Sevgili Okurlar,
Bugün sizlere bir ölçüde eğlenceli ve eğlenceli olduğu kadar da düşündürücü bir konuyla ilgili bilgiler vereceğim.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça bazı Cumhurbaşkanı adaylarının Ankara sevgisi depreşmeye başladı. Ankara’nın ne parasını ne de memurunu istemeyenlerin desteğini arkasını aldığı halde kendisini rahat hissetmeyen bazı Cumhurbaşkanı adayları, Ankara’ya gidip orada çektirdiği fotoğrafları basınımıza servis etmek uğraşısı içine girmiştir. Bunun seçimlerde oy getireceği düşüncesindeyseler, bu konuda en yakın hüsrana uğramış olan ÖRP lideri Turgay Avcı’ya bir danışsınlar.
Cumhurbaşkanı adaylarımızdan birisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kızının doğum yaptığını öğrenince heyecanlanıyor ve “Junior” Gül’e altın takmak için İstanbul yollarına düşmek istiyor. Bu talebini de Türk Cumhurbaşkanlığı yetkililerine iletiyor. Ne var ki, Türk Cumhurbaşkanlığı yetkilileri şaşkınlığa uğrayarak teklifi geri çeviriyorlar. Bu olayı duyunca bende de bir şaşkınlık oldu. Bu duyumu Anavatandan kimden aldığımı söylemek şık olmaz. Haber kaynağını açıklayıp Türk Cumhurbaşkanlığı yetkililerini de zor duruma sokmamak için konuyu kapatmak istiyorum.
Bir diğer düşündürücü olay, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Roman Açılışı ile ilgili yaşanmış. Bizim Cumhurbaşkanı adaylarından birisi, Başbakan Erdoğan’ın Roman Açılışı’nda bulunmak istediğini iletmiş. Bu isteğe şaşıran Başbakan Erdoğan, “eğer çok görüşme meraklısıysalar, resmi görüşme talebinde bulunsunlar, Roman Açılışı’nda ne işleri var” diyerek tepki göstermiş.
Bu iki talebinden de sonuç alamayan ismini öğrenemediğimiz Cumhurbaşkanı adayımız, hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Başbakan Erdoğan ile görüşmek üzere resmi randevu aldırtmış ve yakın zamanda Ankara yollarına düşecekmiş.
Geçen hafta Ankara yollarında ve kulislerde oldukça yorulmuş olan Tahsin Ertuğruloğlu’ndan sonra, bir Cumhurbaşkanı adayımız daha Ankara yollarına düşmüş.
“Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak” deyiminde olduğu gibi, Ankara yollarına düşen Cumhurbaşkanı adaylarımızın gözyaşı döküp dökmeyeceklerini bilemeyiz. Ancak, seçimin KKTC’de yapıldığını, seçmenlerin KKTC vatandaşları olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin defalarca seçimde tarafsız kalacaklarını açıkladıklarını hatırlatmak gerekir diye düşünüyorum. Birkaç gün önce Devlet Bakanı Egemen Bağış yine açıkladı ki, Ankara, Kıbrıs Türklerinin iradesine saygılıdır, kesinlikle seçimlere müdahale olmayacaktır. Müdahale isteyenler mi var ki, bu tür bir açıklama yapma ihtiyacı duyuluyor!
