AK Parti Kimi Destekliyor?

Cumhurbaşkanlığı Seçimi yaklaştıkça “AK Parti kimi destekliyor?” sorusuna cevap arayışları arttı. Geçtiğimiz Cumartesi Günü katıldığım dostum Hasan Hastürer’in Genç TV’deki tartışma programında da neredeyse tek konumuz buydu. Aslında talihsiz bir soru. “Cumhurbaşkanı olacak kişi Türkiye’deki iktidar partisinin desteğine göre belirleniyorsa günümüz Türkiye’sinin eski hükümetler Türkiye’sinden ne farkı var?” diye sormadan edemiyorum. Eskiden Karpaz’da subaylar ev, ev gezip “Denktaş’ı seçeceksiniz” derlermiş diye anlatıldığında hiç tasvip etmezdim. Günümüzde de “AK Parti kimi isterse o Cumhurbaşkanı olur” diyenleri duyduğumda “hiç bir şey değişmedi mi?” diye soruyorum.
Bence değişti. Sadece Kıbrıs’ta bazıları bu değişikliği fark edemediler galiba.
Hatta “AK Parti KKTC’de Cumhurbaşkanı’nı belirler” diyenler AK Parti’ye de haksızlık yapıyorlar. AK Parti onların sandığından çok daha fazla demokrasiye saygı duyan bir politikayı benimsemekte.
Aslında “AK Parti kimi destekliyor?” sorusunu soranların Ahmet Davutoğlu önderliğinde başarıyla yürütülen yeni Türkiye Dış Politikası’nı analiz etmelerinde yarar var. “Komşularımızla sıfır sorun” Politikası her geçen gün başarılı olarak yürütülmekte. Eskiden savaşın artık kaçınılmaz bir hale geldiğine inanılan Suriye ve Türkiye arasında ilişkilerin geldiği nokta çok olumlu. Komşularla karşılıklı vize zorunlulukları kaldırılmakta. Hatta Rusya Devlet Başkanı Medyedev’in gerçekleştireceği Türkiye Ziyareti’nde Rusya’ya vize kaldırılırsa hiç şaşırmayalım.
Trakya’da başta Yunanistan olmak üzere komşularla ilişkiler çok iyi düzeyde.
Kafkaslar’da Türkiye bölgenin Rusya’dan sonra ikinci “Büyük Gücü” konumunda. Ermenistan ile de tüm Ermeni Diasporası’nın yarattığı sorunlara ve neden olduğu kışkırtmalara rağmen ilişkiler iyiye doğru gitmekte.
İran ve dünya arasında tek köprü Türkiye. İran’ın Atom Bombası’na sahip olabilme durumu dünyayı ürküttüğü oranda İran ile iyi bir diyaloğa sahip Türkiye’nin değeri artıyor.
Afganistan’da Afgan Valiler Türk Bakanlar ile karşılaştıklarında Türkiye’nin bir ilinin valisiymişcesine “yol ve okul” talep ediyorlar.
Orta Doğu’da Türkiye’nin en az İsrail kadar sıkı işbirliği içinde olmak zorunda olduğu müttefiki konumunda. Üstelik İsrail’den nefret eden Arap Kamuoyu’nun Türkiye’ye yönelik sempatisinin de ne derece önemli olduğunu unutmamak gerekiyor.
AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerde de Türkiye’nin eli güçleniyor. Özellikle yurtdışında yaşamakta olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile yaratılan “network” ler yakında çok daha fazla ses getirecek. Türkiye’nin en iyi AB Lobicileri AB ülkelerinde yaşamakta olan Türkiye kökenli seçmenler olacak. Onların sayısı sürekli artmakta.
İşte tüm bu yukarıda saydıklarımı göz önünde tuttuktan sonra sormak lazım “AK Parti kimi destekliyor?” sorusu mu yoksa “KKTC Cumhurbaşkanı nasıl olurda bu politika ile uyum içinde olmaz?” sorusu mu belirleyici olan. Elbette Türkiye Dış Politikası aynı zamanda İç Politikası için de hayati önem taşıyan Kıbrıs’ta nihai bir çözümden yana. Ancak her şey pahasına değil. Garantörlük gibi konularda yanlış beklentilere neden olmayacak ve Kıbrıslı Türkler’in çıkarlarını sonuna kadar koruyan bir çözüm söz konusu olan.
17 Nisan günü seçmenler işte bu konuda “kimin desteklendiği” değil “kimin bu açıdan en uygun olduğu” konusunda tercihlerini sandığa yansıtacakları inancındayım.

1617430cookie-checkAK Parti Kimi Destekliyor?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.