Son aylarda gündeme gelen ırkçı saldırılar nedeniyle sıcak tartışmaların yaşandığı Almanya’da şu sıralar çoğumuzun ilgiyle izlediği 2006 Dünya Futbol Şampiyonası devam etmekte. Ve yavaş yavaş ilginç ve heyecanlı bir hale gelmekte.
Alman Milli Takımı ilk üç maçını kazandı. Almanya’nın genel olarak morali çok iyi. Ülke turist dolu. Stadyumlar kalabalık. Oteller dolu. Küçük esnaf müşteri bolluğundan memnun.
Arabalarının arka cam kenarlarına takılı Alman bayraklarını dalgalandıran Almanlar neşeli. Futbol takımları maçları kazanıyor. Alman Ekonomisi bu gelişmeden olumlu yönde etkilenmekte.
Almanya’da yaşamakta olan Türkler aslında üzgün. Dünya Kupası’na katılan bazı futbol takımlarının Türkiye 2. Futbol Ligi ayarında takımlar olduğunu gördüklerinde Türk Milli Takımı’nın bu turnuvaya katılamamış olmasına haklı olarak bozuluyorlar.
Hoş Türkiye’nin de sağı solu belli olmaz. Bu şampiyonaya katılıp en “dandik” takımlara yenilip tur atlayamayabilir ve Türkleri de çileden çıkarabilirdi.
Futbol kalitesinin oldukça düşük olduğu ve güçlü takımların aslında oldukça güçsüz olduğunun ortaya çıktığı bu şampiyonada Türkiye’nin olmamasına üzülenleri çok iyi anlayabiliyorum.
Fransa’nın başarısız olmasını da en çok Türkler diliyor Almanya’da. AB tartışmalarından kaynaklanan bir hesaplaşma diyebiliriz buna. Benim de çok özel bir nedenden dolayı Fransızlarla sorunum olduğundan itiraf ediyorum ben de Fransa maçlarında tüm kalbimle Fransa’ya karşı oynayan takımın yanındayım.
Türk Milli Takımı’nın yokluğu galiba en çok Alman Milli Takımı’na yaramakta. Almanya maçlarında tribünlerde Alman bayraklarının arasında Türk bayrağı görülmesine alıştık artık.
Alman Milli Takımı’nın kazandığı her maç sonrası sokaklarda Alman ve Türk bayrakları ile Almanyalı Türkleri görmek de artık bizi şaşırtmıyor. Türk gençler ellerinde Alman ve Türk bayraklarıyla kutluyorlar Almanya’nın galibiyetlerini.
Nerden nereye. Yıllar önce böyle bir durumun olabileceğine inanamazdık. Şimdi ise gerçek.
Hele dönerciler tam profesyonel bir şekilde bu işe el attılar. Alman bayrakları ile donanmış dönerciler de servisi bile Alman bayrağı renklerini sergileyen önlükleri ile yapmaktalar.
Onlar da farkına vardılar bu işin tılsımının. Almanya kazandıkça daha çok döner satıyorlar. Alman Milli Takımı’nın başarılı olması daha fazla alışverişi teşvik etmekte. Bu başarının kutlandığı ortam Almanya’nın eski yerlileri ve yeni yerlilerin daha kolay kaynaşmasını sağlıyor.
Hele bir de Alman Milli Takımı’nda Türk kökenli futbolcular oynuyor olsaydı kim bilir o zaman çoşku nasıl olurdu.
Ben kişisel olarak futbol aracılığı ile gündeme gelen bu gelişmeye çok seviniyorum. Elbette futbolun sağladığı bu yakınlaşma ve Türklerin yaşadıkları ülkeye sahip çıkmaları ve Almanların da bundan dolayı hiçbir sıkıntılarının olmaması var olan sorunları çözmüyor. Ama her şeye rağmen çözüme yönelik olarak motivasyonu olumlu etkiliyor.
Bu Cumartesi Günü Almanya ve İsveç oynarken gene aynı sahneleri izleyeceğiz.
Sadece bu futbol şampiyonasının heyecanı için değil, aynı zamanda Almanya Ekonomisi, bizim dönerciler, eski ve yeni yerliler arası kaynaşma ve özellikle Türkler için Almanya’nın finale kadar çıkması çok önemli.
İşte futbol günlük yaşamı ve politikayı bu denli güçlü ve bazen de olumlu etkiliyebiliyor!
