Toplantıda konuşan TTKD Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz, 1997’de başlatılan “Göllerimizi Geri İstiyoruz” etkinlikleriyle 1998’den bu yana Avlan Gölü’nde su tutulmaya başlandığını söyledi.
Kış aylarında yeterince su toplanmasına rağmen bazen kuraklık, zaman zaman da kanal kapaklarının açılmasıyla yaz aylarında gölün kuruduğunu belirten Gündüz, bu yıl ise göl suyunun istenilen seviyeye çok yaklaştığını belirtti.
Gölün ortasından geçen karayolu nedeniyle suyun trafiği aksatması ihtimaline karşı göl suyunun tekrar kanallardan bırakıldığına dikkat çeken Gündüz, “bir gün içinde suyun sadece 2,5 cm düşürüldüğü belirtiliyor ancak bu seviye 20- 25 cm kadar düşürülmüştür. Bu çok acı bir durumdur” diye konuştu.
2004 yılında Çevre Bakanlığı Ulusal Sulak Alanlar Komisyonu tarafından alınan bir kararla eski yolu faaliyete geçirmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne görev verildiğini anımsatan Gündüz, şimdiye kadar gölün ortasındaki yolun iptal edilmesi ile ilgili herhangi bir çalışmanın başlatılmadığına dikkat çekti. Gündüz, gölün geleceği açısından ulaşımın Avlan Gölü kıyısından geçen karayolundan sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
GÖL GERÇEK SAHİPLERİNE BIRAKILSIN
Toplantıda konuşan TTKD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Avlan Komisyonu Başkanı. Tuba Karanfil ise, göldeki kiralamalara değindi. Gölün hazineye ait olduğunu ve göl yatağının asıl sahibi olan balıklara ve kuşlara verilmesi gerektiğini söyleyen Karanfil, çevre örgütleri ve yetkilileri Avlan’ı ikiye bölen karayolunun kaldırılması için destek olmaya çağırdı.
3 KM YOLUN YAPILAMAMASI VAHİM
Grubun Basın Sözcüsü Mustafa Aydın Boztaş da bir konuşma yaparak yolun bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi. Boztaş, “kilometrelerce karayolu yapılırken yalnızca 3 km olan eski yolun yapılamaması vahim bir durumdur. Dünyanın en iyi korunmuş Sedir Ormanının can damarı ve çevre köylerin nem kaynağı olan Avlan Gölü yaz kış Torosların ortasında parlamalıdır.” dedi.
