Arabesk yönetime rağmen…

Aslında bu hükümet ve kurmayları, demokratikleşme yolunda attıkları her adımın hesabını ya yanlış yaptılar ya da kafaları çok karışık olduğu için sapla samanın karıştığı tabloların yaşanmasına neden oldular.

Örneğin Ergenekon’da..

Gerçi denebilir ki, “Hükümetin Ergenekon’la ne alakası olabilir ki?”

Neden olmasın.

İşin başında Erdoğan Ergenekon’a arka çıkıp, bu davanın hakimi, CHP Lideri Baykal ise avukatı rolüne soyunmamış mıydı?

Gücü elinde bulunduran iktidar gözaltı ve tutuklamaları “uzaktan” izler, yanlışlıkların önüne geçmezse…

Savcı ve hakimlerin de insan oldukları, hatalar yapabilecekleri hesap edilmezse…

Polisin zaman zaman kantarın ucunu kaçırıp, yok yere insanları gözaltına aldığı dikkate alınırsa…

Bir kısım medya da bütün bu iyi niyetli gelişmeleri sulandırmaya çalışırsa…

Ortaya çıkan tablo doğaldır ki “arabesk” renklerden oluşacaktır.

Bu nedir?

Yönetim zafiyetidir.

Bu nedir?

Basiretsiz yönetimin “akil adamları” yanlış planlar yaptı demektir.

Bu ne demektir?

Asker-sivil gerginliğinin doruğa tırmanmasını tahrik etmek demektir.

Nitekim bütün bu hesapsızlar, gerginlikler, yanlış tahminler, karşılıklı inatlaşmalar Ergenekon örgütüyle ilgili gelişmelerde yaşandı.

Ardından darbe teşebbüs ve niyetleri ile planlarına sıra gelince ülke daha da kaotik ortama sürüklendi.

İyi ki asker-sivil gerginliği, “her ne kadar demokratik bir usul olmasa da”, “Çankaya’daki üçlü zirve” ile giderildi.

Ardından kuru imzalar süratle “ıslak” hale döndü.

Balyoz’un “çekiç” hafifliğinde değil, gerçek balyoz ağırlığında olduğu ortaya çıktı.

İktidarı ortadan kaldırma planının bir ucu Erzincan’a uzandı. TC tarihinde ilk defa bir muvazzaf ordu komutanı orgeneral hakkında 15 yıl hapis cezası istendi.

Eski bir emekli ordu komutanı ise tutuklandı.

Yani kaotik ortamdan çıkılmaya, kara bulutların dağılmaya başladığı bir döneme girildi.

Çok zaman kaybedildi.

Gereksiz zaman kayıpları oldu.

Yanlış taktikler uygulandı.

Zamansız gerginlikler yaşandı.

Akla gelmeyecek inatlaşmalar sahnelendi.

Bunda en büyü hatanın, basiretsizliğin iktidar ait olduğuna inanmamak zor.

Arabesk yönetim sergileyen iktidar, bu süreci iyi yönetemedi.

Şimdi olumsuz ve olumlu düşünceye sahip herkes aynı çizgide buluşuyorsa, bunda en büyük payın yine tarafsız yargı olduğunu kabul etmek gerekir.

Yargının tarafsız olmadığı iddia ve tartışmalarının ayyuka çıktığı bir anda, yine yargının gücü ve tarafsızlığı ülkeyi rahat bir ortama getirdi.

İyi ki getirdi.

Birileri bu yaşanmışlıklardan ders alsa bari..

Geleceğin iyi şekillenebilmesi açısından ders alınması hiç de kötü bir şey değil.

Tabii partinin geleceği ve iktidara gelme hırsı, ülke menfaatlerinin önünde değilse…

1627320cookie-checkArabesk yönetime rağmen…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.