Franz Müntefering ve Frank Walter Steinmeier isimlerini bundan sonra çok sık duyacakasınız. Bu iki isim Almanya’da değişiklik anlamına gelebilir. Gerhard Schröder’in en yakın mücadele arkadaşları Cumartesi Günü SPD’nin başakanı ve başbakan adayı olarak yola çıktılar. 52 yaşındaki Almanya Dış İşleri Bakanı Franz Walter Steinmeier SPD’nin Olağanüstü Kurultay’ında delegelerin yüzde 95,13 oyunu alarak Almanya’da 2009 yılının Eylül ayında yapılacak olana Genel Seçim’de SPD’nın başbakan adayı olarak seçildi. 68 yaşındaki Franz Müntefering ise delegelerin yüzde 85’inin oyuyla SPD Genel Başkanı seçildi.
Franz Müntefering, Gerhard Schröder hükümetlerini hep ayakta tutan perde gerisindeki en güçlü adamdı. SPD Meclis Grubu Başkanı, SPD Genel Başkanı ve Federal Çalışma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak iki Gerhard Schröder hükümetinin başarısında en büyük pay sahibi oydu! Cuma Günü Frankfurt Kitap Fuarı’nda karşılaşıp sohbet ettiğimizde her zamanki kararlı Münte vardı karşımda. Benim SPD’li olmam da en büyük paya sahip olan ve kendisinin yönetiminde Almanya’da ilk defa “Türkiyeli Seçmene” yönelik amerikanvari seçim kampanayası menejerliği yaptığım Müntefering SPD Başkanı ise çok açık söyleyebilirim: Merkel bundan böyle 2009 Ekim ayından itibaren kendine yeni bir uğraş arayabilir.
Franz Müntefering, kamuoyu yoklamalarına bile kafa tutarak seçim kazanan bir kurt politikacı olarak Merkel’e karşı çok güçlü bir aday ile geliyor. Şu anda Almanya’da en çok sevilen sosyal demokrat ve başarılı politikacı olarak halkın sempatisine sahip olan Dış İşleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, son olarak Frankfurt Kitap Fuarı’nda Onur Konuğu Türkiye’nin konuşmacısı Orhan Pamuk ile açılış konuşması yaparken Türk Edebiyatı’nın da sadık bir okuyucusu olduğunu kanıtladı. Orhan Pamuk bile şaşırdı kendisinden yapılan farklı alıntıları dinlerken.
SPD Almanya’da şu anda hiç de parlak bir durumda değil. Ancak Müntefering-Steinmeier İkilisi bunu en geç 2009 Eylül ayına kadar değiştirebilirler. Hatta 2009 yılının Haziran ayında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu Seçimleri’nde kötü bir sonuç alınması da bunu etkilemeyebilir. 2004 yılında Avrupa Parlamentosu Seçimleri’nde yüzde 21 civarında oy alarak hezimete uğrayan SPD ve Gerhard Schröder aynı yılın Eylül ayında birinci parti olma konumunu kıl payı kaçırmışlardı! Ben bu durumun ufak bir farkla tekrar edeceği konusunda her türlü iddiaya hazırım. Tek fark SPD’nin bu sefer Eylül ayında birinci parti olacağı olacak diyorum!
Hem Steinmeier hem de Müntefering, ikisi de Türkiye konusunda çok net görüşlere sahipler. Bu Cumartesi Günü sonrası Almanya’da Türkiye Dostları güçlendi diyebilirim. CTP ve SPD ilişkileri açısından da çok olumlu bu gelişme. Daha fazla detaya girmek istemiyorum ama, ne demek istediğimi önümüzdeki dönemde göreceksiniz.
Evet Müntefering ve Steinmeier ekibinin başarısı AB açısından da bir rota düzeltme olanağı sunmaya aday. Yeterki onlar başarılı olsunlar. Ben bu başarı için elimden geleni yapacağım. Dilerim Alman seçmenler de 2009 Eylül ayında onlara inanırlar. Münte’nin dediği gibi “kamuoyu yoklamaları değil, seçim günü saat 18.00’de sandık açılana kadar koşturacak olan bizler” belirleyeceğiz sonucu!
