“Anadolu yemek kültürü kayıt altına alınacak”

Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2004 yılından bu yana faaliyet gösteren derneğin 109 üyesinin bulunduğunu, kuruluş amaçlarının Türk mutfağını tanıtmak, sektörde görev yapan kişi ve kurumların dayanışmasını sağlamak olduğunu söyledi.

Türkiye’de yaklaşık 8 bin çeşit yöresel yemek bulunduğunu, bunlara birer ”kültürel miras” gözüyle bakmak gerektiğini dile getiren Şahin, şöyle devam etti:

”Her ilimizde ortalama 100’e yakın yöresel yemek çeşidi var. Bunları kayıt altına alıp, dünya mutfağıyla paylaşacağız. Özellikle yöresel yemeklerin yapılışı, içine konulan malzemeler, pişirme teknikleri gibi konuları saptadıktan sonra bunların görüntülerini çekeceğiz, kitaplar hazırlayacağız. Oluşturulacak verileri başta Orta Doğu ülkeleri olmak üzere, ABD ve Avrupa ile paylaşacağız. Türk mutfağını dünyaya açacağız. Zaten yurt dışında Türk yemeklerine karşı bir hayranlık var. Bu ilgiyi daha geniş kitlelere yaymayı hedefliyoruz. Asırlardır birçok uygarlığa ev sahipliği yapan bu coğrafyada zengin bir yemek kültürü var.

Yemek konusunda dünyaca ünlü Fransa, İtalya, İspanya mutfağıyla yarışır durumdayız.” Şahin, kayıt altına alınan yemeklerin sayısının yetersiz olduğunu vurgulayarak, son yıllarda yemek ve tatlılara patent alınmasının da gelecek için umut verici olduğunu ifade etti.

Gastronomi turizminin gelişmesi, 5 yıldızlı otellerin artmasıyla yemeğin pişirilme tekniklerinden sunumuna kadar görev yapanların bilimsel olarak yetiştirilmesinin de gündeme geldiğini anlatan Şahin, ”Eskiden aşçılar usta-çırak ilişkisiyle yetişiyordu. Artık, aşçılar, garsonlar ve sektördeki tüm görevlilerin eğitimli olmaları bir zorunluluk. Yemeğe ve tatlıya konulan sebze, meyve, şeker, tuz, baharatın ölçüleri ve pişirme teknikleri çok önemli. Ancak, en iyi yemeği yapmak kadar, tabakta ve masada en iyi şekilde sunmak da çok önemli” diye konuştu.

Şahin, son yıllarda üniversitelerin Turizm Otelcilik Meslek Yüksek Okulları’nda (MYO) yeni bölümler açıldığını, yemek sektöründe görev yapan herkesin profesyonel eğitimden geçirilmesi gerektiğini de kaydetti.

24 ilde profesyonel şefler aracılığıyla ”Lezzetler Şenliği” düzenlediklerini, unutulmaya yüz tutan yemekleri yeniden gündeme taşıdıklarını dile getiren Şahin, ”Dernek olarak bugüne kadar ‘Osmanlı Sarayları Yemekleri’, ‘Yemeğin Sultanları’, ‘Ramazan Yemekleri’ ve 24 ilde de ‘Lezzetler Şenliği’ etkinlikleri düzenledik. Ayrıca, etkinlikler kapsamında eğitici çalışmalar da gerçekleştiriyoruz. Antakya’da ‘peynir’ konulu seminer verdik. Her etkinliğimizi görüntüleyerek bunları kayıt altına alıyoruz” dedi.

ANTAKYA MUTFAĞI

Antakya’da 300’ü tencere yemeği olmak üzere 593 çeşit yöresel yemek, meze ve tatlı bulunduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

”Yöresel yemeklerde coğrafya, kültür ve dinin etkisi kendini hissettirir. Başta, Kastamonu, Konya, Kayseri, Gaziantep olmak üzere bu durum Antakya’da çok bariz görülüyor. Osmanlı, Arap ve Fransız mutfağından esinlenen Antakya, bu konuda çok şanslı. Ancak, başta tanıtım eksikliği olmak üzere birçok nedenlerden dolayı hak ettiği yerde değil. Vali Mehmet Celalettin Lekesiz ile Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı bu konuda çok gayretli buldum. Buraya gelen yabancı turistler, elbette öncelikle tarihi ve doğa güzellikleri için geliyorlar.

Ama, gezi, mutfak, eğlenceyi iyi bir konsept içinde sunabilirsek, aynı insanlar bir kaç kez geleceği gibi arkadaşlarını da birlikte getireceklerdir. Özellikle 3 semavi din ve 6 mezhepten oluşan, Türkçe, Arapça ve Ermenice şarkı ve ilahiler seslendiren ‘Medeniyetler Korosu’ turistlere sunulacak yöresel yemeğin ardından en anlamlı ziyafet olur.”

716810cookie-check“Anadolu yemek kültürü kayıt altına alınacak”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.