AÇIK GAZETE’DEN… İyi yıllar…

Geçenlerde bir haber peşindeyken telefonun karşısındaki adam Açık Gazete’nin editörü olduğumu hatırladığını “Ha sen ‘açık’ adamsın” diye yansıttı. Açıklıkla anılmak hoşuma gitti doğrusu.

2005, Acık Gazete’nin doğduğu ve emekleme devresinde önemli bir aşamayı tamamladığı bir yıl oldu. Günde 5 – 10 okurla yola çıktık ve henüz 9 aylıkken günde 5 bin – 8 bin arası bir okura ulaştık.

Açık Gazete için ayakta kalma uğraşısı verdiğimiz uykusuz gecelerin geride kaldığını düşünüyoruz artık. Daha yiyecek çok fırın ekmeğimiz var… Bunu biliyoruz. Bildiğimiz bir başka şey de savaş karşıtı ve çevre dostu çizgimizden asla vazgeçmeyeceğimiz.

Açık Gazete; internet olanaklarını, grafiği ve iyi bir gazetecilik örneğini evlendirerek okurun karşısına çıkmaya çalışıyor. Ajans haberleri ve dünya basınını taramakla yetinmeyip kendi temsilcilerimizle haber kovalayıp, özel haberler üretip, söyleşiler yapıyoruz… Haberde doğruluk, çabukluk ve “haber değeri” olmasına kesinlikle özen gösteriyoruz. Haberleri yorumsuz ve manipulesiz aktarmaya çalışıyoruz. Hani söylemezsek dilimiz şişer cinsinden haberlerde de “başlık” ve haber altı yorumlarda görüşlerimizi aktarıp şişkinliği gideriyoruz.

Açık Gazete’nin bakış açısındaki farklılık ana sayfadaki gündeme de yansıyor. Ulusal basının öncelik verdiği haberler bazen Açık Gazete’nin sayfalarına girmiyor bile ya da tam tersi Açık Gazete’nin manşeti ulusal basının görünmez köşelerinde kaynayıp gidiyor.

Okur ve yazarlarımızın görüşlerini aktarmasıyla açık tartışma platformu yaratmaya çalışıyoruz. Sayfalarımız yazma serüvenine başlamak isteyen herkese açık. Yeterki genel geçerli basın ilkelerine uysun… Bizim ilkelerden söz ettiğimiz Orhan Pamuk’un başını ağrıtan TCK’nin 301’nci maddesine benzemiyor. “Biz” bölümünde sözü edilen insanın vazgeçemeyeceği haklarına saygıyı içeriyor.

Açık Gazete’nin arkasındaki güçlü rüzgar tahmin ettiğiniz gibi holdingler ya da tarikatlar değil. Yalnız ve yalnızca siz değerli okurlarımız, yazarlarımız ve “Yahu bu gazete bizim prestij gazetemiz olsun bari” diyen medyanın yüzakı gazeteci dostlarımız…

2006’da daha estetik ve daha profesyonel bir yazılım ile okurlarımızın karşısına çıkacağız. Okur sayımızı ikiye katlayacağız. Daha çok kendi haberlerimizi üretip gündemi etkilemeye çalışacağız. Yeni yılda okurlarımızdan daha çok yorum ve yazı bekleyeceğiz. Eleştirilerinizi bekliyoruz. Eleştirileriniz bizim için yol gösterici olacak.

2006’da daha çok ülkeden temsilciler edineceğiz. Daha radikal haberlerlerle savaş çığırtganlığı yapanların, yerküremizi hor kullananların nasırına basmayı sürdüreceğiz. Bütün bunuları güle oynaya çalışarak ve açıkca yapacağız. Açık Gazete hep açıklık ve cesurluğu anımsatacak… 

Bütün okurlarımıza, yazarlarımıza ve Açık Gazete’ye reklam veren iş ortaklarımıza içtenlikle teşekkür ediyor ve yeni yıllarını kutluyoruz. İyi haberler verdiğimiz bir yıl dileğiyle…

 

1082460cookie-checkAÇIK GAZETE’DEN… İyi yıllar…
Önceki haberFT: Avusturya önyargısı değişecek
Sonraki haberSANATTAN… Ütopyaların sonu (mu?)
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.