Anayasa Mahkemesinin turbanla ilgili iptal kararının gerekçesine göre, artık TBMM ne kanun çıkarablir, ne yeni anayasa değişikliği yapabilir ve ne de yeni bir anayasayı tartışıp çıkarabilir…
Bu meclis, yüce mahkemenin aldığı kararın gerekçesine göre artık hiç bir şey yapamaz.
Halk tarafından seçimlerle işbaşına getirilenlerden teşkil edilen TBMM’nin, halkı temsil ettiği gerçeği galiba yok farzediliyor.
Ya da bu gerçek boşlukta mı kaldı artık.
Ne demek isteniyor?
Yani son kullanma tarihi bitti mi?.
Eski tabirle söylemek gerekirse, miyadı doldu mu ?
Kesinlikle dolmadı..
Ammaaaa…
Son tablo beni ürküttü.
Yani Anayasa Mahkemesinin son türban kararı gerekçesi, şaşırtmadı korkuttu da.
Seçilerek kurulmuş meclisler dünyanın her ülkesinde yasama işi görürler.
Yasaları çıkarırlar.
Yasaları çıkarmakla kalmazlar, devletin bazı kurum ve kuruluşlarını denetlerler.
Hükümetlerin kurulmasını sağlarlar. İktidarlar güvenilmez hale gelirse, güvensizlik oyu ile onları koltuktan indirirler.
Ülke bunalıma girdiğinde erken seçim kararı alabilirler.
Az da olsa Anayasa değişiklikleri yaparlar.
Çok sık olmamakla birlikte, anayasanın kendisini yaparlar.
Yani toplumsal gelişme sonucu halkın ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelen mevcut anayasası sil baştan değiştirirler.
T.C. Anayasaları hep meclislerden çıkmıştır.
Çok geriye gitmeyelim.
Çok partili dönemden, yani 1946’dan bu yana bakalım.
Çok partili dönemde 1960 İhtilali yapıldı.
Askerler hemen kolları sıvadılar ve Kurucu Meclis teşkil ettiler.
Bu Kurucu Meclis 1961 Anayasasını, çıkardı.
Bu Anayasada özgürlükler çok genişti.
Yani üzerimize dikilen elbise bol geldi.
Ama 20 yıl, ihtilalcilerin sivillere dayatarak yaptırdıkları anayasa ile idare edildik.
Ara ve kara rejimlerde bu anayasa bir kaç kez delindi ama olsun. “Büyük bir kısmı bakire kaldı ya, yeter..” diye diye seneler geçti.
1980 yılında Ahmet Kenan Evren ve arkadaşları yönetime el koydular.
1980 İhtilalini yapanlar da kolları sıvadı.
Kurucu Meclis değil de bu kez Danışma Meclisi adıyla bir meclis kurdular. Bu meclis askeri yönetimin tayinle getirdiği siviller sayesinde 1982 Anayasasını çıkardı.
Bu Anayasada 1961’in tersine tüm özgürlükler kısıtlanmıştı.
Tam bir faşizan Anayasaydı.
1960 Anayasası bedene bol gelmişti,1982 anayasası ise dar….
Şimdi bu dar gelen anayasa normale döndürülmek isteniyor.
Peki bu Anayasayı kim çıkaracak?
CHP Genel Başkanı Baykal, bu meclisin çıkaramayacağını açıkladı ve “Anayasaları muhakkak Kurucu Meclisler çıkarmalı” dedi.
Yani Kurucu Meclis veya Danışma Meclisi çıkarsın anlamına geliyorsa bu öneri, o zaman akla şu soru gelir:
“Bu tür meclisler hep ihtilallerden sonra kuruluyor ve bunlara anayasa yaptırılıyor. Yani seçilmemişler, yani tayin edilmişler anayasa çıkarıyor… Yine mi öyle olsun? Sen ne demek istiyorsun?”
Artık bu tartışma da bitti sayılır.
Anayasa Mahkemesi buna da son noktayı koydu.
Bugünlerde yeni ve sivil bir Anayasanın çıkarılması ve tasarının meclise sevkedilmesi planlanıyordu.
Peki de yeni ve sivil Anayasayı kim çıkaracaktı?
TBMM üyeleri. Yani halkın temsilcileri.
Anayasa Mahkemesinin turbanla ilgili aldığı son karara göre bu meclis artık Anayasa değişikliği yapamayacak.
Anayasa’nın tek bir maddesinin dahi değiştirilmesine izin verilmeyen bu meclise, tüm Anayasayı değiştirme hakkı verilebilir mi?
Verilmeyeceği açık.
Çünkü Anayasa Mahkemesi “ben varım” diyor.
O zaman yeni bir Anayasa, bu meclisten ilanihaye, yani sonsuza kadar çıkamayacak demektir.
26 yıldır askeri Anayasa ile yönetiliyoruz.
Daha neti ve uluslararası tanımı ile faşist bir Anayasa ile idare ediliyoruz.
Bundan sonra da bununla devam edeceğiz demek ki.
Sizlere şaka gibi gelebilir ama benim bu noktada değişik bir önerim olacak.
Tüm dünya ülkelerine yeni buluşlarını ihraç eden, yeni ve ucuz mallarını satan, hatta bizim meşhur Taşköprü sarmısağını bile taklit edip fason olarak üreten, sonra Türkiye’ye ihraç eden, her taşın altından çıkıp ekonomik performansıyla dünyayı şaşırtan Çin Halk Cumhuriyeti var ya…
İşte onlara bir Anayasa siparişi (!) verelim.
Yapmadıkları, yapamadıkları şey yok nasılsa.
Onların yapıp bize gönderecekleri ithal-fason Anayasa bizi bozar mı?
Ya da gerer mi?
Hiç denemedik ki.
Önce ithal edelim, gelsin.. Piyasaya sunalım. Hayata geçsin.
Bize uyup uymadığını anlamak için nasılsa CHP var.
Bu “Made in China” marka ithal ve fason Anayasayı, iptali için CHP nasılsa Anayasa Mahkemesine götürür.
Biz de nemenem bir Anayasa bu anlarız.
Bakarsınız Anayasa Mahkemesi uygun (!) bulur.
Belli mi olur…
