Bir hafta önce CHP’li bir İstanbul milletvekili beni arayıp “Sosyalist Enternasyonal’den CHP’nin atılması için imza kampanyası organize edildiğini” duyduğunu belirtip bu bilgiyi doğrulayıp, doğrulayamayacağımı sordu. Dediğine göre AKP cephesinden ama sağlam diye nitelenebilecek bir kaynaktan öğrenmişti bu gelişmeyi.
Hemen birinci elden soruşturdum ve böyle bir kampanyanın olmadığını öğrenip CHP’li milletvekiline bunu bildirdim.
Aynı gün bir televizyon kanalı yöneticisi de benimle telefonlaşarak elinde “Sosyalist Enternasyonal’in AKP’yi üye olmaya davet ettiği” şeklinde bir bilgi olduğunu aktardı. Anlattığına göre Avrupa’da sosyal demokrat çevreden AKP’li muhataplarına AKP’nin Sosyalist Enternasyonal üyesi olması yönünde bir teklif gelmiş. Onlar da bunu Recep Tayyip Erdoğan’a iletmişler. O da “Sosyalist Enternasyonal DTP’yi uzaklaştırırsa biz de üyeliği düşünebiliriz.” demişmiş.
Bu hafta Salı Günü ilginç bir tesadüfmüşcesine TBMM’de grup toplantılarında Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal’da bu konuya değindiler. Aynı günün akşamı bir televizyon kanalında benim de katıldığım canlı yayında bu konuyu işledi.
Bence Türkiye kamuoyunu doğru bilgilendirmek gerekiyor.
İlk önce hemen belirtmekte fayda var: Doğru! Avrupalı sosyal demokratlar son yıllarda CHP dendiğinde kaşlarını çatıyorlar. Sosyalist Enternasyonal’de de CHP’nin ve özellikle başkanı Deniz Baykal’ın “milliyetçi, AB karşıtı, Irak’a müdahele yanlısı ve 301’i savunan” politikasının “sosyal demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı” son zamanlarda yüksek sesle konuşulur oldu. Eğer istenirse “CHP’nin Sosyalist Enternasyonal’den atılması” için bir imza kampanyasını organize etmek sanırım çok kolay olur. İmzalayanı da bol olur. CHP günümüzde sosyal demokrat olarak tanımlanamayacak politikaları ile de belki bunu hak ediyor.
Ancak CHP bu durumda diye AKP’yi de sosyal demokrat mı ilan etmek gerekiyor?
Bugüne kadar Avrupa’da ne Sosyalist Enternasyonal’de, ne de başka bir sosyal demokrat parti de AKP’nin bir sosyal demokrat parti olarak tanınması yönünde bir karar alınmadı ve de böyle bir girişim söz konusu.
Sadece Kuzey Kıbrıs’taki CTP-BG’ ye sosyal demokrat bir parti olduğu için üyelik yolunda yeşil ışık yakıldı.
Mümkündür, bazı Alman sosyal demokrat politikacılar AKP’li muhataplarına “yahu siz bize CHP’den daha yakınsınız. Niye sosyal demokrat kulvarda bizimle birlikte olmuyorsunuz?” tarzı yaklaşmış olabilirler. Bu görüşü dile getirenler olduğunu biliyorum.
Ama şu gerçeği herkesin bilmesinde fayda var. Daha dün zina yasasını çıkarmaya kalkan, Hamas’ı kendine yakın olarak tanımlayan, türbanı politik sembol haline getiren, egemen oldukları kent ve kasabalarda içki içmeyi yasaklayan ve laiklik ilkesi ile son derece sorunlu bir partinin sosyal demokrat aileye kabulunu düşünmek bile imkansız.
Bir kaç sosyal demokrat bu teklifi yapsalar bile sosyal demokrat taban buna kesinkes karşı çıkar ve o teklifi yapanlar da bunu çok iyi bilirler. Ayrıca Avrupa’da sosyal demokrat partilerde üye binlerce Türkiyeli’nin vereceği sert tepkiyi de unutmamak da fayda var. Böyle bir durumda istifa ederler.
Seçimler öncesi CHP’yi kızdırmak için Recep Tayyip Erdoğan bu konuyu bu şekilde işlemek isteyebilir ama Türkiye kamuoyunun bilmesi gereken gerçek AKP’nin Sosyalist Enternasyonel’de yerinin olmadığıdır.
Evet eğer “ya CHP” derseniz: “CHP niye orada ?” sorusunun sorulmasına ve bu AKP dedikodusuna neden olan da CHP ve onun başkanı Deniz Baykal’ın politikalarıdır!
_________
EDİTÖR’DEN: SAYIN OKUYUCULAR, ŞİMDİYE KADAR YALNIZCA HAKARET İÇERMEYEN YORUMLARI YAYINLIYORDUK… BUNDAN SONRA İSİM VE SOYAD BELİRTİLMEYEN YORUMLAR DA YAYINLANMAYACAKTIR…
