. Uluslararası toplumun, Kıbrıs’ın birleştirilmesi için gereken çabalara destek verdiğini ve Türkiye’ninyeni “Eylem Planı”nı da memnuniyetle karşıladıklarını da belirtti…
Bu arada Ankara’nın “Eylem Planı”ndan da bir cümle söz edeyim. “Eylem Planı”nda Türkiye’nin liman ve havaalanlarını Rumlara açması karşılığında Kıbrıslı Türkler’in ekonomik izolasyonuna son verilmesini öngörülüyor. Rum Kesimi öneriyi reddetti. Zaten “Eylem Planı”nda Türkiye AB sürecinde kısa dönemde yapmayı taahhüt ettikleri yer alıyor. Sanırım içeride (olmayan) muhalefete karşı hazmetmesi kolay olsun diye izolasyonların kaldırılmasını istiyor…
İNGİLTERE’DEKİ KIBRISLI TÜRKLER’İN DEĞERLENDİRMESİ?
KKTC’de Cumhurbaşkanı Talat, Straw’un gezisinden çok memnundu tabii. Üstelik İngiltere’de Başbakan Tony Blair ile görüşme olasılığı da konuşulmuştu. Talat, düzenlediği basın toplantısında her zaman söylediklerini yineleyip adanın birleşmesinden yana ciddi adımlar atılması gerektiği ve bir diğer garantör ülke olarak İngiltere’nin sorumluluklarını da dile getirdiklerini söyledi.
İngiltere basını Straw’un gezisini protestoları vererek değerlendirdi. Birazcık da İngiltere’nin çözüm arayışına karşı haksız bir karşıçıkım olduğunu satır aralarında yansıttılar…
İngiltere’deki Kıbrıslı Türkler’e dönersek… İngiltere’de KKTC nüfusu kadar Kıbrıslı Türk yaşadığı biliniyor. İngiltere’deki Kıbrıslı Türkler’in nabzını tutan iki gazeteden Toplum Postası “Straw Saray’da”, Londra Gazete de “Tarihi Ziyaret” manşetini attılar.
Açık Gazete olarak İngiltere’de politika yapan ya da Kıbrıs gündemini iyi izleyen isimlerden görüş aldık. Kıbrıs konusunda sağ cenap Rum Kesimini uzlaşmazlıkla suçlayarak İngiltere’yi yine de Rum Kesimi’ni desteklediği görüşünde ısrar ediyor. Özellikle izolasyonların kaldırılmamasında Rum lobisinin özelde Westminister Parlamentosu’ndaki genelde AB’deki etkisini öne sürüyorlar…
Sağ duyulu sol kesim ise Annan Planı sonrasında Türkiye ile İngiltere’nin görüşlerinin örtüştüğünü, bu nedenle de Straw’un Rum Kesimi’nin tepkisini çektiğini hatta bu nedenlerle Straw’un Güney’de meslektaşı Yorgo Yakovu’yla görüşürken milliyetçi protestocuların “Evine dön Jack,” “Utan Jack” diye slogan attığı görüşünde birleştiler…
İNGİLTERE’NİN KIBRIS POLİTİKASI NEDİR?
İngiltere’nin Kıbrıs konusundaki görüşleri net. İngiltere, Türkiye’nin de istediği gibi adada iki toplumlu bir federasyonu öneren Annan Planı’nı destekliyor. Zaten Annan Planı’nın da İngiltere’nin eski Kıbrıs Özel Temsilcisi Sir David Hannay’in kaleme alındığı sanılıyor… İngiltere’nin görüşünün Türkiye’nin söyledikleriyle örtüşmesinin İngiltere’nin Türkiye’yi desteklediği anlamına gelmemeli…
ABD’nin de İngiltere gibi Annan Planını savunduğunu burada belirtmeye gerek yok… Zaten Plana adını veren BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Başkan George Bush’un uluslararası politikada neredeyse gölgesi konumunda… ABD onaysız pir BM planı işin doğasısına ters…
İngiltere’nin Annan Planı’nı savunmasındaki nedenleri adadaki İngiliz üslerine ya da AB içindeki uyum çabalarına indirgersek çerçevenin tamamını göremeyiz gibime geliyor… “İngiltere Kıbrıs’ta kalıcı çözüm istemesinin nedeni?” sorusunun yanıtı, aynı zamanda Jack Straw’un ziyaretinin asıl niyetinin ipuçlarını verecek…
STRAW’UN ASIL NİYETİ NEYDİ?
İlk olarak “Kıbrıs, Büyük Ortadoğu Projesi içinde yer alıyor” diyebiliriz… Kıbrıs adası Doğu Akdeniz de Ortadoğu’da sanki bir uçak gemisi gibi sabit bir kontrol noktası olarak stratejik öneme sahip…
Geçmişte bağlantısızlar hareketine katılan Kıbrıs, Soğuk Savaş Döneminde ABD ve müttefiklerinin oldukca canını sıkmıştı. Dünya hali bu.. Hangi ülkenin nereye evrileceği belli olmuyor. Kıbrıs öyle boş bırakılacak bir konumda değil artık. Üstelik İngiltere ve ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ninden ayrı düşünülemez… Nasıl, Irak işgal ediliyor, Suriye ve İran’ı yola getirilmeye çalışılıyorsa Kıbrıs’ta da bu projeye entegre olmuş bir yapı oluşturulmaya çalışıyor. Kıbrıs Rum Kesimi’nin yangından mal kaçırır gibi AB’yle nikahı da böyle değerlendirilmeli…
İkinci olarak “Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin önündeki engeller temizlenmeye çalışılıyor” diyebiliriz… Açık Gazete’de yayınlanan Fikret Başkaya’nın AB”nin de ABD’nin bir NATO gibi atlantik projesi olduğu sözüne katılmamak elde değil. O zaman bütün taşlar yerine daha kolay oturuyor. Türkiye’nin AB’ye girmesi için ABD tarafından desteklenmesi hatta Türkiye’nin son tarih alma müzakerelerinde Avusturya’yı ABD’ye şikayet etmesini bir düşünün… Avrupa basınında yer alan Türkiye’nin İngiltere gibi ABD’nin AB içindeki turuva atı eleştirilerini bir hatırlayınız… ABD ve İngiltere Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istiyor. Türkiye’nin AB üyelik sürecinde Rum Kesimi’nin engel teşkil etmesini de açıkca istenmiyor…
İşte Jack Straw’un KKTC’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Mehmet Ali Talat’ı ziyaretindeki satır altlarında okunması gereken bu iki ögedir diye düşünüyorum… Rum Kesimi kızmakla çok haklı çünkü gerçekten kendilerine çok ciddi bir mesaj verildi. Mesaj da açıkca şuydu: Eski söylemlerinizi sürdürürseniz “bypass” yapılırsınız…
NOT: Açık Gazete’nin sol altındaki sayacımız bugün (26 Ocak 2006) 1 milyonuncu okurumuzu gösterdi. Bu sayıya tam bir yılda ulaştık. Anketimize göre günlük okurlarımızın yarısı yeni okur. Bunun anlamı 500 bin farklı okura ulaşmayı başardık… Açık Gazete bütün okurlarına ve reklam vermeye değer gören işortaklarına teşekkür eder…