Anka-yı Mağrib (Zümrüdüanka Kuşu)

1 Ocak 2013 sabahı yazdığım ve ezgisiyle söylediğim ilâhînin sözlerini yazmak istiyorum, şu anda takvim 19 Ocak 2013 ü gösteriyor.

Bu hayatta karşılaşma ve tanışma şansına sahip olduğum Profesör Toktamış ATEŞ hocanın vefat haberini aldım. Yine, Erol AKSOY Beyefendinin annesi Stavrinia ‘Melek’ AKSOY’un cenazesinde karşılaştığım fakat tanışmadığım ünlü gazeteci- yazar Mehmet Ali BİRAND’ın ebedi istirahatgahına uğurlandığını TV den öğrendim. Barışsever gazeteci yazar Hrant DİNK’in 6.yıldönümü, yine bugün. Her şehirde doğumlar var, her şehirde ölümler var. Doğmak güzel, ölüm kederli ve ateş hep düştüğü yeri yakıyor.

Zümrüdüanka kuşuyuz / Anka-yı lâ mekân kuluyuz / Anka-yı mağribiz

Garîbiz / Hey dost / Garîbiz / Garîbe-i rüzgârız

Ân-be-an yaşarız / Ân bizim umudumuz

Ân bizim ab-ı hayat / Hasret-i hayâlimiz

Gece yarıları öter bülbüller / Güller kanar güller

Garîbiz / Hey dost / Garîbiz / Garîbe-i rüzgârız

Gül bizim alevimiz / Kül bizim ateşimiz

Ân bizim ab-ı hayat / Hasret-i hayalimiz

Anka-yı mağribiz dediğimiz anda

”Yalnız’ız” diye haykırırız

Bütün yalnızlar tanır birbirini

Işık verir, gökteki yıldızlar gibi

Seslenirler, garîbiz hey dost garîbiz

Ân bizim ab-ı hayat / Hasret-i hayalimiz

Herkes kendisini doğru anlatmak isteyerek yaşıyor, bunu belki de başaramıyor. İnsan ne kadar konuşsa, söylese yine eksik kalıyor, ne kadar yazsa da, kitaplar yetmiyor, yine sadece yaşayan biliyor. Her doğum umut veriyor, her ölüm erken, yaşanacak çok şey varken gidivermek çok kederli. Kederlenmeden nasıl anlatabilirim ki?

1635530cookie-checkAnka-yı Mağrib (Zümrüdüanka Kuşu)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.