Analar ağlatılmasın

BİR ANAYIM
DÜŞLERİM VARDI
YAVRUCUĞUM ÜZERİNE
ONLA DOLU
ONA AİT
KOCAMAN BİR DÜNYAM VARDI…
AMACIMDI O YAŞAMAK İÇİN
AMACIMDI O
SEVGİM İÇİN
BARIŞIM İÇİN
ŞİMDİ CEPHEDE O
ŞİMDİ CEPHEDE YAVRUM…
BİR  “KURŞUN”  DEĞİŞİ KADAR ARTIK ONUN VARLIĞI…
BİR “BOMBA PARILTISI”  KADAR ARTIK ONUN  SOLUĞU…
VE BİR “AH”  DEYİŞİ KADAR
ARTIK ONUN ÇIĞLIĞI…
SİZİN BÜYÜK AMAÇLARINIZ VAR
ANLIYORUM
SİZİN BÜYÜK HIRSLARINIZ
AMA DEĞER Mİ
SÖYLER MİSİNİZ
BÖYLE SORUMSUZCA YOK ETMEYE
NAMLU UCUNDA KÖRPE ÖMÜRLERİ
VE SÖNDÜRMEYE BÖYLESİNE  BENCİLCE
GÜZEL DÜNYALARIN DÜŞLERİNİ…
AMAÇLARIMIZI YOK EDİYORSUNUZ SİZLER 
BİZ ANALARIN
GÖRMÜYOR MUSUNUZ
YAŞAMAK İÇİN TUTUNDUĞUMUZ
DALLARIMIZI KESİYORSUNUZ…
HALEN DAHA DEĞER DİYORSANIZ
DEVAM EDİN ÖYLEYSE
YOK ETMEYE
DEVAM EDİN  YÜCE AMAÇLARINIZI
YÜCE HIRSLARINIZI
TATMİN ETMEYE
KÜÇÜK DÜNYALARI
KÜÇÜK MUTLULUKLARI YIKARAK…
AMA UNUTMAYIN
SONUNDA KAZANÇLARINIZ
ARTIK GÜLÜMSETEMİYECEĞİNİZ
İNSANLAR OLACAK
ARTIK SİZİN İÇİN SAVAŞTIK
DİYEMİYECEĞİNİZ İNSANLAR
VE KAZANÇLARINIZ
KAYIPLARINIZIN  ÇOKLUĞUNDA
BOĞULACAK…

Bu şiiri hiç ayırmaksızın cephelerde, dağlarda, tepelerde, Irak’ta, Filistin’de, Güneydoğu’da yavrusunu kaybeden tüm analar için yazmıştım ve şimdi aynı şekilde evlat acısıyla yüreği yanan bütün analara armağan ediyorum.

Çünkü hiçbir ana evladı bombalar altında parçalansın ya da kurşunlara hedef olsun, kanlara bulansın, körpe yaşta toprağa girsin diye doğurmaz, büyütmez, göz nurunu dökmez ona… Cephede ölenler de, teröre kurban gidenler de hatta bir şekilde terör illetine bulaşıp terör yolunda ölenler de bir ana evladıdırlar ve her ananın göz yaşı değerlidir benim için.

Şiirimde de ifade ettiğim gibi, ölen her evladın ardından bir ananın  yüreğinin kanatıldığını, umutlarının yok edildiğini ve yaşamak için tutunduğu dallarının kesildiğini düşünüyorum ben…
Bu ana Türk olabilir, Türkmen olabilir, Arap olabilir, Kürt olabilir, Iraklı olabilir, Filistinli olabilir, Alman olabilir, İngiliz olabilir, Amerikalı olabilir hiç fark etmez, çünkü yüreklerindeki acı ortaktır anaların…

Savaş kendisine bulaşan, içinde yer alan herkesin canını yakarken, onu dışardan yöneten ve seyreden birilerine de çıkar sağlar ne yazık ki… Kan üzerinden pazarlık yapanlar, dolarlar, euro’lar hesaplayanlar, ağlatacakları anaları, babasız bırakacakları çocukları, genç yaşta toprağa girecek genç delikanlıları ve yok olan gelecek düşlerini hiçe sayarlar acımasızca. Onları bir hayat değil de süpürülmesi gereken bir yaprak gibi görmeye alışkındırlar bu kan emiciler…

