Almanya’da 24 Aralık akşamı saat 18.00’de süslenmiş çam ağacının altındaki hediyelerini açabilmek için hep sabırsızlanır çocuklar. Noel Baba gelmiş ve hediyeleri ağacın çevresine yerleştirmiştir. Yılın belki de en güzel anlarından biridir o an. Bizde ise Noel Baba eğer gelirse yılbaşında gelir ve en başta çocuklar olmak üzere ulaşabildiklerini hediyeleriyle sevindirir. Bu yıl özellikle son bir kaç haftadır gönüllü olarak yazı yazmakta olduğum medya grubunda engelleyemediğim hatalar üstüne hataların yapıldığını görerek üzüldüğüm bir ortamda bir insanı sevindirebilmek çok mutlu etti beni.
Eda Uçarcan’ı bana Ayşemden Akın tanıştırdı. Ayşemden Eda’ya yardımcı olabilmek için çok çaba verdi. 16 yaşında cin gibi ve de güzel genç bir kız Eda. O da bazen benim de severek dinlediğimi şirin kızlar grubu Hepsi’nin hayranı. Onlar gibi dans edebilmek ve şarkılar söyleyebilmek onun için belki de dünyaya bedel. Ancak nasıl olduysa olmuş ve Eda maalesef doğumu sırasında bir kazaya kurban olmuş ve o zamandan beri yatağa mahkum. Aslında Rum Kesimi’nin her türlü olanağa sahip hastahaneleri Eda için gerekeni yapmış olsalar belki de şu anda farklı bir konumdaydı Eda. Propaganda olanağı bulduklarında Mehmet Ali Talat’a karşı “tek halkız” palavraları atmaya bayılan Rum sorumluların ve de onlardan “bol miktarda para alarak utanmadan solcuyuz” diye ortalıkta dolanan bazı Kıbrıslı Türkler’in kulakları çınlıyor mu bilmem ama Eda gibi bir çok örnekte bu “sahte kardeşlik palavraları” hep sınıfta kalmış. Nedense Kıbrıslı Türk kızına “adam gibi yardım elini” uzatmamışlar. Oysa bu AB üyesi bir ülkenin vatandaşı olduğunu iddia ettiği bir insana yönelik görevini yapmaması anlamına gelir.
Kıbrıs Cumhuriyeti isimli Rum Cumhuriyeti’nin olanaklarını gerektiği gibi sunmadığı ve KKTC’nin yetersiz kaldığı ve de zengin olmayanların sağlık sisteminden “insanca” yararlanamadığı Türkiye’de söz konusu olamadığından Eda doğuştan tüm bu şanssızlıkların ortasında buluvermiş kendini.
Bu yıl ona Noel Baba değil ama Noel Doktor geldi Eda’ya. Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin’in özel çabaları ile Almanya’dan gelen Dr. Mesut Yenigün Eda’yı muayene etti. Onu buraya gönderen Türk Alman Sağlık Vakfı’na raporunu sunacak şimdi. Bu raporun ışığında Eda’nın Almanya’nı Hessen Eyaleti’ne götürülmesi ve orada kalması gereken süre ve uygulanacak terapiler belirlenecek. Eda’yı Hepsi Grubu’nda dans edercesine hoplayıp zıplatabilecek mi bu tedaviler, bilmiyorum. Ama eminim ki Almanya dönüşü Eda başka bir Eda olacak. Vucudu ve vucudunun ona sunabildiği olanakları en iyi şekilde kullanmayı öğrenecek. Kendine güveni artacak.
İşte bunun için “Baf ve Tunceli bileşimi bir inat” ile bu konuyu pes etmeksizin takip eden Ayşemden Akın’a, doktorları Larnaka Havaalanı’ndan alıp Kuzey’e getiren Star Kıbrıs’a, onları iki gece konuk eden Altınkaya Otel’e ve dostum Mustafa Otçuoğlu’na, Eda’nın kan örneği için seferber olan Oya Talat’a ve dostum Dr. Faiz Sucuoğlu’na tomografiler için yürekten teşekkür ediyorum.
Dr. Yaşar Bilgin, Dr. Mesut Yenigün ve eşi Dr. Rasha Gaafar Yenigün’e de Almanya’da Eda için seferber oldukları için ne kadar teşekkür etsem azdır. Verdiğim sözü tutabilmemi de mümkün kıldıkları için çok mutluyum. Teşekkürler Almanya.
