Avrupa Gazeteciler Derneği 21 Aralık’ta Regent’s Park’taki Marriott Hotel’de “Yılın En İyileri Medya Ödülü” dağıtamadan iptal etti.
Londra’da ilk kez adı duyulan dernek KKTC’de de ödül dağıtmış, fakat Türkiye’de HaberTürk ile KKTC’de StarKıbrıs derneğin para karşılığı ödül dağıttığını öne sürmüştü. Ankara’da kurulu olan derneğin Londra temsilcisi olarak kendisini tanıtan Gülten Yapıcı da LTR’da yaptığı konuşmada “Al parayı, ver ödülü” iddialarının asılsız olduğunu söylemişti…
Avrupa Gazeteciler Derneği’nin ödül dağıtımıyla ilgili yorumlar şöyle:
SPONSORLUĞU KABUL ETMEDİK
Türkan Nalbantoğlu (Vatan Kültürel Türk Müziği Korosu Başkanı): Organizatör Gülten Yapıcı’yı ben de tanıyorum. Evime geldi ve bana ödül verileceğini söyledi. Başkanı olduğum Vatan Kültürel Türk Müziği Korosu’nun da ödül gecesinde minik bir konser vermesini önerdi. Eşim Tuncel Nalbantoğlu’nun da geceye 12.500 sterlin vererek sponsor olmasını istedi. Eğer Tuncel Bey ana sponsor olursa ona da plaket vereceklerini belirttiler. Ben de kendisine ‘Ödül alacaksak emeğimizin karşılığı almak isteriz. Parayla değil’ dedim. Sonra ödül vermekten vazgeçtiler…
PRENSİPLERİME AYKIRI DEDİM
Ali Özmen Safa (Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı): Benden de etkinliğe sponsor olmamı istediler. Para karşılığı ödül almanın prensiplerime aykırı olduğunu söyledim. Gazeteme gelerek yüz yüze görüşmek istediler. Müsait olmadığım için görüşmedim…
HABER DESTEĞİ SUNMUŞTUK
Nesin Fehmi (Olay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ): Organizatör Gülten Yapıcı bir arkadaşımızın referansı ile geldi. Biz de kendisine iyi niyetle, toplum üyesi her girişimciye verdiğimiz haber desteğini sunduk.
Bu arada toplumun saygın isimlerinden para karşılığı ödül iddialarını duyunca çok üzüldüm…
Gerçekleri kabul etmek gerekirse bu tür girişimlerle, ödül dağıtmak hoş bir davranış değil.
Basın olarak hepimize düşün görev, ödül kelimesini yerine göre tercüme etmeliyiz.
Fırsatı yakalamışken şuna da değinmek istiyorum; İngiltere’de bilhassa Londra’da toplumumuz içerisinde zaman zaman birçok ödüller dağıtılıyor. Bu tür organizasyonlarda ödül töreninin masrafını karşılamak için töreni düzenleyenler sponsor bulup bu masrafları karşılama çabası içine giriyorlar. Bunu anlıyor ve saygıyla karşılıyorum. Fakat ödül verenle ödül alan arasında para alışverişi oldu mu onun ismi “Rüşvet Ödülü” olur. Temennim gelecekte ödül vermek isteyen kurum ve kuruluşlar, toplumumuz adına daha saygılı davranırlar.
ALDATMACA OLDUĞUNA İNANIYORUZ
Kemal Erdemol (Britanya Türk Gazeteciler Derneği Başkanı): Avrupa Ggazetecileri Derneği adlı kuruluşun farkına, KKTC’de dağıttığı “yılın en iyileri” ödülü sonrası KKTC basınında yer alan tartışmalar sayesinde vardık. Öncelikle, “Avrupa”ya yönelik faaliyet gösterdiği iddiasını taşıyan derneğin genel merkezinin neden Türkiye’de olduğu yanıta muhtaç bir tuhaflıktır.
Görünen o ki, adı geçen dernek yurtdışında binbir zorluğu aşarak başarılı olmuş girişimcilerimizin, başarılarını anavatanlarında duyurma isteklerinin farkına varmış. Bunun için seçtiği yöntem, sponsorluk adı altında para aldıkları girişimcileri “yılın en iyileri” arasında göstermek. Biz Britanya Türk Gazeteciler Birliği olarak bunun, en hafif tabiriyle bir aldatmaca olduğuna inanıyoruz. Toplumumuzda elbette başarılarını takdir ettiğimiz girişimcilerimiz var. Ancak onları herhangi bir ödüle layık görebilmek için neler yaptıklarına iyi tanıklık etmek gerekir. Bu da Türkiye merkezli bir derneğin işi değildir. Bu dernek, hangi kriterler çerçevesinde Londra’da yılın en iyilerini seçebilmektedir? Onları ne kadar süre gözlemleyebilmiştir?
Başarılarının haklı olarak duyurulmasını isteyen girişimcilerimizi kendilerini saf duruma düşürecek bu aldatmacalara kanmamaları konusunda uyarıyorum. Sponsorluk adı altında verdikleri para karşılığı ödül almak saygıdeğer girişimcilerimize itibar kazandırmaz. Zaten toplumda saygınlığı olan kişiler olarak, lüks mekanlarda aldatıcı dekorlar eşliğinde ellerine tutuşturulacak sözümona ödüllere ihtiyaçları da yok. Lütfen bu oyunları bozun ve mesleğimizin bu tür işlerde kullanılmasına da izin vermeyin. Gerçek bir gazetecilik kuruluşu bir takdir makamı değildir.
