BM Kalkınma Programı’nın son raporunun yaşam standardında küresel düzeyde yaşanan gelişmenin Arap dünyasını teğet geçtiğini ortaya koyduğuna dikkat çeken Fisk, raporun, ”bölgenin siyasal, toplumsal, ekonomik ve çevresel yapılarının kırılganlığından, dış müdahalelere açık olmasından” söz ettiğini aktardı.
Fisk, Kahire’den Beyrut’a kadar bölgenin önde gelen kentlerindeki gözlemlerine yer verdiği yazısında, Arapların zihinlerinde ülkelerinin asıl sahiplerinin kendileri olmadığı algısının bulunduğu görüşünü savundu.
‘ORTADOĞU’YA KARIŞILMASIN’
Filistin-İsrail sorununa barışçı bir çözümün de, sorunların aşılmasında yardımcı olabileceğine dikkat çeken Fisk, “Asıl yapılması gereken ise Ortadoğu’nun askeri açıdan terk edilmesidir diye yazdı.
”Araplara öğretmenlerimizi, iktisatçılarımızı, bilimsel tarım uzmanlarımızı gönderelim. Askerlerimiz de geri gelsin. Bizleri savunmuyorlar, El Kaide’nin beslendiği adaletsizlikleri yaratan kaosu yayıyorlar” diyen Fisk şöyle devam etti;
”Hayır, Araplar, ya da Arap dünyası dışında İranlılar, Afganlar bizlerin görmek isteyeceği, çevre dostu, kadın erkek eşitliğinden yana mutlu-coşkulu demokrasiler yaratamayacak. Ama bizim vesayetimizden kurtulduktan sonra, kendi insanlarının yararına toplumlar geliştirebilirler. Belki, Araplar bile kendi ülkelerinin sahiplerinin kendileri olduğuna inanmaya başlayabilirler o zaman…”
