Amerikan Ordusu’na lojistik destek veren her türden hizmeti üstlenmiş müteahhit firmaların, pasaportları alınıp müsadere edilmiş Uzakdoğulu işçileri köle olarak çalıştırmakta olduğu bugüne kadar bilindiği hâlde Ordu yönetimince durumun dikkate değer bulunmaması ciddi şekilde eleştiriye yol açıyor.
ABD sınırları içindeki askerî birliklerde Amerikan yasaları gereği köle işçi değil, bir saatliğine dahi yasal olmayan bir biçimde kimsenin çalışması olanaksız bulunmakla beraber, Ordu’nun başka ülkelerde konuşlanmış birliklerinde kim kime, dum duma vaziyetinde işçi ve emekçi haklarının ayaklar altına alındığı bir kez daha kapsamlı biçimde ortaya kondu.
Dahası, bu açıklamanın hem NATO üyesi olan, hem de ABD’yle içtiği su ayrı gitmeyen Kanada’nın resmî makamları tarafından kabul edilerek yapılması, ayrıca basında yer alması artık durumun üstü örtülemez hâle geldiğini gösterdi. ¨Amerika’nın görünmeyen, gizli köle ordusu¨ başlığıyla konuya ait türlü yorumlar ve haberler son zamanlarda basında ardı arkasına yer aldı. İddialara bakılırsa Ordu’nun berber hizmetlerinden tuvalet temizliğine kadar her türden ayak işini gören Uzakdoğulu erkek ve kadın emekçiler, aynı zamanda Amerikan askerleri tarafından tacize uğruyor, fakat bulundukları ülkede ve çalıştıkları şirketin elinde bir köle gibi sessiz kalıp, yasal olarak tanınmadıkları için ellerinden bir şey de gelmiyor.
