Konuyla ilgili bir açıklama yapan Britanya Alevi Federasyonu, “1980’li yılların başından itibaren Britanya’ya göç eden Alevi toplumunda diğer göçmen toplumlar gibi önce hayata tutunmaya çalıştı. Britanya ya ekonomik yada politik nedenlerle gelmek zorunda kalan Aleviler iş, konut, yasal statü, derken uzun yıllar çocuklarına zaman ayıramadı. Çocuklar okul yollarını yalnız yürüdü ve kendi dünyasını oluşturdu” denildi.
Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil de, “Özellikle intihar vakalarının Alevi kökenli ailelerin gençleri arasında olması onların kendi kimliklerine ait yeterli bilgilerinin olmadığını ve aidiat boşluğu yaşadıklarını gösterdi. Buda bizim Alevi kimliğini yeni kuşaklara en çabuk nasıl verebileceğimiz konusunda düşünmemize neden oldu” dedi.
Erbil, “Okullarda verilen inanç dersleri konusunda araştırmalar yaptık. Araştırmalarımız sonucu okullardaki inanç derslerinde Alevi çocuklarının kendisini ifade edemediği gerçeğiyle karşılaştık. Aleviliğinde bu dersler kapsamında okutulması için Westminster üniversitesi sosyoloji bölüm başkanı Dr Celia Jenkins ve Dr Ümit Çetin’den yardım istedik. Celia ve Ümit büyük özverilerle çalıştılar ve 2010’un ikinci yarısından itibaren bir ilkokulda ve 2012’den itibaren de bir ortaokulda Alevilik dersleri başlatıldı.
Daha sonra Britanya ulusal eğitim departmanı tarafından tüm ilk ve ortaokullarda Alevilik dersleri verilebileceği kanaati oluştu. Şu anda yılda 3 ila 9 ders arasında değişen sayılarla Britanya’nın yaklaşık 15 okulunda Alevilik dersleri verilmektedir. Tüm ilk ve orta okullarda Alevilik dersleri verilmesi için çalışmalarımız devam ediyor” açıklamasında bulundu.
