Anlamlı bir birliktelik ve kongre

Geçtiğimiz hafta sonu, zaman aşımında hiç rağbet görmeyen Dünya 3’üncü Dış Türkler Kongresi tamamlandı. Geçmiş yıllarda yapılan Kongreler üzerine yazılar yazdım. Bu kongrelerin ne kadar anlamsız, göstermelik ve işe yaramaz olduklarının altını çizen yazılardı bunlar. Bu yıl yapılan kongre hakkında birşey yazmamaya kararlıydım ama yapamadım. Kongre sonuç bildirgesini okuyunca yine bilgisayarımın karşısına oturdum. Bu konuda yazmamın diğer sebebi de Londra’da düzenlenen Birleşik Kıbrıs Platformunun etkinliği ile Kongre arasında karşılaştırma yapma isteğimden kaynaklanıyor.

Kongre, her yıl olduğu gibi konforlu, lüks bir otelde yapıldı. Delegelere yemekler, kokteyller verildi. Bol bol nutuklar atıldı, ve bir delegenin ifadesiyle kendilerine “tarih dersleri” verildi. Ve delegeler bir yıl sonra tekrar buluşmak üzere uğurlandı. Kongrenin her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok eksiklikleri oldu. Oldu ama göstermelik etkinlikler bunlara aldırmaz. Potansiyel olarak çok önemli ve verimli bir buluşma olabilir aslında diasporada yaşayan Kıbrıslı Türkleri biraraya getirmek. Ancak yıllarca yapılan etkinliklerde olduğu gibi amaç sorunlarımıza çözüm üretmek değil de, çürümüş, köhne görüşleri bizlere empoze etmekse, bizlere tarih dersleri vermekse hiçbiryere varılamaz.

Kongreye İngiltere’den katılan İngiliz bir yerel siyasetçi Facebookda Kongrenin ne kadar yararlı olduğundan dem vuruyordu. Ama şikayeti Vedat Çelik’in konuşması ve katıldığı bazı çalışmalar Türkçe yapıldığı için ne konuşulduğunu anlayamamış! Akla perhiz ve lahana turşusu geliyor ama kalkıp adama bunu söylesem bunu da anlamayacak! Tabii bu örnek de açıkça Kongrenin göstermelik olduğunu sergilemiyor mu? Türkçe konuşmayanları çağıracaksan, çeviri olanağı da ayarla. Sadece yabancılar için değil, kendilerini İngilizce daha iyi ifade eden Kıbrıslıtürk katılımcılar için de bu önemli olurdu. Yine Facebookda organizede yer alan birisi bunu “olanak yetersizliği” olarak açıkladı. Bu yazıda perhiz ve lahana turşusundan epeyce bahsedeceğim anlaşılan. Kalkıp Acapulco gibi lüks bir hotelde 50 kişi ağırla, onları üç gün yedir içir, sonra da birkaç bin sterline malolacak önemli bir imkanı sağlamaktan aciz kal.

Kongreye yönelik önemli bir eleştiri, kongreye katılanların nasıl seçildiği konusundadır. İngiltere’den katılanların tesbiti Kongreyi düzenleyen Vakıf tarafından İngiltere Türk Dernekleri Konseyine verilmiş. O zaman İngiltere’den katılanların yetersizliği anlaşılıyor. Aynı simalar, aynı görüşler, aynı kısır döngü. Çok merak ederim, İngiltere’den katılan bu arkadaşlar örneğin “Kıbrıs adasının sahip olduğu hidrokarbon kaynaklarının ölçeği, muhtemel paylaşım şekli, yaratacağı bölgesel ittifaklar, ve KKTC yönetiminin geliştirilmesi gereken stratejiler” hakkındaki atelye çalışmalarında nasıl bir sunum yaptılar?!

Kongre üç yıldan beri Dünya Dış Türkler Vakfı tarafından düzenleniyor. Neden geçmişte olduğu gibi direkt olarak Dışişleri Bakanlığı tarafından değil? Bu Vakıfa bu görev verilirken başkalarına da başvuru hakkı verildi mi? Vakıfa KKTC Hükümeti tarafından son üç yılda ne kadar bütçe aktarıldı? Bu paralar nasıl kullanıldı? Vakıfın hesaplarını kim denetliyor? Vakıf birilerini ödenekli çalışan olarak görevlendiriyor mu? Bunların cevabı belki de daha önce açıklandı. Ama ben araştırdım, fakat ulaşamadım. Vakfın Web sitesi yok. Galiba hazırlanıyormuş. Takip edip göreceğiz.

