Allianoi’yi korumak isteyenler yargılanıyor

2000 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski ve en iyi korunmuş sağlık merkezi Allianoi’yi sular altına gömerek yok edenler yerine korumak isteyenler yargılanıyor. Allianoi’nin yok olmasını önlemek için kendini antik kentin içinde çalışan iş makinelerine zincirleyen Doğa Derneği Başkanı Güven Eken ve beş aktivist hakkında açılan ceza davasının ilk duruşması 26 Temmuz’da Bergama’da başlayacak. Eken: “Doğaya ve uygarlığa sahip çıkanların kendilerini bir vince zincirlemelerinin ‘devlet malına zarar’ olarak tanımlanırken, iki bin yılllık uygarlık mirasını yok edenlerin hiçbir yaptırıma uğramaması adalet anlayışımızın henüz ne kadar ham olduğunun bir kanıtıdır.”

‘DEVLET MALINA ZARAR VERMEK’ SUÇUNDAN YARGILANACAKLAR

Doğa Derneği Başkanı Güven Eken ve beş aktivist Eylül 2010’da kendilerini Allianoi’de iş makinelerine zincirledikleri için izinsiz gösteri ve devlet malına zarar vermek suçundan hapis cezasıyla yargılanacak.

YARGI KARARLARINA KARŞIN SULARA GÖMÜLDÜ

Bergama’nın kuzeydoğusunda sağlık tanrısı Asklepion’un yurdu olan Allianoi, 2000 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski ve en iyi korunmuş sağlık merkezlerinden biri olarak kazı başkanı Doç. Dr. Ahmet Yaraş’ın çabaları ile gün yüzüne çıkarılmıştı. 1998 yılında başlayıp 2006 yılına kadar süren kazılarla ancak yüzde 20’sini gün yüzüne çıkarabilen Allianoi’nin üzeri geçmiş mahkeme kararlarına ve yürümekte olan hukuki sürece karşın üzeri kumla kaplanarak Yortanlı Barajı’nın suları altında yok olmaya mahkum edildi. Allianoi Girişim Grubu antik kentin kurtulması için uzun yıllar mücadele etmiş ve aralarında Doğa Derneği’nin de yer aldığı pek çok oluşum Allianoi Girişim Grubu’nun bu çalışmalarına destek vermişti.

GÜVEN EKEN: ‘UYGARLIK KÖKLERİMİZ, YOK EDİLEMEZ’

Konuyla ilgili açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, şunları söyledi: “Uygarlık mirası hiç kimsenin arka bahçesi değildir. Tüm insanlığa aittir. Bu dava da bize değil, tüm insanlığa karşı açılmış bir davadır. Doğa ve uygarlık bir toplumun kökleridir ve her toplum kökleriyle vardır. Kökü olmayan bir toplumda demokrasi olmaz. Sanat da olmaz, bilim de olmaz, üretim de olmaz. Köksüz toplum, kökü kurumuş bir ağaca benzer. Ölür gider. İleri demokrasi, bu topraklarda geçmişte yaşayanların, gelecekte yaşayacakların ve insan icadı bir dil konuşmayan tüm canlıların haklarını savunmakla mümkündür. Bu nedenle köklerini koruma içgüsüdü, en temel insan haklarından biridir. Bu hak, hangi gerekçeyle olursa olsun elimizden alınmaz. Doğaya ve uygarlığa sahip çıkanların kendilerini bir vince zincirlemeleri ‘devlet malına zarar’ olarak tanımlanıyorken, iki bin yılllık uygarlık mirasını yok edenlerin hiçbir yaptırıma uğramaması adalet anlayışımızın henüz ne kadar ham olduğunun bir kanıtıdır. Sözkonusu davalar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, vicdanımızın kararı çoktan bellidir: Doğa ve uygarlık köklerimizdir. Yok edilemez. Vicdanımızın sesi işitilene kadar, her türlü bedeli ödemeye hazırız.”

1530460cookie-checkAllianoi’yi korumak isteyenler yargılanıyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.