Apaçık olamamak

Bazı insanlar için dünyanın en zor işi açık olmaktır. Onlar içleri göründüğü zaman küçük düşeceklerini sanırlar. İçimizde ne var ne yok hepsini aleme sergilemek diye bir telaşımız yoktur elbet. Ne var ki bize bakanlar içimizde bir karanlığı değil pırıl pırıl bir aydınlığı görebilmeliler. Başkalarıyla ilgili çok özel hesaplarımız yoksa, karanlık bağlantılardan beslenen biri değilsek, küçük düşürücü ilişkiler içine girmemişsek, birilerinin kuyusunu kazmak diye bir tasarımız yoksa, birilerinin ekmeğiyle oynamak için tuzaklar kurmayı düşünmüyorsak ne diye gizleyelim kendimizi? Ben kendi payıma, yakınlarım ve dostlarım çok iyi bilirler, kendini gizleyen biri olmadım hiçbir zaman. Çok belirgin iyi yanlarım ve kötü yanlarım var mıdır bilmem ama varsa iyi yanlarımın da kötü yanlarımın da üstünü örtmeye çalışmadım.

Kendilerini gizlemek için dolaplar çeviren insanlardan nefret ederim. Kötü sende ne arıyor ki onu köşe bucak kaçırıyorsun insanlardan a benim sevgili kardeşim. O kendinde özenle sakladığın kötü seni zamanla büsbütün yıpratır, seni sen olmaktan çıkarır, at onu içinden. Hele kinleri korkuları düşmanlıkları hasetleri hiç taşıma gönlünde. Götür at onları bir çukura. Yaptığın yanlışları açık açık söyle ve zaten büyük yanlışlar yapma. Seni küçük düşürecek bir yanlışı işlediğinde nasıl olsa başkaları bilmiyor diye huzurlu olabiliyorsan sen bitmişsin demektir. Kendilerini senden köşe bucak kaçıranları da hoşgörme, ya onlardan uzak dur ya da kavga et onlarla. Hele çok sevdiğin biri sana kendini olduğu gibi göstermek istemiyorsa hatta olmadığı gibi göstermeye çalışıyorsa ona bunun onursuzluk olduğunu anlat. Anlat ki biraz daha güzel biraz daha aydınlık biraz daha bize yaraşır bir dünyada yaşama isteğimizi gerçekleştirebilelim.

Bizim ortak dünyamızı iğrenç sinsilikleriyle kirletmeye hakkı var mı birilerinin? Kendilerini başkalarından bucak bucak kaçıranlar tek kişilik bir dünyada yaşama haklarının olduğuna inanıyorlar. Çoğumuz kendimizi saklayarak başkalarına özellikle bizi sevenlere ne ölçüde kötülük ettiğimizin ayırtında değiliz. Benim işime kim karışır istediğimi yaparım kuralı ahlakta geçerli olabilecek bir kural değildir. Senin kendi kafana göre her yaptığın benim ruhunu yaraladığında ve bilincimi bozduğunda benim sana dur deme hakkım doğar. Onun dışında kendini gizler misin yoksa açık mı edersin senin bileceğin iştir. Toplumsal yaşamın temel ilkesi tek bir kişiye bile zarar vermemektir, kesinlikle böyle bir hakkımızın olmadığıdır. Stoa filozofları haklıdır: bir eylem kötüyse yapma, iyiyse onu başkalarından ne diye gizliyorsun?

Kendini sevdiği insanlardan köşe bucak gizleyen insanlar tanıdım. O nasıl sevgi diyeceksiniz. Haklısınız. Kendimizi gerçekten gizleyebilsek bu da bir yaşam biçimi der geçeriz. Kimse kendini tam olarak gizleyemiyor. İçimizin birazı göründü mü kalanı nasıl olsa görünmüş olur. İnsanların güvenini bir kere yitirdiniz mi onu bir daha kolay kolay kazanamazsınız. Yalancı doğru söylediği zaman da yalancıdır. Güven duygularının geçerli olduğu bir dünyada yaşamak daha güzel değil mi? Üç kuruş para için her çeşit dalavereyi çevirir dostumuz, insanların ve özellikle sevdiği insanların güvenini yitirince de başlar mızıkçılık etmeye. Başkaları önemlidir, ne yapıp yapıp onların güvenini yitirmemeye bakmalıyız, böyle bir tehlike başgösterdiği zaman da her işi bırakıp nerede yanlış yaptığımızın hesabını çıkarmaya çalışmalıyız. İnsanlar genellikle böyle yapmazlar, bir yanlışı bir yanlışla gidermeye çalışırlar. Ve o yeni yanlış karşımızdakinin güvenini bir kere daha sarsar. Birinin güvenini yitirmenin ne kadar acı bir şey olduğunu düşünebiliyor musunuz?

Kimse bize olan güvenini yitirmemeli, hiç tanımadığımız, yüzünü bir kere bile görmediğimiz kişiler bile. Sana güvenim kalmadı diyen adama kızmamalıyız ama onunla görüşüp konuşmalıyız tartışmalıyız ve gerektiğinde kavga etmeliyiz. Açık açık sormalıyız ona: ben senin güvenini yitirmek için ne yaptım? Güvenilmez kişilerin çocuğu olmak annesi olmak babası olmak komşusu olmak meslektaşı olmak öğrencisi olmak müşterisi olmak ne kadar korkunç bir şeydir. Güveninizi yitirmişsem sizi de yitirmişim demektir. Bir insanı yitirmek nedeni ne olursa olsun acı vericidir. Gözden çıkarmak diye bir şey var elbet, ne var ki o da az acı verici değildir. Gözden çıkarmak acıyı hafifletmiyor hatta artırıyor. Ne korkunç şey birinden umudu kesmek dostlarım. Sen artık benim için yoksun, sen artık benim için bir hiçsin hatta hiç bile değilsin demek. Seni belleğimden söküp atabilmeyi çok isterdim, yazık belleğimde bu kapkaranlık duruşunla daha bir süre kalacaksın, ta ki zaman seni unutturana kadar… Ne zor bunları söylemek…

2185650cookie-checkApaçık olamamak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.