KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in Hessen Gezisi’nin ardından İçi boş sloganlar yerine diyalog…
Şu sıralar Türkiye tam bir seçim krizi yaşamakta ve bu doğal olarak AB ile ilgili her konuyu da etkilemekte.
Kıbrıs’ın en büyük şanssızlığı da hep Türkiye konusunun bir parçası olarak ele alınmak. Bu nedenle Türkiye’deki seçim krizi Kıbrıs ile ilgili gelişmelerin de görülememesine neden oluyor.
Ancak buna izin vermemeliyiz. Çünkü Kıbrıs Sorunu, Türkiye ve AB tartışmasından bağımsız ele alınması gereken bir konu. Kıbrıs’ta çözüm Türkiye’nin AB üyesi olma ihtimaline bağlı ele alınmamalı. Aksi takdirde Türkiye AB üyesi olamadığı takdirde Kıbrıs’ta da çözümsüzlük sürecek. Türkiye’nin AB üyeliğine ben kişisel olarak çok az şans veriyorum Bu durumun Türkiye için kötü sonuçlar doğuracağı inancında da değilim. Ancak Kuzey Kıbrıs’ın bu gelişmelere bağlı olarak bir çözüme kavuşup, kavuşmaması beklentisi yanlış. Kuzey Kıbrıslılar bunu hak etmiyor.
Kıbrıs zaten AB üyesi bir ada. Kuzey Kıbrıslılar da AB vatandaşı. Bu gerçeğin uygulanmasını sağlamak ana hedef olmalı. Türkiye’nin planlarından bağımsız olarak.
İşte bu nedenle çok başarılı bir gezi oldu KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in beraberinde KKTC Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Salih Usar, CTP milletvekili Mustafa Yektaoğlu ve KKTC Londra Temsilcisi Yonca Yiğit ile gerçekleştirdiği Hessen ziyareti.
İlk önce gezinin akışını anlatıp, ardından da yoruma devam etmek istiyorum.
4 Mayıs 2007 Cuma Günü SPD’li eyalet milletvekillerinin konuğu olarak Frankfurt Havaalanı’na gelen heyeti hemen uçağın kapısında SPD milletvekili Lothar Klemm ve Frankfurt Havalimanı yetkilileri karşıladılar. Ardından heyet VIP Salonu’nda Frankfurt Havaalanı’nı ama aynı zamanda aralarında Antalya’da olmak üzere daha bir çok havalanını işleten FRAPORT’un iki yönetim kurulu üyesi tarafından ağırlandı ve ilginç ve de bence uzun vadede Ercan için de çok önemli bir görüş alış verişi yaşandı.
Daha sonra Hessen Eyalet Parlamentosu’nun kapısında milletvekilleri tarafından karşılanan heyet onuruna parlamentonun “Kırmızı Salon” diye tanımlanan salonunda Hessen Eyalet Parlamentosu’nun SPD’li başkan yardımcısı tarafından verilen kokteyle çok sayıda milletvekilinin yanı sıra Hessen Eyaleti Avrupa Bakanı’da katıldı ve bir konuşma yaptı. Kokteylin ardından SPD’li milletvekilleri ile görüşmelere geçildi. Bu ziyaretin en verimli yanlarından biri Hessen devlet televizyonu HR 3’ün akşam haberlerinde KKTC Başbakanı ve Hessen Avrupa Bakanı’nın konuşmalarından kesitler göstermesiydi.
Hessen Eyalet Parlamentosu’ndan ayrıldıktan sonra heyeti Frankfurt Egelsbach Havaalanı müdürü beklemekteydi havaalanının kapısında. Bu havaalanında gerçekleşen incelemenin ardından KKTC Başbakanı ve Ulaştırma Bakanı bir helikopter ile Ren-Main Bölgesi’ni havadan inceleme olanağı buldular.
Frankfurt Egelsbach Havaalanı’nın heyet onuruna verdiği aksam yemeğine havaalanının bulunduğu bölgenin valisi, SPD’li federal ve eyalet milletvekilleri, Thomas Cook gibi turizm alanında güçlü kuruluşların temsilcileri, Frankfurter Rundschau gibi gazetelerin temsilcileri katıldı. Bu yemek çok verimli oldu. Hatta Eylül ayında yaşanmak ve yazılmak üzere güzel bir süpriz de kararlaştırıldı.
5 Mayıs 2007 Cumartesi Günü KKTC Başbakanı, KKTC Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı, SPD’li milletvekilleri Lothar Klemm ve Jürgen Walter ortak bir basın toplantısını Frankfurt’un ünlü Presse Club salonunda gerçekleştirdiler.