Bir yerlerde ağaçlar yetişmeye devam ettikçe, süpürülecek yapraklar hep olacaktır nasılsa…

Oysa ateş düştüğü yeri yakar öyle değil mi… Onların süpürmek için döktüğü her yaprak bir ana için candır, hayattır, yaşamak için tutunduğu daldır…

Bu şiirin ben de bir de çok değerli bir anısı vardır… Bu şiiri yazdığım sıralarda yüreğini çok sevdiğim ve gerçekten insan bulduğum bir subay arkadaşım Güneydoğu’da  ikinci hizmetini yapıyordu. O sıralar sınırlarda ve sınır ötesinde sıcak çatışmalar sürüyordu ve zorunlu olarak o da bu çatışmalarda bulunuyordu…

Bunu bu şekilde ifade ediyorum çünkü o emir komuta zincirini sorgulama yetisi ve cesareti olmayan diğer subaylardan farklı olarak  orada olanları sorgulayabiliyor, dökülen bu kanlar üzerinden çözüm üretmenin ülkemiz adına kimseye bir yarar getirmediğini açıkça görebiliyordu.

Her iki taraftan da ölenlerin birer kurban olduklarını, bölgedeki terör ve kargaşadan ise sadece emperyalist güçlerin fayda sağlayabildiğini, entelektüel anlamda da kendisini çok iyi yetiştirdiği için  diğer subaylardan farklı olarak algılayabiliyordu. 

Daha sonraki yıllarda kendisi gibi subaylar  için yine kendisinin kullanacağı deyimle o “boyalı bank nöbetini terk etme” yolunda hazır bir subaydı… Gerçekleri akılcı ve sağduyulu bir şekilde değerlendirebiliyor, bu yüzden de hangi taraftan olursa olsun tanık olduğu her ölüm adına acı duyuyordu…

Ben onun bu yönünü bildiğim için doğum gününde ona bu şiirimi göndermiştim. Ama o  ne amaçla gönderdiğimi ilk anda algılayamadığı için bana tepki göstermiş, orada olanlardan onu sorumlu tuttuğumu düşünerek bana öfkelenmişti…

Ben de ona bu şiiri, onu orada olanlardan sorumlu bir subay olarak gördüğüm için değil, orada olmakla daha az gencin ölümüne sebebiyet vererek daha az annenin ağlamasına, daha az annenin kolunun kanadının kırılmasına, daha az annenin umutlarının sönmesine, yaşam sevincinin yok olmasına yol açtığı için teşekkür amacıyla yolladığımı açıklamak zorunda kalmıştım…

Sonunda onu anlayan birileri olduğu için sevinmişti arkadaşım…

Şu anda o insan yüreği için ona tekrar teşekkür ediyor ve bu yazımı, başta da belirttiğim gibi, cephede, terörde veya teröre alet olarak yavrularını kaybeden tüm annelere armağan ediyorum…

Umarım savaş ve terör yüzünden bu kadar çok insanın öldüğü günümüz çağını ilkel ve vahşi bir dönem olarak tarihe gömecek güzel günler kapımızdadır ve umarım  analarımızın gözyaşları bir gün gerçekten dinecektir…

BİLİYORUM
ÇİÇEKLERLE SÖYLEŞTİĞİNİZ BAHÇELERİN
SİZE KÜSKÜN
OLDUĞUNU SANIYORSUNUZ ŞU GÜNLERDE
SOLGUN YÜZLÜ BULUTLARIN
GÜNEŞİNİZİ  ÇALDIĞINI
VE BİR DAHA
GÖKYÜZÜNÜN
UMUTLA AĞARMAYACAĞINI
CANIM ANALARIM
SİZLERE YANILIYORSUNUZ DEMEK İSTERDİM…

__________

* Yrd. Doç. Dr.

1079250cookie-checkAnalar ağlatılmasın

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.