Kuzey Kıbrıs dostu Jürgen Walter’in onurlu kavgası…
Lefkoşa’da her zaman olduğu gibi Kuzey Kıbrıslı dostlarım sadece ve sadece Kıbrıs ile ilgilenirken ve “yoldaş” tartışması gibi konularla boğuşurken Kıbrıs’ın çok uzağında hani bir ünlü Anadolu şarkısına benzeterek söylememe izin verirseniz “orda bir eyalet var uzakta, o eyalet bizim eyaletimiz” diyebileceğimiz şekilde Kuzey Kıbrıs’a dost bir çok insanın yaşadığı Almanya’nın Hessen Eyaleti’nde politik arena karmakarışık. Kuzey Kıbrıs’a “Schröder’lerin, Roth’ların gelmesinden önce” Ercan Havaalanı’nı kullanarak KKTC’ye gelen ve attıkları adımla onlardan sonra onlarca ünlü Alman politikacının aynı yoldan gelmesini kolaylaştıran sosyal demokrat Hessen Eyalet milletvekili ve Hessen Eyalet Meclisi Avrupa Komisyonu başkanı Jürgen Walter, geçtiğimiz Cuma Günü onurlu bir adım atarak politikada ilkelere sadık olmanın gerektiğinde bakan olmaktan daha önemli olduğunu gösterdi herkese.
Hessen Eyaleti’nde Almanya’daki tüm sosyal demokratların kaderi açısından çok rizikolu bir adım atmakta eyaletin SPD Başkanı Andrea Ypsilanti. Seçim öncesi defalarca söz ve garanti vermesine rağmen ve kesinlikle Doğu Almanya’nın diktatörlük dönemi geçmişine sahip ve de içinde geçmişte maaşlarını Doğu Almanya kaynaklı DMark’lardan alanların bulunduğu bir partiyle işbirliği yapmayacağına inandıkları için seçmenlerce desteklenen Ypsilanti, şimdi Yeşiller ile birlikte bir azınlık hükümeti kurmak üzere. Bu azınlık hükümeti söz konusu partinin desteğine “göbekten bağımlı”.
Yeşiller’in Cevre ve Eğitim bakanlıklarını üstlenecekleri bu koalisyon hükümetini başka çare kalmadığı için destekleyen Jürgen Walter’de “Ekonomi, Ulaştırma ve Avrupa Bakanı” olmaya razı olmuştu. Ancak “Enerji alanını” Yeşiller kapınca zaten en önemli sorumluluğu yitirmiş bulunan bu bakanlık bir de “Ekonomi ve Ulaştırma” olarak ikiye bölündü. Söz verilen bir kişiye daha bakanlık verilebilsin diye yapılan bu uygulamadan sonra Jürgen Walter haklı olarak kendisine sunulan “Avrupa ve Ulaştırma Bakanlığı” teklifini geri çevirdi. Çünkü enerji ve ulaştırma ile birlikte ekonomiden sorumlu olmanın önemi büyüktü. Ancak “bakanlik sözü verilenler de olsun” mantığı ile oluşturulan bir kabine ve bu tarz parçalanan bakanlıklarla yapılması planlanan politika eyalet için “hayırlı” olmayacağından ilkelerine sadık ve onurlu bir şekilde geri çevirdi bu öneriyi Walter.
Bence bu onurlu adımıyla en geç bir yıl içinde partisinin umudu olacak lider konumunu da üstlenmiş oldu. Çünkü “her şey pahasına” iktidar olmanın faturası çok ağır olacağa benziyor.
Yeşiller ve dışarıdan destek sunacak Sol Parti’ye verilen ödünler hem eyaletin ekonomisi açısından hem de sosyal demokrat politika açısından bu hükümeti çok zorlayacak. Sadece Hessen’in değil Almanya’nın da en önemli işletmelerinden biri olan Frankfurt Havaalanı’nın yani FRAPORT’un genişlemesi konusunda engelleyici bir çizgi belirlemeyi kabul eden bu koalisyon eğer meclisten güven oyu alırsa en az 160.000 kişinin ekmeğini sağlayan bu kurumun çalışanlarıyla büyük bir soruna sahip olacak.
Ayrıca şimdiden Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gibi gazetelere verilen ilanlar “sözünü tutmayarak başbakan olan” birinin hükümetine iş çevrelerinin ve yatırımcıların ve de FRAPORT gibi büyük işletmelerin sendikacılarının pek sıcak bakmadığını göstermekte.
Arada bir siz okurlarıma sizden çok uzaklardaki bu eyaletteki gelişmeleri aktaracağım. Çünkü burada yaşananlardan ders çıkarmak mümkün. Ayrıca dostunuz bir politikacının ilkelerinden ödün vermeksizin verdiği bu kavgadan haberiniz olsun isterim. İlkelerine bağlı ve onurlu politikacıların sayısı çok değil. Ama kesin olan bir gerçek var. Sonunda kazanan onlar oluyor. Bir gün bu gelişmeyi de size güzel bir haber olarak yazacağımdan eminim. Politikada hiç düşmeyenler olmaz. Kaç kere düştüğünü değil her seferinde onurlu ayağa kalkışını izlediklerinizdir tarihi yazanlar.
