“Üç günlük ‘ilişkileri güçlendirme ziyareti’ için Merkel’in Baltık sahilindeki seçim bölgesine gidecek olan Bush’u burada binlerce göstericinin karşılaması bekleniyor. 45 örgüt, Bush aleyhinde ‘Hoşgel-me-diniz Sayın Başkan’ sloganıyla gösteri yapacak. Bu grupların sözcüsü, ‘Her şey Doğu Almanya dönemini hatırlatıyor’ diyor, ‘Eskiden de yetkililer otobüslerle sadık partilileri çağırıp tezahürat yaptırırdı. Aynı şey şimdi de oluyor.”
BLAİR’İN YERİNE MERKEL…
İngiltere’nin ciddi ulusal gazetelerinden The Times ise Bush’un görev süresinin sonuna yaklaşan İngiltere Başbakanı Tony Blair’in yerine, başlıca müttefiki olarak Angela Merkel’i koymayı hedeflediğini öne sürdü.
Gazete şu yorumu yaptı:
“Başkan, Doğu Almanya’da büyüyen Merkel’in geçmişini çok etkileyici buluyor. Onu Batılı ülkelerin Komünizme karşı zaferinin yaşayan kanıtı olarak görüyor. Amerikan siyaseti daha çok taraflı bir yaklaşıma yönelirken, Merkel özellikle İran konusunda belirleyici bir isim olarak sivriliyor.”
GÜNDEM: ORTADOĞU, İRAN VE G8
Almanya Başbakanı Angela Merkel, ABD Başkanı George Bush’u memleketi Mecklenburg Vorpommern Eyaleti’nde ağırlamaya hazırlanıyor. Moskova’da G-8 Zirvesi öncesinde Almanya’ya gelen Bush, Merkel’la gündemdeki uluslararası konuları ele alacak…
Mecklenburg Vorpommern Eyaleti’nin liman kenti Stralsund’daki hazırlıklar tamam. Bomba tehlikesine karşı kentteki 2 bin 200 kanalizasyon kapağı kaynakla kapatıldı. ABD Başkanı, Almanya’nın bu eyaletine yapacağı ilk ziyaret sırasında 12 bin polis tarafından korunacak. Kentte devriyeler arttırıldı. Bush çifti, siyasi temaslardan arttırabildikleri süre içinde kentin tarihi belediye sarayı ile ünlü kilisesini de ziyaret edecek.
Çarşamba akşamından Cuma sabahına kadar Stralsund’da kalacak olan ABD Başkanı Bush, daha önce de Almanya’yı iki kez ziyaret etmişti. Siyasi görüşmelerde Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da hazır bulunacak. Güvenlik nedeniyle şehir merkezinin yaya ve araç trafiğine kapatılacağı Stralsund’da kent sakinleri özel izin olmadan ne evlerine girebilecek ne de camdan bakabilecekler.
PÜRÜZLER GİDERİLDİ
Irak Savaşı yüzünden Alman – Amerikan ilişkilerine hakim olan limoni hava giderildi. Ancak pekiştirilen dostluğa rağmen Berlin ve Washington yönetimlerinin görüş ayrılığı içinde oldukları pek çok konu var. 2005 yılında Amerikan istihbaratı CIA’nın terör zanlılarını Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinden meçhul yerlere naklettiği ortaya çıkarılmıştı. 2003 yılında Makedonya’dan Afganistan’a kaçırılan Lübnan asıllı Alman vatandaşı Halid El Masri de bunlardan biri.
Almanya, 450 dolayındaki terör zanlısının yargılanmaksızın alıkonduğu Guantanamo esir kampının kapatılmasını istiyor. 2002 yılında Guantanamo’ya kapatılan Bremenli Türk Murat Kurnaz’ın serbest bırakılmasını da. Son olarak, Murat Kurnaz’ın, Almanya’nın daha fazla zanlıyı kabul etmesi şartıyla serbest bırakılacağı, Berlin yönetiminin ise bu şartı kabul etmediği açıklanmıştı.
İRAN VE AB
Almanya Başbakanı Merkel, İran ile aralarındaki nükleer anlaşmazlıkla ilgili görüşmelerde sağduyunun üstün gelmesini arzuluyor. Başkan Bush ise İran yönetimiyle görüşmek için uranyum zenginleştirme çalışmalarının denetlenebilir şekilde sona erdirilmesini şart koşuyor. Bush son çare olarak kuvvet kullanma kozunu da saklı tutuyor.
AB’nin genişleme sürecinde Bush, müttefiki Türkiye’nin tam üyeliğini destekliyor. Bush, Türkiye’nin üyeliğinin batı için kaçırılmaz bir fırsat olduğu inancında. Almanya Başbakanı ise Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilmesinden yana. Almanya’nın Sosyal Demokrat Dışişleri Bakanı Walter Steinmeier ise Türkiye’nin dışlanmaması hususunda Başbakan Merkel’ı uyarıyor.
DİĞER KONULAR
Almanya’nın büyük önem verdiği 1997 tarihli Kyoto protokolü ABD tarafından onaylanmadı. Ancak Başkan Bush’un iklim politikasıyla ilgili tutumu değişti. Başkan haziran ayında global ısınmanın ciddi bir problem olduğunu, petrole bağımlılıktan kurtulunup alternatif teknolojiler geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Uçak sanayiine sağlanan milyarlarca dolarlık sübvansiyonlar da ABD ile AB arasındaki sürekli tartışma konularından biri. Bu anlaşmazlık gibi, ABD’nin tarım sübvansiyonları ile AB’nin tarım ürünlerine uyguladığı gümrük rejimine de Dünya Ticaret Teşkilatı’nın hakemliğinde çözüm aranıyor. (Ajanslar)
