ALMANYA’DAN… Delikanlı emniyet müdürü

“Kafatasçılar” çağımızda maalesef her ülkenin “başının belası”! Irkçı “köpeklerin” bazıları sadece havlıyor ve bazıları da ısırıyor. Bu durum AB’de ya da Almanya’da da farklı değil. Bavyera Eyaleti’nin şirin kentlerinden Passau’da karşımıza çıktılar “ırkçılar” bu sefer. Milyonlarca insanın katline neden olan Nazi döneminin “iğrenç artıklarından” birinin cenaze törenindeydiler geçtiğimiz Temmuz ayında Passau’da. Friedhelm Busse adındaki “nazinin” günümüz neo nazi ırkçı kafatasçıları tarafından kaldırılmaya çalışılan cenazesinde bir de onu “gamalı haçlı” Nazi Bayrağı’yla mezara gömdüler. Oysa bu “iğrenç bayrak” yasak Almanya’da!
Her ülkede ıkçı kafatasçılar olduğu gibi (ne mutlu ki insanlığa) onlardan çok daha fazla demokrat da var. İşte bu demokrat insanlardan biri de Passau Emniyet Müdürü Alois Mannichl! Ülkesini ve insanları seven, anayasasına sadık, demokrat bir devlet memuru. Başında olduğu Passau Emniyeti ile “kafatasçılara” göz açtırmamakla tanınan cesur bir polis. Aslında tam bir “delikanlı”. Gözü pek ve kararlı. Çünkü dünyanın hangi köşesinde olursa olsun “kafatasçılara karşı” insanlık adına tavır almak gerekiyor. O da görevi gereği gerekeni yapıyor.
Passau Emniyet Müdürü bir dakika bile düşünmeden kararlı bir şekilde “Nazi kalıntısı Busse’nin” mezarını açtırtıyor ve o iğrenç “gamalı haçlı” bayrağı adaletin çöplüğüne yolluyor. Aslında o bayrak çoktan tarihin çöplüğünde. Ama işte hala geçmişten ders çıkarmaktan aciz ya da özürlü “kafatasçılar” var .
Bunlardan biri Passau’da  geçen Cumartesi Günü 52 yaşındaki Emniyet Müdürü’nün kapısını çalıyor. Kapıyı açan Alois Mannichl’e “Bundan sonra askerlerimizin mezarlarını eşeleyemeyeceksin!” diye bağırarak bıçağı batırıyor dazlak kafalı bir köpek. Emniyet Müdürü’nün göğsüne saplanan bıçak tesadüfen kalbini sıyırıyor. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor Passau Emniyet Müdürü!
Tüm Bavyera Polisi -ki çok iyi işlemesi ile namlıdır- kafatasçıların peşinde şimdi. Biri 33 diğeri 22 yaşında iki şahıs zanlı olarak göz altına alınmış durumda.
“Delikanlı” Emniyet Müdürü’ne geçmiş olsun diyoruz. Irkçılara ve kafatasçılara karşı demokratların kavgasında bir yaralı verdik.
Almanya’da neo nazilerin bir polis şefine saldırması tüm sorumluların gözünü açtı. Şimdi sadece “aşırı sağa” yani “neo nazilere” karşı alınması gereken “ek” önlemler konuşulmuyor. Aynı zamanda neo nazilerin örgütlü oldukları partilerin de yasaklanması tartışılmakta.
Her seçimde “Türk düşmanlığı”, “Türkiye karşıtlığı” ve “yabancı düşmanlığı” konularını işleyen ve aslında başka bir söylevi de olmayan “ırkçı” partilerin seçim ortamını kullanma olanağına sahip olmalarının ne derece doğru olduğu sorgulanıyor.
Demokrasi bence de “kafatasçıların” insanlığa düşman ideolojilerini yaymak için istismar edebileceği bir platform olmamalı. Hele bir polis müdürünü bile öldürmeye kalkacak kadar tehlikeli boyutlara vardığı ortaya çıkan bu çağdışı gerici kafa yapılarının yasaklanması demokratik özgürlüklerle kesinlikle çelişmiyor.
İşte Almanya şu sıralar bu konuya nihai bir cevap aramakta. Kim bilir? Belki de orada alınacak karar bir çok başka ülkeye de “ırkçılığa karşı mücadelede” örnek olabilir.