Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bazı toplantı ve açılışlara katılmak üzere İngiltere’ye gitti.
Babacan, dün öğleden sonra geldiği İngiltere’de, önce Oxford Üniversitesinde, Güneydoğu Avrupa Etütleri Programı’nın (SEESOX) Türkiye ayağının resmen faaliyete girmesine ilişkin açılış törenine katılarak burada bir konuşma yaptı.
Ali Babacan, ağırlıklı olarak Türkiye ile Yunanistan ilişkileri üzerine çalışmalar ve araştırmalar yapılacak olan SEESOX’daki konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilerde son yıllarda görülen gelişmeleri aktardı. SEESOX’un iki ülke ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayacağına dikkat çeken Babacan, Türk-Yunan işbirliği ve diyaloğunun gelişmesi konusunda Türkiye’nin kararlılık içinde olduğunun altını çizdi.
Türkiye – Yunanistan ilişkileri
Konuşmasında, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesi hakkında bilgi veren Babacan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 3,5 milyar ABD Doları’na ulaştığına işaret etti. Babacan, 2008’de yaklaşık 350.000 Türk turistin Yunanistan’ı, 550 bin Yunan turistin ise Türkiye’yi ziyaret ettiğinin altını çizerek, turizm sektöründeki olumlu gelişmelerin iki ülke ilişkilerinde karşılıklı anlayışı geliştirdiğine inandığını ifade etti. Türkiye ve Yunanistan arasında enerji alanında kaydedilen gelişmelere de değinen Babacan, enerji alanındaki işbirliğini yoğunlaştırmaya hazır olduklarını belirtti.
Devlet Bakanı Babacan, Oxford Üniversitesindeki konuşmasında, üniversite yönetimine teşekkür etti ve İsmail Cem ile Yorgo Papandreu’nun bu tarihsel girişime olan katkılarını da hatırlatarak, konuşmasını bitirdi. Babacan, Oxford Üniversitesi St. Antony’s Kolejinde düzenlenen törenin ardından, London School of Economics’de (LSE) yapacağı konuşma için Londra’ya geçti.
Küresel kriz ve Türk ekonomisi
Ali Babacan, LSE’deki “Dünya Ekonomik Krizi ve Türk Ekonomisindeki Gelişmeler” konulu konuşmasında, dünyayı derinden etkileyen global krizi ve Türk ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Babacan, Türkiye’nin son altı yılda gösterdiği ekonomik performans sayesinde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üye ülkeler içinde dünyanın en büyük 17 ekonomisi ve en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olduğunu söyledi.
Siyasi istikrar ve yapısal reformlar ile sıkı mali para politikalarının Türkiye’de özellikle 2008 yılının son çeyreğine kadar kesintisiz büyüme sürecine yol açtığını da kaydeden Babacan, Türkiye’de var olan istikrarlı ekonominin, yerli ve yabancı yatırımcıların da ilgisini çektiğini belirtti. Devlet Bakanı Babacan, ekonomik kalkınma, finansal istikrar ve proaktif dış politikanın, Türkiye’yi küresel ekonominin, mali ve siyasi sisteminin anahtar oyuncusu ve ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini de ifade etti.
Konuşmasında, global krizin etkilerine de değinen Babacan, Türkiye’nin bir istisna olmadığını, krizin ardından yaşanan finansal çalkantı ve global talepteki yavaşlamanın, Türk ekonomisini frenlediğini söyledi. Babacan, Türk ekonomisinin 2008 yılına kadar büyüme sürecinde olduğunu, ancak 2009 başında küresel ekonomik belirsizliklerin yoğunlaşmasının ardından, ekonomik yavaşlama sürecinin yaşandığını kaydetti.
Küresel ekonomik krizde Türk bankacılık sektörünün durumuna da değinen Babacan, Türkiye’deki sağlıklı bankacılık sektörü, ihtiyatlı para politikası duruşu, kur rejimi ve dalgalı döviz kur rejimi ile güçlü uluslararası rezervler sayesinde, küresel mali krizin Türk ekonomisine etkisinin oldukça limitli olduğuna dikkat çekti. Babacan, Türk ekonomisi ile emsallerinin arasındaki temel farkın ise, bankacılık sektörü için kamu fonlarının kullanılmaması ve mevduat teminat planı değişikliğine gidilmemesi olduğunu söyledi.
Global ekonomik krizde “en kötünün arkada kaldığının” altını çizen Babacan, küresel ekonominin düzelmesiyle birlikte, Türkiye ekonomisinin yeniden ve tekrar, rekor oranda büyüme göstereceğine işaret etti. Türkiye’deki ekonomik büyüme ve iyileşme tahminleriyle ilgili olarak ise Babacan, bunun sadece hükümetin açıklamalarından ibaret olmadığını, IMF ve Dünya Bankası’nın yanı sıra çok sayıda uluslararası banka ve kredi derecelendirme kuruluşunun da Türkiye ile ilgili iyimser tahminlerde bulunduklarını belirtti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, konuşmasının ardından kendine yöneltilen soruları yanıtladı. Babacan, Türkiye’de yatırım yaptığını söyleyen bir izleyicinin, Doğan Medya Grubu’na verilen vergi cezasıyla ilgili soru sorması üzerine, vergi ödemeleri konusunda, her şirkete aynı uygulamanın yapıldığını ve eşit davranıldığını söyledi.
Babacan yoğun trafik nedeniyle LSE’deki programına 1 saat geç kalınca, LSE’nin Avrupa Enstitüsü Çağdaş Türk Çalışmaları Kürsüsü Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Şevket Pamuk, Türkiye ve Türk ekonomisi ile ilgili olarak ön bilgi amaçlı bir konuşma yaptı ve Türkiye ile ilgili yöneltilen soruları yanıtladı. Ali Babacan, bugün The Economist dergisi tarafından düzenlenen ”Yükselen Pazarlar Zirvesi”ne katılarak, burada ”Türkiye Ekonomisi” ve ”Küresel Kriz” konusunda konuşma yapacak.
