Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu’nun “Alın, verin ekonomiyi boşverin!” başlıklı köşe yazısı şöyle:
“İhracat dedikleri Türkiye’nin yurtdışına sattığı mal… Rekor kırıyoruz derler bakarız aval aval… Rekor kırmışsak çok mal satmışız, iyi para kazanmışız. Peki, bu işten nasıl faydalanırız?
Faydalanamayız! Şöyle anlatayım, bizim mevcut sistemle her ay satış rekoru kır, ekonomi yine tam takır kuru bakır…
* * *
Rekor diye sevindiğimiz rakam 157 milyar dolar… Bir şeyin rekor olması için en fazlası olması gerekmez mi?
Eee, biz 2014 yılında bundan 500 milyon dolar fazla ihracat yapmışız! Nasıl oluyor rekor? Çok da kurcalamamak lazım… Rekor mu? He ya rekor! Aferin, alkış…
* * *
İktidar, 2023 yılında 500 milyar dolarda karar kıldı, hedefi duvarlara yazdı. Konulan bu hedefin tutma ihtimali, kırmızı ışıkta duran mavi ejderha görme ihtimalinden daha azdı. Oysa halk çok saftı. Hedef tutmuş gibi anlattı. Ülkenin yarısı da inandı!
* * *
İnanmayanlara bağırdı, çağırdı. Hedef sekiz yıl önce konuldu, beş yılı kaldı. Kim hesapladıysa ihracat 2016 sonunda 300 milyar doları aşacaktı. İki yıl önceki hedefin daha yarısını yeni geçtik!
Velakin 2008 yılında 132 milyar dolardı… On yılda bir zahmet 25 milyar dolar artmış ihracat, kalan beş yılda 343 milyar dolar nasıl artacak? Belli ki birileri yine bize masal anlatacak!
* * *
Ey Amerika, ey Almanlar! Arkasından atıp tuttuğun yabancılar var ya, adamların bu ülkede kurulu şirketleri toplam ihracatın yarısından fazlasını yapıyorlar.
Zaten sorun sattığımız malda değil… Aldığımız malda… İthalatta… O zaman az alalım, çok satalım… Dâhiyane, lakin o işler olmuyor öyle!
* * *
Sattığımızın üzerine 77 milyar daha koyup 234 milyar dolarlık mal aldık yurt dışından… Ne anladık biz bu işten o zaman? Parayı nereden bulduk? Turizmden gelen paraları üstüne koyduk. Yetmedi borçlanıp durduk.
* * *
Bu kadarlık ne aldık derseniz, elinizdeki cep telefonuna bakın isterseniz. Bizim hâlâ domates satmak tek derdimiz.
Bundan 10 yıl önce yüzde 7.5 olan teknolojik ürün satışımız, bugün yarısına düşmüş, yüzde 3.8’e gerilemiş. Otomotiv satışımız artmış, o da sırtını ithalata dayamış. Demek sadece montaj ile para kazanılmazmış.
* * *
En basitinden, Cumhurbaşkanı ülke ülke geziyor, bir şeyler satsın diye yanında işadamlarını da götürüyor. Amerika’ya gittik, 11 milyar dolarlık yolcu uçağı kilitledi… Sırbistan’a gittik ithal et yedirdi, bize satış sözü verdi. Bulgaristan size saman yollarım dedi…
* * *
Sudan canlı hayvan üretimine talipti… Tunus tereciye tere sattı, zeytinyağı sözü verdi. Özbekistan ile pamuk, Hindistan ve Pakistan ile tekstil ham maddesi sözleşme metni yürürlüğe girdi.
Artık gitme bir yere… İlla bir şey satıyorlar nereye gitsen işte… Ben sana değil, güvenmiyorum çevreye…”
Yazıyı Sözcü’de okumak için TIKLAYIN
