Artık özgürlük yalnızca heykelin adı…

Beyaz Saray, FBI’ın mahkeme kararı olmaksızın erişebileceği bilgiler listesine “elektronik iletişim alışverişi kayıtlarını” da eklemek istiyor.

Hükümetin avukatları bu kategorideki bilgilerin internet kullanıcılarının elektronik posta gönderdiği adresleri, postaların gönderildiği ve alındığı tarih ve saatleri ve kullanıcının tarayıcı geçmişini içereceğini belirtti. Avukatlar söz konusu bilgilerin elektronik postaların içeriğini ve diğer internet faaliyetlerini içermediğinin altını çizdi.

Ancak internet sektörünün avukatları ve gizlilik savunucuları bunun hükümetin “ulusal güvenlik mektupları” sayesinde gücünü artırması anlamına geleceğini belirtti. Söz konusu mektuplar FBI’ın yetkisi dahilinde yayımlanıyor. Mektubun muhatabının bahsi geçen bilgileri FBI’a teslim etmesi ve bu talebi gizli tutması gerekiyor. Teklife göre hükümet elektronik kayıtlara bu yolla ulaşacak.

FBI’IN YETKİSİ GENİŞLETİLEYECEK

Bush yönetiminin üst düzey İç Güvenlik yetkililerinden Stewart A. Baker teklif edilen değişikliğin FBI’ın yetkisinin genişletilmesi anlamına geleceğini belirtti. Ulusal güvenlik ve izleme hukuku uzmanı olan Baker, “Verilere ulaşmak daha hızlı ve daha kolay olacak. Bazı internet sağlayıcıları için bu FBI’a çok fazla bilgi verilmesi anlamına gelecek” dedi.

Birçok internet hizmet sağlayıcısı, halihazırdaki izleme yasalarının buna izin vermediği gerekçesiyle, hükümetin elektronik kayıtların teslim edilmesi talebine karşı çıkmıştı. Hükümetten adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili “birçok” internet ya da elektronik posta sağlayıcısının zaten bu bilgileri talep eden şahıslara sunduğunu ifade etti.

Teklifi eleştirenler bu hamlenin, hükümetin ulusal güvenlikle ilgili konularda bireysel özgürlükleri artırma hedeflerinden geri adım atması anlamına geldiğini söyledi. Amerikan Bireysel Özgürlükler Birliği yasama konseyinden Michelle Richardson, teklifin “hükümetin eline halihazırda geçmekte olan verilerin miktarı düşünüldüğünde, fazlasıyla cüretkar olduğunu” söyledi.

KAYGI YARATTI

Beyaz Saray’ın bu hamlesine karşı çıkanlar, teklifin kabul edilmesi durumunda hükümetin mahkeme kararı olmaksızın ele geçirebildiği bireysel verilerin miktarının ve çeşidinin çok büyüyeceğini ifade etti.

Bill Clinton döneminde Adalet Bakanlığı avukatı olan, şu an da interneti ve diğer firmaları temsil eden Michael Sussmann, “Bireylerin internette kimlerle iletişim kurduğunu, hangi sitelere girdiğini ve muhtemelen yerini yansıtan büyük bir veri yığınını yargı denetimi olmaksızın ele geçiriyorsunuz” dedi.

Ulusal güvenlik mektuplarının bireysel verilerin toplanması için kullanılması kaygı yarattı. 2008 yılında hazırlanan bir rapora göre Adalet Bakanlığı 2003 ile 2006 yılları arasında 192 bin 500 ulusal güvenlik mektubu çıkardı. Ancak raporda bu mektupların kaç tanesinin internet kayıtlarıyla ilgili olduğu belirtilmiyordu.

TANIMDA BOŞLUK VAR

2007’de hazırlanan bir IG raporu da bu mektupların birçoğunun talebi meşrulaştıracak onaylanmış soruşturmalar olmaksızın yayımlandığını gösterdi. Rapor, iki olayda ajanların mektupları “izleme yasasının izin vermediği” içeriği talep etmek için kullandığını ortaya koydu.

Teklifle ve şu anki yasayla ilgili bir sorun “elektronik iletişim alışverişi kayıtları” teriminin tanımlanmamış olması. AT&T telefon operatörünü Bush yönetiminin izinsiz izleme programına destek verdiği için dava eden Elektronik Sınır Vakfı’nın üst düzey avukatı Kevin Bankston, “En büyük kaygımız, ulusal güvenlik mektuplarının gücünün genişletilmesinin internet aramalarını ve tarayıcı kayıtlarını elde etmek için kullanılabilecek olması” dedi.

Bankston yargıç onayı olması durumunda hükümetin elektronik kayıtlara erişiminin olmasına bir itirazları olmadığı da sözlerine ekledi.

1194540cookie-checkArtık özgürlük yalnızca heykelin adı…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.