İLAHİ KOMEDYAAA…
Faruk Eskioğlu (Açık Gazete Editörü): Bu kadar yüzsüzlük olur mu yahu… Burayı çobansız köy mü sandılar. Ankara’dan tanınmamış bir dernek Londra’da medya ödülü dağıtıyor. İlahi komedyaaa… Üstelik ödülü ancak köklü, saygın ve herkesin yadırgamayacağı kurum ve kuruluşlar verir. Bir de “Al parayı, ver ödülü” iddiaları var. İddialarda bulunanlar son derece saygın isimler. Toplumu ve bizi hiç tanımayan Ankaralı bir dernek Londra’da ‘medya ödülü’nü niye verir ki? İşin garip yanı dernek Londra’daki işadamlarından sponsor da bulmuş. Bu sponsorlar “Siz de nereden çıktınız, niye ödül veriyorsunuz kardeşim” diye sormadılar mı acaba? Ödül alanların bir kısmının bu olup bitenden habersiz olduğunu düşünüyorum. Bu satırları okuyup da ödül alanlara da “Helal sana… Yakışır valla” diyorum. Organizatör Gülten Yapıcı, kendisi Londra’yı tanımadığını itiraf etmesine karşın, adayları bizzat kendisi saptayıp son karar için Ankara’daki derneğe pas ediyormuş. Yani ilahi komedyaaa… Ağlanacak halimize, gülelim yahu…
ÖDÜL AYAĞA DÜŞTÜ
Mustafa Köker (Eurovizyon.co.uk Editörü): Bugüne kadar hiç duymadığımız, Avrupa’daki meslektaşlarımızın da bilmediği, sadece adında Avrupa ve Gazeteci kelimelerinin geçtiği bilinmeyen bir kuruluşun hangi kriterlerle ödül dağıtacağını anlamak gerçekten zor. Son zamanlarda her önüne gelen bir dernek kurup, ödül dağıtıyor ve malesef ciddiyetine bakmadan insanlar koşarak ödül almaya gidiyorlar. Bu kadar ödül meraklısı bir toplum içinde yaşadığım için doğrusu utanıyorum gerçekten. Evinin ya da işyerinin vitrinine ne idiğü belirsiz kişi ve kuruluşlardan aldığı plaketin insanlara nasıl bir saygınlık getireceği de ayrı konu. Gazetecilik ile alakası olmadığını söyleyen bir kadın aylardır işadamlarını gezip, kişi başına 10 bin sterlin gibi astronomik miktarda sponsorluk talep ediyor ve ödül vaadinde bulunuyor. Hem de sözde bir medya kuruluşu adına. Şimdi verilecek ödül veya plaketlerin para ile alınmadığını kim iddia edebilir?. Takdiri kamuoyuna ve ödül almaya gidinlere bırakıyorum.
ÇOK TUHAF…
Mihrişah Safa (Star Kıbrıs ve AdaTv Londra Temsilcisi): Benim tuhafıma giden, adı Avrupa Gazeteciler Derneği olan bir kuruluşun, Londra’da görevli gazeteciler tarafından hiç tanınıp duyulmaması… merkezinin Ankara’da olması… gazetecilik mesleğini temsil ettiği varsayılan derneğin İngiltere sorumlusunun bizim tanıdığımız bir gazeteci olmaması… organizasyonunda amatörce davranması… Bir meslek derneği böyle para kaynağına nasıl erişmiş? Duayen gazetecilerin yer aldığı koca bir Türk Gazeteciler Cemiyeti böyle bir gece yapmayıp, bunların yapması da garip. Ayrıca derneğin Türkiye’den geleceklere Londra’da ödül dağıtılması da tuhaf…
BÖYLE BASINA BÖYLE DERNEK
İrfan Taştemur (Yurt Gazetesi İngiltere Temsilcisi- Açık Gazete yazarı): “Avrupa Gazeteciler Derneği” adlı sözde bir meslek örgütünün kim olduklarını ve nasıl seçildiklerini bilemediğimiz muhtemel kişi ve kurumlara “Yılın En İyileri Medya Ödülü” vermeye kalkışması ne hale gelindiğinin çarpıcı bir örneğidir. Bu olay Abdullah Gül’ün 5 yıldır Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan’ın 10 yıldır Başbakan, Melih Gökçek’in 20 yıldır Belediye Başkanı olduğu; Nazlı Ilıcak’ın, Nagehan Alçı’nın, Oral Çalışlar’ın, Ahmet Altan’ın, Mehmet Baransu’nun gazeteci sayıldığı; Orhan Pamuk’un edebiyatçı ve Fehmi Koru’nun aydın, Fethullah Gülen adlı son dönem Rasputin’inin ise “ilim adamı” kabul edildiği ve son sayıma göre 49 meslektaşımızın yıllardır zindanlarda tutulduğu bir ülkenin tipik bir dışavurumudur.
Ülkemizde büyük soygunlar sürerken, bir ülke emperyalizme karşı direnirken tutup da bu tür işlerle uğraşmaya bile gerek yok. Bunlara karşı çıkmak yerine keşke İngiltere’deki meslektaşlarımızın Türkiye’deki meslektaşlarımızın başına gelenlere sessiz kalmalarına olsa itirazımız. İğneyi başkasına çuvaldıızı kendimize batıralım. Başka bir ifadeyle böyle basına böyle dernek denilebilir.
BİZİMLE İLGİSİ YOK
Doğan Tılıç (Avrupa Gazeteciler Birliği Başkan Yardımcısı): Avrupa Gazeteciler Derneği’yle Avrupa Gazeteciler Birliği’nin sürekli olarak karıştırılıyor ancak herhangi bir bağımız yok. Avrupa Gazeteciler Derneği Türkiye’de kurulmuş bir dernektir. Söz konusu dernekle benim başkan yardımcılığı yaptığım Avrupa Gazeteciler Birliği’nin uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur…
