Ankara Barosu “polise perde” genelgesine karşı Danıştay’a başvurdu

Ankara Barosu, kamusal olaylarda ses ve görüntü alınmasını engelleyen Emniyet genelgesine karşı Danıştay’a dava açtı: ‘Anayasaya ve hukuka aykırı’

Ankara Barosu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, polislerin görevlerini yaparken ses ve görüntülerinin alınmasını engelleyen genelgesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesi’ne dava açtı. Dilekçede genelgenin anayasaya hukuka,haber ve görüş alma, verme özgürlüğüne aykırı olduğu vurgulandı.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün polisin görevini yaparken “ses ve görüntü alınmasına tevessül edecek davranışlara fırsat verilmemesi, kayıt yapan kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılmasını” içeren 27 Nisan tarihli genelgesiyle ilgili tartışmalar sürerken, genelgeye karşı ilk dava Ankara Barosu’ndan geldi. Ankara Barosu, Danıştay 10. Dairesi’ne açtığı davanın dilekçesinde, genelgenin gerekçesini oluşturan “özel hayatın gizliliği” argümanının geçerli olmadığı ve “yetki aşımı” yapıldığını vurguladı:

“Kişilerin rızası olup olmadığı anlaşılmadan, şikayete ve/veya tazminat hukuku usullerine başvuru kategorisindeki bir olguya dönük fiillerin niteliğini ve hukuksallığını anlamadan, özel kişilerin şikayeti olup olmadığına bakmadan idari kolluğun kendiliğinden engellemesini istemek, özel hukuka ya da şikayete tabi bir alanın resen kolluk tedbiriyle düzenlenmesi anlamına gelir ve hukuka aykırı olur. İdari kolluğun böyle bir ‘toplum mühendisliği’ görevi yoktur. Bu nedenle Emniyet Müdürlüğü genelgesi, bir yetki aşımıdır. Kolluk yetkisinin kötüye kullanılmasıdır.”

Kişilerin hak arama özgürlüklerinin bir parçası olarak “işlenen suçu ispat amacının, hukuken korunması gereken bir üstün değer” olduğu belirtilen dava dilekçesinde, Yargıtay kararları anımsatılarak, “Öncelikle her bir yurttaş, üstelik de kamusal bir alanda gerçekleşen bir olayı, suç şüphesiyle delillendirmek ihtiyacı hissedebilir. Bu toplum halinde yaşamanın ve dayanışmanın doğal bir sonucudur” görüşüne yer verildi.

“Haber alma hakkı engelleniyor”

Dava dilekçesinde genelgenin Anayasa’nınbasın özgürlüğünü düzenleyen 28. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “ifade özgürlüğünü” düzenleyen 10. maddesine de aykırı olduğu vurgulandı:

“Bu haliyle kamuya açık alandaki, kamuyu ilgilendirdiğini düşünen toplumsal olaylarda gerek yurttaşın haberleşme hakkı, gerekse basın emekçilerinin basın özgürlüğü tehlikeye girmektedir. Nitekim genelgenin açıklanmasıyla birlikte kolluk güçlerinin, muhabirler elindeki cep telefonlarını alarak görüntü almalarını engelledikleri ve dayanak olarak dava konusu genelgeyi gösterdikleri, 01.05.2021 tarihinde Ankara Kızılay’daki 1 mayıs gösterilerini haberleştirmek isteyen muhabirlerin yaşadığı olaydır.

“Tarafımızca iptali istenen genelge, içerikten de anlaşıldığı üzere kamu görevlilerinin görevleri esnasında denetlenebilirliğini azaltmayı amaçladığından veya dolaylı veya doğrudan şekilde buna sebep olacağı açık olduğundan Anayasa’nın 2’inci maddesine; haber alma ve verme hürriyetine sansür getirme saiki olduğundan 28’inci maddesine; haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü ihlal ettiğinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesine açıkça aykırıdır.”

Dava dilekçesinde, genelgenin yetki, şekil, sebep, konu maksat” yönlerinden hukuka aykırı olduğu için öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptaline karar verilmesi istemine yer verildi. (Başlık dışında) Ayşe Sayın / BBC TÜRKÇE Ankara

2511770cookie-checkAnkara Barosu “polise perde” genelgesine karşı Danıştay’a başvurdu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.