Avatar kriterleri

Bir yanda doğa ile bütünleşik, evrenle barışık ve tüm canlılarla uyum içinde yaşayan Pandora’lılar, diğer yanda maddi ihtiraslarla tükettikleri gezegenlerinden uzaklarda, cennet gibi bir başka gezegenin zenginliklerine saldıran iflah olmaz dünyevi beşer türlerimiz. Dünyalı olduğunuzdan utanıyorsunuz ve Pandoralı’ları tuttuğunuz için kendinizi hain hissetmiyorsunuz.

Filmi, basın galasında 2 gün önceden izleyen köşe yazarlarımız ve sinema eleştirmenlerimiz öncelikle filmin görselliğine değindiler, çevreci bir yapım oluşunu yazdılar, her zaman uzaylılar dünyaya saldırırlarken bu defa dünyalıların uzaylılara saldırmasının farklılığını ön plana çıkaran dar ve dünyevi yorumlar yaptılar. Aksiyon sahnelerinin çarpıcılığından bahsettiler… Öncelikli gördükleri sadece bunlardı.

“ Karbonu sen daha fazla salıyorsun, ben daha az salıyorum, sen % 60 indir, ben % 40 indiririm 20 senede…” gibi sığ pazarlıklarla biten iklim zirvesine katılan liderlere bu film keşke zirveden önce izlettirilseydi diyeceğim ama onlar da Dünyalı gözüyle izlerlerdi nasılsa… Sonra da o değerli madenin Dünya adına ele geçirilemeyişine hayıflanırlardı.

Herkes zirvede kalmak istediği müddetçe istediğiniz zirveyi yapın, zirveden uçuruma çakılana kadar evrenin bir parçası olduğunuzu anlayamazsınız, sadece dünyalısınızdır. Bu gezegen işte bunun için tükenmekte ve evrenin yüz karası haline gelmekte… Bir tane lider zirve toplantılarına bisikletle ya da atla gitseydi bari sembolik de olsa… Birleşik insanlık realitesinden başka hiçbir şeyin insan soyunu kurtaramayacağını ne liderler anlıyor, ne bu dünyanın kanaat önderleri…

Oysa, ancak sebatla, kolektif bilinçle hareket edebilmenin ırkları ve gezegenleri kurtarabileceği anlatılmış filmde çok yalın biçimde. Bir bütün olunduğunun mesajı, varlıkların birbirlerinin his dokularına nüfuz edebilmelerinin derin anlamı ve mutlak gücün doğa ile bütünleşik olduğu teması duyarsız dünyevi algılar için zaten fazla.

Bütünleşik doğanın sinerjik gücünü görebilen yok, doğanın parçası olduğumuzu düşünebilmekten çok, doğanın hakimi olduğumuzu sanıyoruz insan türü olarak. Alacaklı gibi kemiriyoruz insani güdülerle. Türlerin ortak hareket edebilmesinin ahenk gücünden, evrensel erdem değerlerinin teknolojiye galebe çalan psikokinetik gücünden dem vuran yok, bilinçli Evren ahenginin nasıl kurulabildiğinin sergilenişini algılayan yok, madde ihtirasını aşmış varlıkların sade ve mutlu yaşamlarında sadece doğanın bir parçası olarak farklı boyutlara yükselişlerini ve o zaman doğayı ve doğanın kutlu desteğini hak edişlerini kavrayan yok.

İster 3 boyutlu izleyelim, ister bizzat filmin içinde olalım, yukarı algı boyutlarına kendimizi zorlamadığımız müddetçe, filmdeki gibi, kös kös ölü gezegenlerine dönen muhteris dünyalıların mahalli liginde olacağız, Evren’in sığ bir yerlerinde karaya oturup. Saf mekanları hak etmeyiz.

Avatar kriterlerine göre Galaksiler Birliği’ne kabul edilme şansımız da yok. Serbest dolaşım hakkı bile vermezler. Saldığımız karbonlardan daha zararlıdır geleceğe saldığımız güvensizlik…
Takım olamama beceriksizliği daha büyük nefessizliktir.

744630cookie-checkAvatar kriterleri

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.