Basın toplantısının ardından KKTC Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Frankfurt Hahn Havaalanı’nının konuğu olarak orada verimli görüşmeler yaparken, KKTC Başbakanı Doğan Medya tesislerini inceleme olanağı buldu.
Aynı gün saat 16.00’ da Frankfurt TC Başkonsolosu heyet onuruna bir kokteyl verdi. Bu kokteyle Hessen Eyeleti’ndeki Türkiye kökenli politikacılar, dernek temsilcileri ve SPD’li Alman milletvekilleri katıldı.
Bu kokteylin ardından Offenbach’taki aralarında çok sayıda tanınmış Türkiyeli iş adamının da olduğu Türk Alman Klübü’nde KKTC Başbakanı, KKTC Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı ve SPD miletvekili Jürgen Walter’in konuşmacı oldukları bir bilgilendirme toplantısı yapıldı.
6 Mayıs 2007 günü ise heyet dönmeden FRAPORT tarafından heyet için düzenlenen doksan dakika süren bir havaalanı turuna katıldı ve Frankfurt Havaalanı’nın işleyişini inceleme olanağına sahip oldu.
Bu başarılı gezinin tek tatsız yanını Frankfurt THY müdürü yaşattı. Sanırım Frankfurt THY müdürü Rum Kesimi’nin “Kuzey Kıbrıs’ta iilegal bir idare” var safsatalarının ve propagandasının etkisinde kalmış olmalı ki lütfedip KKTC Heyetini karşılamadı. Kendisi bu konuda günler önce bilgilendirmesine ve aslında Türkiye’den gelen her önüne gelen heyeti karşılamasına rağmen dış politikada bu derece anlamlı olan bir ziyarette ne kendisi gözüktü ne de THY uçağı ile Frankfurt’a gelen KKTC Başbakanı ve Ulaştırma Bakanı ne geldiklerinde ne de giderken THY temsilcilerini görmedileri. Bu hatta FRAPORT temsilcilerinin garibine gitti. Yazık. Hepimiz el birliği ile KKTC’nin haksız sıkıntılar yaşamaması için uğraşırken THY Frankfurt müdürünün Kıbrıs Rum Kesimi tarafından ödüllendirilebilecek bir hata yapması üzücüydü. Dilerim Gümey Kıbrıs’taki Rum gazeteleri THY Frankfurt müdürünü bu davranışından dolayı bol, bol överler ve bu da ona bir ders olur.
Neyse bu sanırım Türklere özgü illa mükemmel giden bir iş sırasında gereksiz bir hata yapma tavrı dışında herşey çok iyi gitti.
Öyle sanıyorum ki Lothar Klemm, FRAPORT temsilcileri ve ben KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, KKTC Ulaştırma Bakanı Salih Usar, CTP milletvekili Mustafa Yektaoğlu, KKTC Londra Temsilcisi Yonca Şenyiğit, Zafer Kaptan, Nevin Özkur ve Erhan Akbora’dan oluşan heyeti THY uçağının kapısında uğurlarken yorgundular. Sadece onlar değil heyetin Hessen’de kaldıkları sürece 24 saat hizmetinde olan KKTC Frankfurt Turizm Bürosu’ndan Önal Dorak ve Ahmet Bey ve de Worms’tan Ali Şen’de yorgundu.
Ama bence tüm bu yorgunluğa değdi.
Frankfurter Rundschau gazetesinden bir gazeteci tarafından sürekli izlenen heyetin söylediklerinin Hessen/Alman kamuoyuna yansıması çok iyi oldu.
Heyetin katıldığı tüm görüşmelerde politik sorunların ekonomik işbirliği ile aşılabileceği konusunda anlaşıldı ve bu yönde geleceğe yönelik işbirliklerinin ilk adımları da atıldı.
Bu gezi bir kez daha gösterdiki içi boş “vatan, millet” sloganları ile değil tam tersine “Kuzey Kıbrıs Gerçeği’ni” anlatarak izolasyonların anlamını gözler önüne sermek mümkün. AB kamuoyunda aslında Kıbrıs konusu hiç bilinmemekte. Bu nedenle yurtdışı gezileri çok değerli. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’in dinleyenleri güldüren açıklaması “Kuzey Kıbrıs’ı kuzey kelimesinden dolayı Kuzey Kore ile karıştırmayın” açıklaması aslında çok anlamlı. Söylenmesi gerekiyor.
KKTC Cumhurbaşkanlığı ve hükümetinin izlediği bu politika bence tek doğru yöntem. Kuzey Kıbrıs Gerçeği’ni anlatarak izolasyonların anlamsızlığı ve haksızlığı ve de Güney Kıbrıs’taki “dinazörlerin” gerçek yüzü ortaya çıkacak.
Sonunda başaracağız ve bu izolasyon kalkacak.