Bir tarafta anlamsız, başarısız, göstermelik bir Kongre, bir tarafta Kongre biterkenden Londrada, Birleşik Krallık Parlementosunda düzenlenen Birleşik Kıbrıs Platformu etkinliği. Katıldığım bu etkinlik beni bayağı heyecanlandırdı.

Birleşik Kıbrıs Platformu, 2006 yılında dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların katıldığı İstanbul Konferansı sırasında oluşturuldu. O tarihten itibaren, çeşitli temaslar, toplantılar, etkinlikler ve projeler ile iki toplumun yeniden yakınlaşması, adada barış kültürünün oluşturulması ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için çalışmalarını sürdürüyor. İşte bu çalışmalar çerçevesinde Londra’da geçtiğimiz hafta bazı etkinlikler düzenlediler. Wood Green Kıbrıslılar Merkezinde düzenlenen etkinliğe malesef katılamadım. Çok olumlu geçtiğini memnuniyetle öğrendim. Fakat tarihi Parlementodaki toplantıya katılanlar arasında idim.

Bu etkinliğin de tabii ki eksiklikleri vardı. Örneğin önemsiz, dinazor İngiliz milletvekili, Lord ve Baronesleri çağırıp uzun uzun konuşturmaları. Çağırmaları gerekirdi ama dinlemeleri için. Klişeleşmiş nutuklar sallayıp etkinliğin büyük bölümünü işgal etmeleri için değil. Yalnız şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Platformu düzenleyenlerin Parlementoda tek Kıbrıslı olan Barones Meral Ece’yi etkinliğe davet etmemeleri çok büyük bir ayıp ve yanlışlıktı. Umarım bunu ileride düzeltirler.

Beni en fazla heyecanlandıran etkinliğe katılan gençlerin sayısının geçmişe nazaran daha yüksek olması idi. Birkaç genç ile Kıbrıs Genç TV için söyleşi yaptım. İki toplumdan pırıl pırıl, eğitimli gençlerin düzenli olarak biraraya gelip ortak etkinlik düzenlemeleri büyük bir başarı. Yıllardır kendilerini kısıtlı bir çevreye kapadıkları yönünde eleştirdiğim Londra Kıbrıstürk solu bu gençleri teşvik edip destekliyor. Onları kutlarım. Ama bu gençler çoğu Kıbrıs’tan eğitim amacıyla burada bulunan gençlerden oluşuyor. Bu ülkede doğup yetişen gençleri organize etmek ve beyinlerine yıllardır işlenen düşmanlık kavramlarından onları arındırmamız için daha gidecek çok yolumuz var.

Bir diğer olumlu şey, genç, yeni CTP milletvekili Armağan Candan ile tanışmamız oldu. Parlementodaki toplantıda gayet iyi bir konuşma yapan Candan ile sonra bir yemekte ve Genç TV Londra stüdyolarında konuşma fırsatım oldu. Yeni seçilen diğer genç vekiller de onun gibi aydın kişilerse ne mutlu bize.

Geçtiğimiz hafta iki Liderin Kıbrıs’ta yaptığı görüşmelerden olumlu birşey çıkmasını beklemek aşırı saflık olacaktı. Ancak sivil toplum örgütlerinin Birleşik Kıbrıs Platformu çerçevesinde biraraya gelmeleri gelecek açısından olumlu ve sevindirici birşey. Özellikle etkinliklerini hızlandırıp Avrupa çapına taşıma kararları çok yerinde. Ayrıca iki Futbol Federasyonlarının anlaşmalarını da gözününde bulundurursak geleceğe umutla bakmamız için sebeblerin olduğunu görebiliyoruz. Siyasilerin katkılarıyla değil, onlara rağmen.

1081850cookie-checkAnlamlı bir birliktelik ve kongre

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.