Güzel sanatların koruyucusu Apollon, aynı zamanda ‘kehanet tanrısı’ olduğundan üst plânlarla kurulan iletişimi de sembolize etmektedir.
Bolluk getiren, huzur ve güven veren, aklımızı kullanmamıza yardım eden Jüpiter, içimizdeki değerlendirme potansiyelini ortaya çıkartır. Ve konuların üzerine mercek tutarak onları tam anlamıyla görüp kavrayabilmemiz için büyütür. Her gezegenin bir aydınlık, bir de karanlık yanı vardır. Jüpiter’in karanlık yanı ‘abartı’dır. Örneğin, iyi olayları abarttığımızda gevşer, fazla rahat davranıp önümüze gelen fırsatları kaçırırız. Öte yandan, olumsuzlukları olduğundan daha kötü görüp onları bir kabus haline döndürdüğümüzde, o zorluğun ruhsal öğretisinin ne olduğunu anlamakta çok zorlanırız. Böylece hem gelişimimizin önemli bir bölümünü atlarız, hem de çözüm bulmaktan uzaklaşıp derin bir karamsarlığa düşeriz.
Sağlık astrolojisinde Jüpiter, en büyük iç organ olan karaciğerle eş tutulur. Kızgınlık, kırgınlık, kin ve nefret duyguları bu organda birikir. Bu ay gerçekleşecek olan tam güneş tutulmasında Jüpiter’in şifa veren enerjisi de serbest kalacak ve bu tortulardan arınmak için güzel bir fırsat doğacaktır. Sözünü ettiğim tutulma sırasında tam bir konsantrasyon ile Jüpiter’in yoğun enerjisine teslim olup hücrelerinize yerleşen olumsuz duyguları temizleyebilirsiniz. En azından, ondan yardım isteyip arzularınızı kulağına fısıldayabilirsiniz.
Geride bıraktığımız ayın sonunda Terazi burcuna yerleşen Jüpiter, bu burcun özelliklerini dünyaya akıtmaya başlamıştı. Eğer Terazi burcuyla henüz tanışmıyorsanız, bir kaç kelimeyle onu size anlatmak isterim. Burçlar kuşağı olarak Türkçeleşen zodyak, bahar ekinoksuyla birlikte Koç burcunda başlar ve kış sonu Balık burcunda bir döngüyü tamamlar. Nasıl ki ilkbaharla birlikte tabiat canlanıyorsa, dünyaya doğan insan “Ben!” çığlığıyla varlığını zodyağın bu ilk burcunda haykırır. Koç burcunun tam karşısında duran Terazi’de “Sen!” demektedir. Evet, bazen bencilliğe varabilen ben-merkezci yaklaşım, sevgiyle karşısındakinin gerçeğini kavradığında ortak değerler ortaya çıkar. İlişkiler başlar. Birliktelikler evlilik ve ortaklığa dönüşür.
Bu da tabiî, yeteneklerin ‘birleşmesiyle’ gelişen sanatsal faaliyetleri simgeler. Zira Terazi, sanat ve sanatçıların da burcudur.
