Açık Gazete: Olmadı Sayın Gökçek…

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Başkent’e verilen BM’den onaylı “En Yaşanabilir Kent Ödülü”nün gerçek olmadığı yönündeki iddiaları bir basın toplantısında yanıtlarken nezaket duvarlarını yine aştı.

Yurt Gazetesi Muhabiri İrfan Taştemur’un Londra’dan ürettiği haberin gerçek olmadığını öne sürerken “komplo” teorilerine kadar uzandı ve “Hesap sormak boynumun borcu” diyerek intikam yemini etti.

Gökçek daha önce de twitter’den haberin yazarı Taştemur’a “Şerefsiz” diyerek hakaret etmiş, Yurt Gazetesi’ne de “yalancı, iftiracı, omurgasız” gibi ağır hakaretlerde bulunmuştu.

Olmadı Sayın Başkan olmadı… Türkiye’de gazetecilere yönelik bir cadı avını herkes biliyor. Suçunu bilmeden yıllarca hapisanede yatan arkadaşlarımız var. Gökçek bir haberin gerçek olmadığını düşünüyorsa hakaret etmeden, üslubunu bozmadan, komplo teorileri üretmeden velhasılı intikam yemini etmeden meslek örgütlerine şikayet eder… Bununla da yetinmek istemezse yargıya gider… Demokraside tek yöntem budur… Ötesi şiddettir…

Başkan’ın bu tavrı karşısında “marka” gazetecilerin ve meslek örgütlerinin suskun kalmasını da Türkiye’deki basın özgürlüğünün sindirilmişliğiyle açıklamak gerekir. Türkiye’de bu belki kanıksanabilir ama olay büyürse, yurtdışındaki meslek kuruluşları aynı hoşgörüyü göstermeyecektir.

Gelelim Taştemur’un haberine… Öncelikle Londra’daki Türk ve Kürt toplumunda da ödül karmaşası yaşanıyor. Ankaralı bir derneğin, Londra’daki Fetullahçıların ve bir Kürt düşünce kuruluşunun kendi misyonu dışında Londra’daki toplumda ödül dağıtmasının “etik” ve “gerçekci” olup olmadığını tartışıp duruyoruz. İşte bu günlerde Londra’daki toplumu iyi tanıyan gazetecilerden Taştemur, 4’ncü kuvvet görevini yerine getirerek bir İngiliz kuruluşunun BM’nin kıssaslarını kabul ederek Ankara Belediyesi’ne ödül vermesini mercek altına alıyor… Economist İntelligence Unit, New York Times, Mercer, Monocle’s Yaşanabilir Şehirler Endeksi gibi bir çok ciddi kuruluşun 2012 araştırmalarının hiç birinde ilk 10 listesinde olmamasına rağmen Londra’da LivCom Awards adında bir kuruluştan ödül alması her iyi gazetecinin dikkatini çeker…

Belediye Başkanı bu haber karşısında “İddiaları inceleteceğiz…” ya da “Ödülü alırken ödül veren kurumu da incelettik. Herhangi bir bit yeniği ya da usülsüzlük yok. İsteyene araştırmamızı sunabiliriz” demekle yetinebilirdi… Ne yazık ki yetinmedi…

***

Başkan Gökçek basın toplantısındaki ayrıntılardan daha sonra öğreniyoruz ki Açık Gazete’ye de değinerek Taştemur’u ve gazetesi Yurt’u vurmaya çalışmış. Gökçek Açık Gazete’nin Alan Smith’e gönderdiği mektubu şöyle aktarıyor:

“Biz bu makaleyi haftalık Bağımsız Dergisi’nden aldık. Haberin tamamen yalan olmasından büyük bir üzüntü duyduk. (Haberin yalan olduğunu kabul eden bir sözümüz olmadı) Dolayısıyla makaleyi açık gazeteden çıkardık ve Tastemur’a hayal kırıklığımızı belirten bir mektup gönderdik… Adama lafı böyle yedirirler, yuttururlar sonra da özür dilerler…

Açık Gazete, Bağımsız Dergisi’nden alıntı yaparak Taştemur’un söz konusu ödül haberini yayınlamıştı. Ödülü veren şirket LivCom Awards yöneticisi Alan Smith bize haberin gerçek dışı olduğunu iddia eden bir e-mektup yazdı. Taştemur ile görüştükten sonra (Taştemur’un isteği ile) alıntı yapan bir gazete olarak haberi çektik. (Taştemur’un gereksiz yazışma ve davalardan gazeteyi korumak amacıyla böyle haberin çekilmesinden yana düşündüğünü sanıyorum.) Biz de gazete olarak aynı düşünceyle Smith’e de şu İngilizce mektubu gönderdik.

“Dear Smith, We used the article from weekly publishing Bagimsiz. We fell so sorry to hear that “It is a complete fabrication.” So we have removed the article from Acik Gazete and have sent a disappointment letter to Mr Tastemur.”

Tam tercümesi şöyle:

“Bu yazıyı haftalık Bağımsız Dergisi’nden alıntı yaptık. (Smith’in kendi iddiasını tırnak içine alarak) “Bu haberin düzmece olduğu”nu duymaktan üzüldük. Bu yazıyı Açık Gazete’den çekiyoruz. Taştemur’a da hayalkırıklığı mektubu yazdık.”

Başkan Gökçek, basın toplantısında mektuba dayanarak haberin yalan olduğunun kabul edildiği ve haberi kaleme alanların da özür dileğini öne sürmüş oldu. Bu doğru değil. Biz alıntı yapan bir gazeteyiz. Kimseden özür dilemedik. Taştemur adına bizim özür dilememiz de abesle iştigal. Böyle bir özür de nereden çıktı şimdi? Üstelik Taştemur ve gazetesi de haberinin arkasında. Lafı yiyip, yutan sonra da özür dileyen yok ortada… Taştemur’un işyeri ve Açık Gazete ofisi üç dakika kuş uçuşu uzaklığında. Smith’e “Taştemur’la karşılıklı olarak görüştük” yerine, “hayalkırıklığı mektubu yazdık” demekle Taştemur’a özür borçlu olduk. Hayalkırıklığımız da Başkan’ın basına korku vermeye çalışan üslubuydu…

Başkan Gökçek’in alıntı yapan bir gazetenin mektubunu evirip çevirip “… Adama lafı böyle yedirirler, yuttururlar sonra da özür dilerler…” diyerek bize ve meslektaşlarımıza karşı kullanması bizi şaşırttı. Olmadı Sayın Başkan!

Açıkca belirtelim ki LivCom Awards’a (Olayı kapatmayı amaçlasa bile) böyle bir mektup yazmamız, Açık Gazete’nin birikimi ve duruşuna yakışmadı. Taştemur’dan özür diliyoruz.

***

Gelinen nokta; “haberin gerçekleri ne kadar yansıttığı”nın ötesinde Başkan Gökçek’in, “üzüm yemekten çok bağcıyı dövmek” niyetinde olduğunu gösteriyor… Gazeteciler makamını ve iktidar gücünü arkasına alarak basın ve gazeteciler üzerine böyle bir üslupla baskı yapan başkanın tavrına karşı çıkmalı. Açık Gazete meslektaşımız Taştemur ve gazetesinin yanındadır…

Umarım, sağduyuyla bu sorun aşılır…

Faruk Eskioğlu
Açık Gazete Genel Yayın Yönetmeni

1547030cookie-checkAçık Gazete: Olmadı Sayın Gökçek…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.