Suriye ordu birlikleri, Kürt Halk Savunma Birlikleri ve muhalif Özgür Suriye Ordusu, Kamışlı üzerindeki satranç oyununun tarafları durumunda.
Mardin’in Nusaybin ilçesinin tam karşısında yer alan ve Kuzey Irak’taki Kürt bölgesine de sınır olan kentte, Suriye askerleri hâlâ giriş çıkışları kontrol altında tutuyor. Devlet binalarında halen Suriye bayrağı dalgalanıyor. Ancak kent içinde askerler sokakları Batı Kürdistan Halk Meclisi’ne (MRGK) bağlı Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) bırakmış durumda. Askerler garnizonlarından çıkmazken, silahlı YPG güçleri mahallelerde devriye geziyor, dış mahallelerde kontrol noktaları oluşturuyor.”
Yukarıdaki izlenimler, “Kamışlı’ya, biçilmiş buğday tarlalarının arasından 10 kadar tel örgüyü ve mayınlanmış bir araziyi geçerek gittik” diyen Hürriyet Muhabiri Faruk Balıkçı’ya ait.
Haberde, kentteki durum şu sözlerle anlatılıyor:
Kürt gruplar Kamışlı’da kontrolü ele geçirdikleri diğer kasabalarda olduğu gibi muhaliflerin yani Özgür Suriye Ordusu’nun bulunmasını istemiyorlar ve muhaliflerle gerilimden kaçınıyorlar.
Bu durumda Kürtlerin özerklik ilanını tanımayacağını ilan muhaliflere karşı Esad birliklerinin kentte olmasını şimdilik yararlı buluyorlar. Şam yönetimi de ikinci bir cephenin açılmasından çekindiği için şu an Kamışlı’da Kürt gruplara dikkatli yaklaşıyor.
Kentte Pazartesi günü Suriye ordu birlikleri ile YPG arasında çatışma çıkmasına ve bir YPG üyesinin ölmesine rağmen çatışmanın büyümesi hemen engellendi. Kürt gruplar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad iktidarda kalsa da, devrilse de özerklik projelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtiyorlar. Kamışlı halkı ise bu çok taraflı gerilimin içinde evlerinden çıkmamayı yeğliyor…
Suriye’nin en büyük onuncu kenti olan Kamışlı’da 2004’teki sayıma göre 184 bin kişi yaşıyor. Nüfusun büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu kentte Süryani, Arap ve Ermeniler de yaşıyor. Kentte bugüne kadar bu etnik gruplar arasında herhangi bir sorun yaşanmadı. 2005 ve 2008 yılında çıkan çatışmalar ise Kürtler ve güvenlik güçleri arasındaydı.
“Kamışlı’ya geçişimiz oldukça zorluydu. Öğle sıcağında, biçilmiş buğday tarlalarının arasından 10 kadar tel örgüyü ve rehberlerimizin eşliğinde mayınlanmış bir araziyi geçmek zorunda kaldık.
Hiçbir yapının olmadığı boş arazilerden geçtikten sonra, bizi bekleyen Halk Savunma Birlikleri’ne ait bir araca binerek, kentte kullandıkları gizli bir binaya ulaştık.
Geçişimiz esnasında iki büyük patlama duyduk ve daha sonra bunların Suriye uçaklarının bombardımanı olduğunu öğrendik.
Suriye ordusu, Kamışlı’ya 50 kilometre uzaklıktaki, Derika Hemko’ya bağlı Celaga nahiyesinde Zubeydi aşiretinin kurmak istediği kontrol noktasını vurmuştu. Bu saldırıda 10 Sünni Arap öldü.”
