Ve bir şekilde babayla ilintili olan kişilerin hayatlarına mercek tutulmasıyla birlikte gelişen olaylar… Kimisinin olayla doğrudan ilişkisi var… Kimisinin olayla ilişkisi olanlarla bir şekilde ilgisi var. Sıradan hayatların içine giriyor, ama ana konudan da uzaklaşmıyorsunuz.
Beş yönetmenli bir film olmasına rağmen, olaylar ve kişiler arasındaki bağlantılarda kopukluk yok. Başrol oyuncuları, filmin künyesinde yer alan isimlerin hepsi. Ancak Mimi rolündeki Güven Kıraç’ın oyun gücüne hayran kalmamak, öte yandan travesti Banu rolündeki Yelda Reynaud’un yeteneğini alkışlamamak mümkün değil. Banu’ya “karım” diyen kadın satıcısı Recep de (Şevket Çoruh) rolünün hakkını veriyor. Bu arada Nurgül Yeşilçay’a, neden Türk sinemasının gelecekteki kraliçesi gözüyle bakıldığını bir kez daha anlıyorsunuz.
Filmden çıktığınızda bazı sahneler ve diyaloglar aklınızda kalacak. Banu’nun, Recep’e “Beni seviyorsan niye satıyorsun?” diye sorduğu… Recep’in ise “Ressam da tablosunu seviyor, ama satıyor. Heykeltraş da heykelini seviyor, ama heykelini satıyor.” şeklinde cevap verdiği sahne bunlardan biri sadece.
Anlat İstanbul sansasyon yaratmamış, pazarlama tekniklerinden pek yararlanmamış ve üstünde çok konuşulmamış, ama kesinlikle görülmeyi hakeden bir film.
Yönetmenler: Ümit Ünal, Kudret Sabancı, Selim Demirdelen, Yücel Yolcu, Ömür Atay
Oyuncular: Ahmet Mümtaz Taylan, Altan Erkekli, Azra Akın, Çetin Tekindor, Ece Hakim, Erdem Akakçe, Erkan Can, Fikret Kuşkan, Güven Kıraç, Hasibe Eren, Hilal Aslan, İdil Üner, İsmail Hacıoğlu, Mehmet Günsür, Nejat İşler, Nurgül Yeşilçay, Özgü Namal, Serkan Ercan, Selen Uçer, Selim Akgül, Şevket Çoruh, Vahide Gördüm, VJ Bülent, Yelda Reynaud.
