Denizin ortasında bir ada için ciddiye alınması gereken tehlikeli gelişmeler var Avrupa’da. ABD’nin aç gözlü banker ve menejerlerinin neden olduğu ve AB ülkelerinin bol maaşlı ve de başıboş menejer ve bankerlerinin büyük hatalar yaparak ABD’deki krizin girdabına dalıverdikleri ekonomi tsunamisinin dev dalgaları zarar vermeye devam ediyor. AB uyandı. Almanya artık hem bankerlere hem de menejerlere yönelik sert tedbirler alıyor. Bazı banker ve menejerler “terbiyesiz” bir şekilde kendilerini “Nazi Almanyası musevilerine” benzetiyorlar. Krizin kurbanı olmuşlarmış. Bu tarz saçma sapan tanımlamalar bile krizin vardığı boyutu gözler önüne sermekte.
Bence Kuzey Kıbrıs’ta da aynı “tayfun gelmeden önce ABD vatandaşlarının yapmaya alıştığı tarzda önlemlere” gerek var. Kapı, pencereyi tamamen sağlam çivileyip, gerekirse sağlam bir dehlizde yiyecek ve içecek depolayıp dalganın üzerinizden en az zararla geçmesini sağlamak akıllıca olacak.
İşte size yeterince “Alarm” işareti sayılacak son gelişmeler Almanya’dan: Daimler, Sindelfingen’deki fabrikasını 11 Aralık 2008 ve 12 Ocak 2009 tarihleri arasında beş haftalığına kapatıyor. 36.000 işçi zorunlu izne çıkıyorlar. Ayrıca Untertürkheim’deki bir diğer fabrikadaki 17.000 işçisini kısa çalışma ve zorunlu tatil için ikna etmeye çalışıyor. Sendikacılar ile yapılan pazarlıkta bu önlemere karşın “kimsenin işten çıkarılmayacağı” garanti ediliyor. Çünkü artık eskisi gibi bol otomobil satılmıyor. Sadece Temmuz ve Eylül ayları arasında satışlar % 7 düşmüş durumda. Bu nedenle yıl sonuna kadar planlanandan 80.000 adet daha az araç üretilmesi öngörülmekte.
BMW bu yılki üretimini 25.000 araç azaltmak niyetinde. BMW 3 serisinin üretidiği Leipzig Fabrikası bu Pazartesi’den itibaren bir haftalığına üretime ara vermiş bulunuyor.
Ford, Saarbrücken Fabrikası aralarında Ford Focus’ların da bulunduğu araç üretimini azaltıyor. 204 işçiye ilk piyango vurmuş durumda. Sözleşmeleri uzatılmıyor.
Opel, Bochum ve Eisenach’taki fabrikalarında üretimi 3 haftalığına durduruyor. Sendika hatta Aralık ayında üretimin tamamen duracağından endişe etmekte.
Volkswagen, bu yıl sonuna kadar 50.000 araç daha az üretme kararı almış. Ayrıca 750 kadar kiralık işçi Almanya’yı terk etmek zorunda kalacaklar.
Otomobil fabrikalarına parça üreten işletmeler de krizden paylarını alıyorlar. Örneğin lastik fabrikaları zor durumda. 20.000 kadar işçinin işinden olacağı tahmin ediliyor.
Buna karşın halk banka şeflerinin yılda 1,4 milyon Avro ile 3,2 milyon Avro yıllık maas almalarına karşı haklı olarak köpürüyor.
Daha düne kadar “özelleştirme ve özel sektörde az kontrol” talep edenler “devlet nerede?”, “menejerler ve bankerler devlet tarafından sıkı kontrol edilsin!” diye bağırmaktalar.
Bu dev Tsunami dalgaları geçtikten sonra bambaşka bir dünyada yaşayacağımızdan emin olabilirsiniz. Gerçek sosyal demokrasiye daha fazla ihtiyaç duyacak bir dünyada!
Ve bu gerçek Türkiye ve KKTC için de geçerli olacak!
