ALMANYA’DAN… Kuzey Kıbrıs Gerçeğini Anlatmak

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni “adada sanki Türkler yokmuş” gibi temsil etme hatasını sürdüren Kıbrıs Rum Kesimi şimdi de “Petrol Krizi” adı altında bir operasyon yürütmekte.

Uluslararası düzeyde Kuzey Kıbrıs’ı muhatab almamaya özen göstererek Türkiye’yi “Kıbrıs’ın karasularında dilediği gibi petrol aramasını engellemekle” suçlamakta.

Aslında tüm dünya bıkmış durumda Kıbrıs Rum Kesimi’nin bu tavırlarından. Ancak ne yazıkki bazı çıkarlar gerektiğinde bezdiriyor da olsa Kıbrıs Rum Kesimi’nin bu tarz oyunlarının kullanılmasını da beraberinde getiriyor.

İşte bu nedenle Rum Kesimi’ne haklı olarak kızmamıza rağmen bir tür “psikolojik savaş süreci içinde” olunduğunu göz önünde tutup “pes” etmemek gerekiyor.

Çünkü Kıbrıs Rum Kesimi aslında Kuzey Kıbrıs’ta etik bir çözüm konusunda kararlı bir Cumhurbaşkanı ve Hükümet’in Kıbrıs açısından en doğru çözümü savunması karşısında “gerçek yüzlerinin” ortaya çıkmasından yana kaygılı. Bu nedenle bu hırçınlık!

Rum Kesimi örneğin iki Alman parlamenter Ercan Havaalanı’ndan adaya gelip Kuzey Kıbrıs’lı insanları tanımasından işte bu yüzden rahatsız oluyor. Çünkü gerek ortaya çıkıyor. Almanlar gerçekte Kuzey Kıbrıslılar’ın “Birleşik bir Kıbrıs” istediklerini ve bunun için her şeyi yapmış olduklarını ama Güney Kıbrıs’ta iktidarda olanların bunu engellemek için her yola başvurduklarını ögreniyorlar.

Gerçeğin ortaya çıkması rahatsız etmekte Kıbrıs Rum Kesimi’ni.

Ada’da yaşayanların tek Rumlar olmadığı ve Türkler’in de bu adayı vatan olarak sevdikleri ve adaları için çırpındıkları gerçeğini saklamayı geçmişte Denktaş’ın “adanın kuzeyini tüm dünyaya kapanmış” gibi gösteren yanlış politikası sayesinde başarıyla yürütenler şimdi “kral çıplak” denmesi karşısında çaresizler!

Geçen Pazar Günü Frankfurt Havaalanı’nda bir grup havacı ile beraberdim. Üç önemli ülkenin havayolları şirketlerinin lobicisi olan bu havacılar bana “bir çok havayolları şirketinin Larnaka Havaalanı’ndan” bezdiklerini anlattılar. Larnaka Havaalanı’nı hem çok pahalı hem de bir çok açıdan yetersiz buldukları için “keşke Ercan alternatifi gerçekleşebilse” diyorlardı.

Eminim Limasol Limanı’nında bir çok açıdan yetersiz olmasından yakınan armatörler de Mağosa ve Girne olanağına sahip olduklarında çok sevineceklerdir.

İşte bu gelişmeler Rum Kesimi’ni çok tedirgin ediyor.

Kuzey Kıbrıs gerçeği hem politik hem de ekonomik alanda net bir şekilde ortaya çıkıyor. Almanlar Ercan’a yatırıma ilgi duyuyorlar. Kuzey Kıbrıs’ın haksız bir izolasyon altında çektiği sıkıntıları “savaş sonrası Berlin’in” çektiklerini iyi bilenler olarak bu konuya çok hassas yaklaşmaktalar.

Kuzey Kıbrıs Gerçeği’ni anlatabildiğimiz Alman dostlarımız gelecek Pazartesi Günü KKTC Başbakanı’na bir davetiyeyi iletecekler. Almanya’nın Hessen Eyaleti’ndeki sosyal demokratlar, KKTC Başbakanı ve CTP Başkanı Ferdi Sabit Soyer’i Frankfurt’a davet ediyorlar.

Tarihi karşılıklı olarak belirlenecek bu ziyaret esnasında Alman ve Türk işadamlarına yönelik bir konferans ve yine önde gelen sosyal demokrat politikacılarla toplantılar gündeme gelecek.

İşte gördüğünüz gibi hem KKTC Cumhurbaşkanı’nın hem de KKTC Hükümeti’nin “ofensif” politikası AB kamuoyunun aydınlatılmasını sağlamakta.

Yine aynı şekilde KTTO öncülüğünde ve Cumhurbaşkanlığı’nın desteğiyle 30 Mart – 1 Nisan 2007 tarihlerinde gerçekleşecek olan “AB üyesi ülkelerin meclislerindeki Türkiye kökenli milletvekillerinin Lefkoşa Zirvesi” bu alanda çok faydalı olacak.

Almanya Federal Parlamento (Bundestag) milletvekili Prof. Dr. Hakkı Keskin’in, Berlin Eyalet Meclisi milletvekilleri Bilkay Öney ve Özcan Mutlu’nun , Hamburg  Eyalet Parlamentosu milletvekili Nebahat Güçlü’nün, İsviçre’den Basel Meclisi milletvekilleri Gül Öztürk ve Hasan Kanber’in, Bremen Eyalet Parlamentosu milletvekili Güle İletmiş’in, İsveç’ten Yılmaz Kerimo’nun şimdiden katılacaklarını bildirdikleri bu konferansa arkadaşım Cem Özdemir Arjantin’de olacağı için ne yazıkki katılamayacak. Yine milletevkili arkadaşlarım Lale Akgün ve Fatma Pehlivan’da o tarihte başka toplantılara söz vermiş oldukları için gelemeyecekler.

Ancak hali hazırda Avrupa Parlamentosu, Belçika, Hollanda ve Danimarka’dan ulusal düzeyde başka milletvekili arkadaşlarında katılacağını bildireceklerini müjdeleyebilirim.

AB kamuoyunun özellikle yerel düzeyde en iyi şekilde bilgilendirilme olanağının farkında olduğumuzdan Almanya’nın bu açıdan oldukça önemli kentleri Frankfurt ya da Münih ve de diğerlerinden SPD’li Turgut Yüksel, Yaşar Fincan, Nebahat Pohlreich, Sevgi Hamuroğlu, Yeşiller’den Adil Oyan, FDP’den Murat Kalmış konferansa katılacaklarını bildirdiler.

AB, ulusal, eyalet ve yerel düzeyde her partiden Türkiye kökenli milletvekili arkadaşlar yine Brüksel’den deneyimli gazeteciler Zeynel Lüle, Vakur Kaya ve Berivan Oruçoğlu gibi isimlerin de moderasyonu üstlendiği bir ortamda Kuzey Kıbrıslı politikacı ve işadamları ile birlikte “Kuzey Kıbrıs Gerçeğini AB kamuoyuna en iy nasıl anlatabiliriz?” sorusuna cevap arayacaklar.

Eğer bu konferans Türkiye kökenli milletvekili dostları daha iyi bilgilenip birer Kuzey Kıbrıs “elçisi” olmalarını sağlarsa çok güzel olacak.

Ve bir kez daha Rum Kesimi de gerçeğin çamurla saklanamayacağını da görecek.

1615470cookie-checkALMANYA’DAN… Kuzey Kıbrıs Gerçeğini Anlatmak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.