Sosyal alanlarda çalışmalarıyla tanınan Alman Refah Eşitliği Derneğinin (Paritätische Wohlfahrtsverband) ülkenin yoksulluk haritasını çıkardığı son raporuna göre, ülkede refah dağılımı giderek adaletsizleşiyor. Ülkede zengin ve yoksul arasındaki uçurum rekor bir seviyeye ulaştı.
Raporu kamuoyuna açıklayan Dernek Başkanı Ulrich Schneider, özellikle emeklilerin durumuna dikkat çekerek, “Yoksulluk politikasında bir depremle karşı karşıyayız, Almanya’da yoksulluk hiç bu kadar artmamıştı” diye konuştu.
Volkssolidaritat’ten Dr. Wolfram Friedersdorff açıklanan sayılar karşısında şokta olduğunu söylüyor; “Hartz IV ile yaşamaya muhtaç olan en yoksul ebeveynlerde çocuk parası, ebeveyn yardımı, nafaka ön ödemeleri gibi önemli aile yardımlarının tamamının gelir olarak hesaplanması kabul edilemez” diyor.
Yoksulluk raporu Alman Refah Eşitliği Derneği tarafından düzenli olarak yayımlanıyor ve 2006- 2013 yıllarını kapsıyor.
EKONOMİDE BÜYÜMEYE RAĞMEN ARTAN YOKSULLUK
Rapora göre yoksulluk 2013 yılında yüzde 15’ten yüzde 15.5 oranına çıkarak Almanya genelinde en yüksek düzeye ulaştı. Rapor, artan yoksulluk ile ekonomik gelişmeler arasındaki bağın tamamen koptuğunu gözler önüne seriyor. Kriz yılı olan 2009’da yoksulluğun artması makul karşılanabilirken, bu artışın ekonominin çok net büyüdüğü 2007, 2010, 2011 yıllarında da devam etmesi toplumsal refah ve bu kalkınmadan pay alamayanların birbirinden koptuğunu gösteriyor.
Alman Refah Eşitliği Derneğinin de saptadığı gibi sorunlar milli gelirin üretilmesinde değil bu gelirin temel dağılımında. Rapor, Almanya’daki yoksulluğa ve eşitsizliğe güdülen politikaların da sebebiyet verdiğine parmak basan bir ilk istatistik belge olma niteliği taşıyor. Aynı olguyu işsizlik rakamlarında da görmek mümkün. İşsizlik sayısı 2006- 2013 yılları arasında sürekli yüzde 3.61 (yüzde 10.8 den yüzde 6.9’a) oranında düşerken aynı zaman zarfında yoksulluk yüzde 10.7 artmış. Bu sayılar ve sabit kalan İşsizlik Parası II (ALG II) alanların oranı daha fazla insanın ucuz iş sektöründe çalışmak zorunda kaldığını gösteriyor. Ayrıca Jobcenter’lerin (iş merkezleri) kolay temin edilebilir iş gücüne yoğunlaştıklarını ve uzun süreli işsiz kalanlara yönelik sorumluluk almada çok yetersiz olduklarına işaret ediyor.
TEK BAŞINA ÇOCUK BÜYÜTENLER VE EMEKLİLER
Dernek Başkanı Ulrich Schneider, “Almanya’da yoksulluk oranı hiç bugünkü kadar yüksek, bölgesel dengesizlik bu kadar derin olmamıştı, Almanya yoksulluk politikalarında derin uçurumlar barındıran bir cumhuriyet” diyor. Buna göre en yüksek yoksulluk tehlikesi yüzde 43 ile tek başına çocuk büyüten hanelerde yaşanıyor. Kuruma göre, emeklilerin durumu özel dikkat gerektiriyor çünkü Almanya’da son yıllarda yaklaşık olarak dahi bu denli yüksek yoksulluk oranı sergileyen başka bir grup bulunmuyor. Emeklilerde yoksulluk 2006’dan bu yana yüzde 48 oranında artış gösterdiği için Schneider, “yoksulluk politikasında bir depremle karşı karşıyayız” yorumu yapıyor.
BÖLGELER ARASINDA BÜYÜK FARKLAR VAR
Saksonya ve Brandenburg eyaletleri dışında, en fazla Hamburg, Bremen ve Saarland olmak üzere diğer tüm eyaletlerde yoksulluk arttı, yoksul ile varlıklı eyaletler arasındaki makas açılmaya devam etti. Listenin başında yüzde 11.3 yoksulluk oranı ile Bavyera ve 11.4 ile Baden Würtemberg yerlerini alırken sonunda ise yüzde 20’nin üzerinde yoksulluk oranına sahip olan Bremen, Mecklenburg-Vorpommern ve Berlin geliyor.
Uzun vadede Berlin ve Kuzey Ren Vesfalya eyaletlerinin durumu kötüye gidiyor, 2006’dan bu yana her iki eyalette de rakamlarda sürekli artış söz konusu ve süre zarfında yoksulluk ülkenin geneline oranla iki kat artmış. Rapora göre Ruhr Havzasında ve Köln/ Düsseldorf sorunlu bölgeler haline gelebilir.
GENİŞ KAPSAMLI ÖNLEM PAKETİ
Araştırmayı yapan kurum geniş kapsamlı bir önlem paketi talep ediyor. Yoksulluğa karşı etkili önlemlerin alınabilmesi için Hartz IV oranının arttırılmasının yanında özellikle ailelerin giderlerinin dengelenmesi ve temel yardımlar konusunda reformların gerekli olduğu belirtiliyor. Bu uygulamaların önkoşulunun ise vergi politikasında sert bir rota değişikliği ile büyük servet ve gelir sahiplerinin sosyal devleti şimdiye dek olduğundan daha fazla finanse etmelerini sağlamak.
Yoksulluk kategorisinde, ortalama gelirin yüzde 60’ının altında geliri olan kişiler sayılıyor. Avrupa genelinde uygulanan bu hesap yöntemi mevcut yoksulluğun göreceli oranlarını ortaya koyuyor. Bu yönteme göre 2013 yılında Almanya’da tek kişilik bir hanenin yoksulluk sınırı ayda 892 avro ve iki çocuklu dört kişilik bir ailenin ise 1.873 avroydu. (Köln/EVRENSEL)
